''Beklemezken oluverir bazı şeyler...''
Bütün salon gözlerini ona dikmiş, nefeslerini tutmuş ve ağzından çıkacak tek bir kelimeyi bekliyordu.
Oysa o sıkça kullandığı bu kelimeyi şimdi söylemeye cesaret edemiyordu..
Eli ayağı titriyor ne yapacağını bilemiyordu. Memur son kez olduğunu belirterek aynı soruyu yineledi. Hızla ayağa kalktı ve bu esnada oturduğu sandalyeyi de devirdi.
'Hayır!' diye tekrar tekrar bağırdı.
Her genç kız gibi onunda hayaliydi düğün günü. Ama hayalindeki düğün buna hiç benzemiyordu. Yanındaki adam, etrafındaki insanlar ve daha pek çok şey lakin en önemlisi o hayalindeki düğünde kendi isteği ile evleniyordu. Kimsenin zoruyla değil.
Koşarak sahile gitti, sıcak yaz gününde esen ılık rüzgara karşın gelinliğinin etekleri yinede uçuşuyordu.
Rimeline kavuşan bir damla göz yaşı daha pembe yanağında siyah bir iz bırakarak, yere düştüve ucu bucağı olmayan denizin milyonlarca damlasının arasında kaybolup gitti. Gözlerini olabildiğince sıkı kapattı ve elindeki silahı göğsüne götürdü.
Dudaklarından son birkaç kelime daha döküldü. Silaha hafifçe bastırdı ve çıkan mermi ile bembeyaz olan gelinliği bir anda kıpkırmızı oldu. Bedeni yavaşça yere düştü ve dalgaların arasında kayboldu.
Kulaklarında ise 'Hayır, yapma bunu.' diye bağıran insan sesleri hala daha çınlıyordu.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunbaz ve Düzenbaz
RomanceGenç ve güzel bir oyuncu ile yakışıklı bir senaristin aşk hikayesi. Beklemezken oluverir bazı şeyler diye başlıyor hikayeleri. Peki nasıl geliyor ilerisi? Galiba pek konuşmamam gerek yoksa hikayeyi okumanızda bir sebebi kalmayacak.