3. bölüm

158 23 54
                                    

Evet tahmin ettiğim gibi oldu.Sınav bize girdi. Herkeste moral

sıfır.Canım çok sıkılıyor.Elime telefonu aldım ve o da ne özelden

bir mesaj gelmişti. Hemen baktım . Annemin resmi vardı.

Yaklaştırıp baktığımda annemin babamın mezarında olduğunu

gördüm. Hemen annemi aradım. Meşgule attı. Kahretsin.

Çantamı alıp direk eve gittim. Eve vardığımda annem evde

yoktu. Bu durumdan çok rahatsızdım. Neden telefonu açmıyor,

neden evde değil, neden babamın mezarı?Babam öleli yaklaşık

4 sene oldu, bu zamana kadar hiç tek başına gitmemişti.

Çünkü mezarlıktan korkuyordu.Çok çaresizim ne yapacağımı

bilmiyorum. Barış evet Barış'ı aramalıyım. Yaklaşık aramaktan

10dk sonra yanımda oldu. Olayı anlattığımda dalga geçiyor gibi

bakıyordu.Eve girmeyi teklif ettiğimde odama gittik. Oda aşırı

duman kokuyordu. Camları havalandırmaya kalktığımda annem

birden odama geldi. (Nasıl olur? Bir anda nasıl eve gelebilir?

Mezarlıkla bizim ev arasında 13 km varken nasıl bu kadar

çabuk gelebilir?) Kafam çok karışık. Barış"Fatoş teyze az önce

neredeydiniz?" diye sorunca annem " nerede olacağım?

Marketteydim" dedi. Soruya soruyla karşılık vermişti. Evet yalan

söylüyordu. Annemin ne zaman yalanını yakalarsam soruya

soruyla karşılık veriyordu.Üstelik istemsiz bir şekilde olurdu.

Ellerim korkudan titremeye başladı.ellerimi kontrol edemez

hale gelince Barış beni banyoya götürüp elimi yüzümü yıkadı.

Sonra kendimi toparladıktan sonra Barışı evine yolladım.

Annem hiçbir yerden açık vermemeye çalışarak sakince dizisini

izliyordu. Yanına gittiğimde televizyonu kapatıp sohbet etmeye

başladı. Birden konu babama geldi. Annem" babanın

mezarlığının yerini değiştirmişler" dedi. Ben ise başta cümleyi

kavrayamadım. Sonra ani bir sinirle "ne saçmalıyorsun sen

aklını mı kaçırdın?" diye bağırdığımda gayet sakin " sessiz ol

duyacaklar..." daha cümlesini bitirmeden evden çıkmak için

hamle yaptığımda kolundan tutup " inanmıyorsan yarın birlikte

gidelim"dedi. " seninle hiçbir yere gitmiyorum! anla artık sok o

aptal beynine " dedim ve çantamı alıp çıktım. Çıktığımda hemen

bir taksiye binip sahile gittim. Ne zaman canım sıkılsa sahilde

deniz kenarında herşeyi unutuyorum. Ama bu sefer öyle değil.

Annemin kelimeleri aklımın ucundan gitmiyor. Elime taş alıp

denize fırlattıktan sonra yürümeye başladım. Birden arkamdan

birinin geldiğini hissettim ve arkama bakmadan kaçmaya

başladım.Barışın kafesine vardığımda arkama bakmaya fırsat

bulup baktım. Kimse yoktu. İçeri girdiğimde Ağır bir vanilya ve

odunsu bir koku sardı . Bu koku her seferinde bende

sakinleştirici etkisi bırakıyor. Bu koku Barışındı. Barış içeride

saçları dağınık halde gitar çalarak şarkı söylüyordu. Sesi o kadar

güzeldi ki koca bir gün dinlesem bıkmam gibi geliyordu. Şarkı

bittiğinde beni fark etti. Yanında Ali ve kuzey de vardı. Bu

çocuklar Barış'ın sağ kolu gibiler . Ne zaman bir kavga olsa

Barıştan önce giderler. Barış yanıma gelip sarıldığında bir an

muhteşem kokusundan herşeyi unuttum. Gerçekten çok

rahatlatıyordu. Barış" birşey mi oldu" diyince olayı anlatmak

istemiyordum ama ısrar edince kırmadım. Anlatınca anneme

çok fena sinir olmuştu . "Bu kadının senin psikolojini bozmasına

izin verme , vermiyelim !" diye bağırdı. Kendimi tutamayıp

küçük çocuklar gibi ağlamaya başladım . Bu sefer çikolata bile

işe yaramıyacaktı. Barış benim elimden tutup bir masaya

götürdü . " Ben sadece senin için endişeleniyorum başkası asla

seni üzemez anlıyormusun beni ?" Diyince biraz olsun

yumuşadım . Yüzümü yıkayıp müzik eşliğinde dans etmeye

Başladık Barışla . Herşeyi unutup çılgınlar gibi eğlenmeye

başladık . Bir an elektrikler gitti. Barışın yanına koştum ve yolda

beni biri takip ettiğini anlattım, Barış hemen güvenlik

görevlilerini çağırıp etrafta kim varsa herkesi getirmesini

söyledi. " Neden böyle birşey yapıyorsun?" Dediğimde " senin

için prenses " dedi .Yanaklarımın kızardığını

hissediyordum. Birden bir ses " etrafta kimse yok Barış bey " diye

söyledi. Sesi çok tanıdık geliyordu. Tabi yaaaa Berk.

Telefonumun fenerini açtığımda yüzünü gizlediğini fark ettim.

Barış bu benim elemanlardan değil diye bana söyleyince " bu

Berk" diye bağırdım. Barış hiçbir şey dinlemeden Berk'i

kovalamaya başladı. Berk'i yakaladığında alt taraftaki karanlık

bir odaya götürüp suyu çıkana kadar dövdü. Sonra, Barış sorular

sormaya başladı." Sen miydin lan Asel'in peşinden takip eden"

diye sordu. Berk ağzındaki kanları tükürerek " evet lan bendim"

diye karşılık verdi. Ah Berk boşuna ümitleniyordu. Asla onun

olmayacaktım. Barış Berk'in işini hallettikten sonra kapının

dışına attı . Barışa sarıldım . O kadar titriyordum ki Barış bana

birşey olacak diye çok endişelendi. Su içtikten sonra kendime

gelip Barışa teşekkür ettim.Sonra üst kattan bir oda açtırdı ve

beni oraya yerleştirdi. Artık uyumak istiyordum kendimi yatağa

koyduğum gibi uyudum. Sabah olunca yemek yedik ve Barış

beni okula bıraktı .

beni okula bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞEHRİN SIRLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin