Bugün size bir nehirden bahsedeceğim. Akışı ilerleten ve sonunda okyanusa bağlanan.
Bach,müziği sonuna kadar durmayan ve sonunda ise evrendeki bütün müzikleri kutsayabilecek armoniyi oluşturan bir besteciydi. Aslında bir besteci değil,tek besteciydi.
Bach'ın ne zaman biteceğini ya da ne zaman duracağını bilemezsiniz. Adının anlamı gibidir. Ona kapılırsınız ve müziği sizi okyanusa sürükler.
Bazen yavaş,bazen hızlanarak ilerler. Asla aşırıya kaçamazsınız. Sizi katı kuralların içine yerleştirilmiş ufak özgürlükleri sayesinde evrenin diğer ucundaki yıldız tozuyla boğabilir.
Hissettirdiklerinin ne zaman biteceğini bilemezsiniz ama bu bilinmemezlik sizi korkutmaz. Ölüm ya da karanlık gibi değildir. Bilinmemezlik sizi içine çeker ve yapacağınız şeylere o karar verir. Sizi o yönetir.
Komik olan ise,onun sizi yönetmesinden gurur duyarsınız. Tıpkı Park Jimin'in beni yönetmesinden gurur duymam gibi. Hislerimi kontrol etmesini seviyordum.
Eserin son ölçüsüne kadar sona gelip gelmediğinizi bilemezsiniz.
Ve ben Park Jimin'in de bitebileceğini hiç düşünmemiştim.
***
Yanağımda hissettiğim yumuşak parmaklar bütün duyularımı bir anda harekete geçirirken diğer elini ense kökümde hissettim.
Bütün vücudumda bir titreme uyandıran Park Jimin ayılmamı bile beklememişti.
Gözlerimi aralamak istemedim. Sadece öylece yatıp onun dokunuşlarını hissetmek istiyordum. Hayat çizgisinde en ufak bir çizik oluşa intihar edeceğim elleri ile yanaklarımı kavramasını istiyordum. Zarafetin en güçlü sembolü olan orkidelerin bile güzelliğinin karşısında kendisinden utanıp solacakları parmaklarının saç diplerime uyguladığı hafif baskıyı hissetmek istiyordum.
Ben Park Jimin'i bütün hücrelerimde teker teker titreşimler yaratacak kadar çok severken bunun karşılıksız olması canımı yakıyordu.
Ve benim içimdeki yangını durdurabilecek hiç kimsem yoktu.
Yatakta bana biraz daha yaklaştığını hissettiğimde orada olduğunu bütün dünyaya belli etmeye çalışırmış gibi atmaya başlayan kalbimin sesini duymasından korkuyordum.
Az önce yanaklarımda hissettiğim eller kaybolduğunda boşluğa düşmüş gibi hissettim. Bir anda bütünlük yokolmuştu ve ben karanlıkta sıkışmış gibiydim.
İşte tam burada biraz durmak istiyorum çünkü Park Jimin'in ölümüme sebep olabilecek hareketi hala nefesimi kesiyor.
Kalbimi tek dokunuşuyla parçalara bölebilecek parmağının ucunu dudağımda hissettiğimde öldüğümü sandım. Evet,buraya kadardı. 23 yıllık hayatımın son 2 ayını mükemmel bir şekilde geçirmiştim ve sonunda bitiyordu. İşte bu anda Park Jimin'i diğer tarafta da sevmeye devam edeceğime kendimce söz verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Issues Of Composer ¦yoonmin¦
FanficBir besteci,eserin herhangi bir yerinde kesinlikle doğru olduğundan emin olduğu eksen akorunu hiçbir zaman değiştirmez ve eseri ona göre düzenler. Tabi olaya eksen ek altılı akoru karışmazsa. *** Yoonmin fic. Rahatsız olacaklar okumasın.