Evet tahmin ettiğim gibi oldu.Sınav bize girdi. Herkeste moral
sıfır.Canım çok sıkılıyor.Elime telefonu aldım ve o da ne özelden
bir mesaj gelmişti. Hemen baktım . Annemin resmi vardı.
Yaklaştırıp baktığımda annemin babamın mezarında olduğunu
gördüm. Hemen annemi aradım. Meşgule attı. Kahretsin.
Çantamı alıp direk eve gittim. Eve vardığımda annem evde
yoktu. Bu durumdan çok rahatsızdım. Neden telefonu açmıyor,
neden evde değil, neden babamın mezarı?Babam öleli yaklaşık
4 sene oldu, bu zamana kadar hiç tek başına gitmemişti.
Çünkü mezarlıktan korkuyordu.Çok çaresizim ne yapacağımı
bilmiyorum. Barış evet Barış'ı aramalıyım. Yaklaşık aramaktan
10dk sonra yanımda oldu. Olayı anlattığımda dalga geçiyor gibi
bakıyordu.Eve girmeyi teklif ettiğimde odama gittik. Oda aşırı
duman kokuyordu. Camları havalandırmaya kalktığımda annem
birden odama geldi. (Nasıl olur? Bir anda nasıl eve gelebilir?
Mezarlıkla bizim ev arasında 13 km varken nasıl bu kadar
çabuk gelebilir?) Kafam çok karışık. Barış"Fatoş teyze az önce
neredeydiniz?" diye sorunca annem " nerede olacağım?
Marketteydim" dedi. Soruya soruyla karşılık vermişti. Evet yalan
söylüyordu. Annemin ne zaman yalanını yakalarsam soruya
soruyla karşılık veriyordu.Üstelik istemsiz bir şekilde olurdu.
Ellerim korkudan titremeye başladı.ellerimi kontrol edemez
hale gelince Barış beni banyoya götürüp elimi yüzümü yıkadı.
Sonra kendimi toparladıktan sonra Barışı evine yolladım.
Annem hiçbir yerden açık vermemeye çalışarak sakince dizisini
izliyordu. Yanına gittiğimde televizyonu kapatıp sohbet etmeye
başladı. Birden konu babama geldi. Annem" babanın
mezarlığının yerini değiştirmişler" dedi. Ben ise başta cümleyi
kavrayamadım. Sonra ani bir sinirle "ne saçmalıyorsun sen
aklını mı kaçırdın?" diye bağırdığımda gayet sakin " sessiz ol
duyacaklar..." daha cümlesini bitirmeden evden çıkmak için
hamle yaptığımda kolundan tutup " inanmıyorsan yarın birlikte
gidelim"dedi. " seninle hiçbir yere gitmiyorum! anla artık sok o
aptal beynine " dedim ve çantamı alıp çıktım. Çıktığımda hemen
bir taksiye binip sahile gittim. Ne zaman canım sıkılsa sahilde
deniz kenarında herşeyi unutuyorum. Ama bu sefer öyle değil.
Annemin kelimeleri aklımın ucundan gitmiyor. Elime taş alıp
denize fırlattıktan sonra yürümeye başladım. Birden arkamdan
birinin geldiğini hissettim ve arkama bakmadan kaçmaya
başladım.Barışın kafesine vardığımda arkama bakmaya fırsat
bulup baktım. Kimse yoktu. İçeri girdiğimde Ağır bir vanilya ve
odunsu bir koku sardı . Bu koku her seferinde bende
sakinleştirici etkisi bırakıyor. Bu koku Barışındı. Barış içeride
saçları dağınık halde gitar çalarak şarkı söylüyordu. Sesi o kadar
güzeldi ki koca bir gün dinlesem bıkmam gibi geliyordu. Şarkı
bittiğinde beni fark etti. Yanında Ali ve kuzey de vardı. Bu
çocuklar Barış'ın sağ kolu gibiler . Ne zaman bir kavga olsa
Barıştan önce giderler. Barış yanıma gelip sarıldığında bir an
muhteşem kokusundan herşeyi unuttum. Gerçekten çok
rahatlatıyordu. Barış" birşey mi oldu" diyince olayı anlatmak
istemiyordum ama ısrar edince kırmadım. Anlatınca anneme
çok fena sinir olmuştu . "Bu kadının senin psikolojini bozmasına
izin verme , vermiyelim !" diye bağırdı. Kendimi tutamayıp
küçük çocuklar gibi ağlamaya başladım . Bu sefer çikolata bile
işe yaramıyacaktı. Barış benim elimden tutup bir masaya
götürdü . " Ben sadece senin için endişeleniyorum başkası asla
seni üzemez anlıyormusun beni ?" Diyince biraz olsun
yumuşadım . Yüzümü yıkayıp müzik eşliğinde dans etmeye
Başladık Barışla . Herşeyi unutup çılgınlar gibi eğlenmeye
başladık . Bir an elektrikler gitti. Barışın yanına koştum ve yolda
beni biri takip ettiğini anlattım, Barış hemen güvenlik
görevlilerini çağırıp etrafta kim varsa herkesi getirmesini
söyledi. " Neden böyle birşey yapıyorsun?" Dediğimde " senin
için prenses " dedi .Yanaklarımın kızardığını
hissediyordum. Birden bir ses " etrafta kimse yok Barış bey " diye
söyledi. Sesi çok tanıdık geliyordu. Tabi yaaaa Berk.
Telefonumun fenerini açtığımda yüzünü gizlediğini fark ettim.
Barış bu benim elemanlardan değil diye bana söyleyince " bu
Berk" diye bağırdım. Barış hiçbir şey dinlemeden Berk'i
kovalamaya başladı. Berk'i yakaladığında alt taraftaki karanlık
bir odaya götürüp suyu çıkana kadar dövdü. Sonra, Barış sorular
sormaya başladı." Sen miydin lan Asel'in peşinden takip eden"
diye sordu. Berk ağzındaki kanları tükürerek " evet lan bendim"
diye karşılık verdi. Ah Berk boşuna ümitleniyordu. Asla onun
olmayacaktım. Barış Berk'in işini hallettikten sonra kapının
dışına attı . Barışa sarıldım . O kadar titriyordum ki Barış bana
birşey olacak diye çok endişelendi. Su içtikten sonra kendime
gelip Barışa teşekkür ettim.Sonra üst kattan bir oda açtırdı ve
beni oraya yerleştirdi. Artık uyumak istiyordum kendimi yatağa
koyduğum gibi uyudum. Sabah olunca yemek yedik ve Barış
beni okula bıraktı .
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
![](https://img.wattpad.com/cover/71748508-288-k349674.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHRİN SIRLARI
Misterio / SuspensoMERHABA.. kafası atan buyursun gelsin. midesinde kelebekler uçuşan da gelsin . şununla,bununla tartıştığı için morali bozuk olan da gelsin . güne sebepsiz sırıtarak uyananlar ,hadi onlarda gelsin . "ayyyy , bugün çok çığlık atasım var ! " diyenler...