You Not Love Me | Jimin

1.5

Taehyung ve Jimin önce şu çeteyi bulmaya koyuldu. Bulmuşlardı da, hemen yanlarına gittiler. Taehyung konuşmaya başladı.

"Selamın aleyküm gençler"

Hepsi birden cevap verir;

"Aleyküm selam başkan"

Taehyung asi bir şekilde konuşmaya devam eder.

"Sizde bi arkadaşın telefonu varmış. Biz onu bi halledelim"

Çetenin en uzunu öne çıkar ve konuşur. (Y/N:Bu arada konuşma, Tae ve çetenin uzunu ile geçicek)

"Olur kardeşim halledelim"

"Siz sıkıntınızı anlatın, nedir bu telefon derdiniz?"

"Bunu aslında anlatmicaktık ama...anlatalım, *olanları anlatır*"

'Luhan hyung bu kadarını yapmaz aq, abartıyo olabilir mi?' Diye içinden geçirdi Taehyung, sonra konuşmaya devam etti.

"Üzüldüm kardeşim, ama ne yapalım biliyor musun? Sen bana telefonu ver, ben onunla adam akıllı bir konuşma yapiim. Beni dinler o merak etme sen."

"Normalde...Bu kadar kolay güvenmem ama samimi geldin. *telefonu uzatır* al bakalım bücür"

"Hadi eyvallah"

Taehyung telefonu cebine koydu ve Jimin'i kolundan çekerek okulun içine sürükledi.

"Oha lan nasıl başardın aq?"

"Benim gibi usta olmak lazm, neyse hadi sen ver şu telefonu Luhan hyung'a. Bende kolyeyi ariim"

"Bi de o var dimi? Neyse tamam, böyle bi iyimser olman güzel"

"Bana o tişortü alcksn haniii"

"Taam a taam alırız hadi git ara şimdi"

"Tamam da şu kolye neye benziyor?"

"Imm bilmiyorum, ama şöyle yapabilirsin. Ceren'in instagram hesabina gir, orda fotoğraflarındn kolyesine de bkarsn"

"Oha lan çok mantıklısn , taam hadi bye"

Taehyung Jimin'in yanından ayrılırken, Jimin de Luhan'ı bulmaya gitti. Okulun heryerini dolaştıktan sonra onu bulmuştu. Koşarak Luhan'a seslenmeye başladı.

"Luhan hyung! Luhan hyung!"

"Hmm? Oh Jimin! Noldu?"

"Telefonunu buldum, işte *telefonu ona uzatır*"

"*telefonu alır* Evet! Bulmuşsun! Çok teşekkürler, sana minnettarım!"

"Önemli değil"

"Ve onlardan nasıl aldın?"

"Taehyung birazcık yardım etti ve senin hakkında bişiler dediler. Sen,Ceren noona'yı-"
(Y/N: No fesat hsssssbssbajxhsjshsbsnhz)

"N-ne? Ah! Neyden b-bahsetiklerini tam anlamadım ama g-gerçek değil! N-neyse! Ben gidiyorum hoşçakal Jimin"

"H-hoşcakal (?)"

Luhan Jimin'in dediklerine acaip tedirgin olmuştu. Jimin onun yapmayacağını düşünüyordu ama tedirginliği Jimin'i şüpheye sokmuştu. Jimin bunları düşünmeyi bırakıp Taehyung'u bulmaya gitti, Taehyung arka bahçede ağaçlarn altına bakıyordu.

"Hey! Amk Tae'si, buldun mu?"

"Tüm okulu gezdm ama hayır"

"O zaman okulda değil?"

"Olabilir, peki nerde bu lanet kolye?"

Ikisi de durup düşünmeye başladı, Jimin bulduğu fikir ile Taehyung'un kolundan tuttu ve çekmeye başladı.

"Buldum amk Tae'si! Gel benle"

"Nereye?"

"Okulun yanındaki parka tabiki!"

"Orası ne alaka?"

"Anlatırım yolda, hadi gel"

Sonunda parka geldiler, Tae emin olamadan sordu; (çünkü o emin değil Tae sjsnssbsbabsab)

"Burası olduğuna emin misin Jimin?"

"Tabiki de, Luhan hyung telefonunu burda unuttuysa kolyede bankalardan birindedir. Uff çok akıllıyım"

"Tebrikler çatal bıçak seti kazandınız"

"Neyse hadi sen şu iki banka bak bende şu ikisine"

Ikisi birden aramaya koyuldu. Kısa süre sonra Jimin Tae'ye seslendi. Kolyeyi bulmuşlardı. Ders zili çalmadan okula gittiler.

"Sana yardım ettiğime göre bana haftasonu o tişortü alcksn"

"Tamam -.- hadi git şimdi"

"İşin bitti hemen kov tabi, neyse gittim ben"

Jimin, Ceren'in sınıfına çıktı, içeri fazla girmeden içeriyi süzdü. Ceren'i gördü en arka sırada, Taeyeon ile konuşuyordu. Jimin Ceren'e 'gel' işareti yaptı. O da Jimin'e 'tamam' işareti yaptı ve Taeyeon'a beklemesini söyledi.

"Evet, noldu Jimin?"

"Kolyeni buldum noona, onu vercektim"

"Cidden mi? Cidden de buldun mu?"

"Evet *kolyeyi uztır*"

"*kolyeyi alır* Çok teşekkür ederim! Sna minettarm!"

"Önemli değil"

Jimin Ceren'in yanından ayrıldı ve teneffüs bitmeden Miray bulmaya gitti. Sonunda bulmuştu.

"Hey! Miray!"

"Oh! Jimin, nasılsın?"

"İyiyim, ben şey dicektm, yarn okul çıkışı sen, ben, Luhan hyung ve Ceren noona sinemaya gidelm mi?"

"Olur tabiki"

"Tamam, o zaman ben onlara da haber veririm"

"Tamam o zaman görüşürüz"

"Görüşürüz"

Jimin mutluydu.