"Kötü sürpriz..."
Karşımda gördüğüm manzara ile bir kez daha şaşıp kalmıştım. İrileşmiş gözleri ile karşımda duran ve heyecan ile bakan yeşil gözlere baktım. Yeşil gözlerin sahibi bir iki adım bana yaklaştı.
'Sen bunu yapmaya devam mı edeceksin?'
diye bağırdım. Murat'ın gözlerindeki heyecan yerini merak ve şaşkınlığa bıraktı. Ve iki kelimeyi zor bir araya getirerek bir cümle kurmaya çabaladı ama nafileydi.
Konuşamıyordu ilk kez bir kadının karşısında böylesine heyecanlanıp ürkmüştü. Güçlükle bir cümle kurdu ve
'Ben... Ben ne yaptım ki?'
diye sordu sahiden ne yapmıştı da böylesine sinirlenmiş timki?
'Ne mi yaptın? Bunu bana hala soruyormusun? Murat sen beni kandırdın. Beni oraya davet ettin ve beni orda bir aptal gibi beklettin sen beni bir aptal yerine koydun! Ve hala ne yaptığını soruyorsun!' sinir ve hiddetle Murat'ın aksine büyük bir hızla konuştum ve içimde biriken bütün öfkemi boşaltma ya çalıştım.
'Ben sadece bir sürpriz yapmak istemiştim.'
Diye açıklama yapmaya çalıştı Murat her ne kadar başaramasa bile. Az önce olan hiddetim ile yeniden konuşmaya başladım.
'Bunu asla bir daha tekrarlama Murat ve şimdi defol git buradan!'
diye hiç düşünmeden bağırdım. Bu sözlerin ardından oda ya bir sessizlik çöktü. Bir iki kez daha gelen Murat'ın ayak sesleri kaybolup gitti kapıdan çıkan son bir sesle kocaman odada yapayalnız kaldım.
Bu rahatlık ve huzur ile gözlerimden yaşlar boşaldı. Neden niye ağlıyordum anlayamıyordum. Bana böyle yapan ve aralarında hiçbir şey geçmemiş bir adam için neden? Değermiydiki ağlamaya?
***
Günler gelip geçmeye güneş doğup batmaya yıldızlar yanıp sönmeye devam ediyordu. İnci'nin eli günlerdir Muart'ı aramak için telefona gidip geliyordu ama arayıp onunla konuşmaya cesaret edemiyordu.
Günlerce otelden hiç çıkmamış sanki orada hapis kalmıştı. Bir hafta sonra film in galası olacaktı ve artık İstanbul'a gitmenin zamanı gelmişte geçiyordu bile içindeki İstanbul hasreti ile toparlanıp ilk uçakla döndü.
Evine girmek üzereyken o gitmeden önce boş olan karşı dairesinden sarışın balık etli bir kadın acele ile bir selam bile vermeden çıktı.
İnci eve girip günlerdir hasret kaldığı evinin en güzel köşesine kendisini attı. Koltuğa hızla oturuşuyla çıkan tozlarla aniden yerinden kalktı. Ve öksürmeye başladı evinin temizliğe gerçekten ihtiyacı vardı.
***
Evi temizlenmiş olsa bile hala gerçek bir eve benzemiyordu hiçbir yiyecek yoktu. Bu nedenle alışveriş için evinin yakınındaki markete gitmek için kapının önüne çıktı spor ayakkabılarını bağlamak için yere eğildi.
Eğilmesi ile düşen kulaklığı alıp kulağına tekrar kalktı. Müziğini duyamadığı o kısa sürede duyduğu kapı sesinin kaynağını görmek için gözlerini yukarıya kaldırmadan kapının eşiğine baktı. İki tane ayak hazır ol konumunda bir askerinki gibi birbirine bitişik şekilde duruyordu. Bağcıklarını bağladıktan sonra gözdesini dikleştirdi ve yeni komşusuna merhaba diyerek ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunbaz ve Düzenbaz
RomanceGenç ve güzel bir oyuncu ile yakışıklı bir senaristin aşk hikayesi. Beklemezken oluverir bazı şeyler diye başlıyor hikayeleri. Peki nasıl geliyor ilerisi? Galiba pek konuşmamam gerek yoksa hikayeyi okumanızda bir sebebi kalmayacak.