Dan gülümseyerek önündeki manzaraya bakıyordu,gökyüzü mavi mor ve pembeden oluşan bir renk paletiydi sanki.
Phil ise sonsuz karanlığına bakarken sessizdi. Gülümsemiyordu da.
"Dan,sana bir şey sorabilir miyim?"
Dan Phil'e baktı,onu görmediğini bilse bile gülümsedi.
"Tabii,Phil."
"Nasıl görünüyorum?"
Dan gerçekten üzülmüştü,bir insanın kendinin bile nasıl göründüğünü bilmemesi kötü olmalıydı.
"Siyah saçların ve bembeyaz bir tenin var. Mavi gözlerin. Renkleri hatırlıyorsun değil mi?"
Phil başını salladı.
"Evet. Gökyüzünün ve denizin mavi olduğunu hatırlıyorum. Çimenlerin yeşil olduğunu. Bir daha göremeyecek olsam bile bazen aklıma getirdiğimde mutlu oluyorum biliyor musun?"
Dan gülümsedi.
"Umudunu kesmemelisin Phil."
"Tabii.."
Phil burukça gülümsedi.
"Hadi eve gidelim artık."
Dan ayağa kalktı ve Phil'in de elini tutup kaldırdı. Phil üzerindeki tozları silkeledi. Dan ilk başlarda buna anlam verememişti,göremiyordu,neden umursuyordu ki? Ama Phil ona demişti ki,ben göremesem de insanlar görüyor.
"Bugün bizde kalamaz mısın?"
"Üzgünüm Phil,işlerim var."
Phil'in yüzü asıldı.
"Tabi.."
Dan Phil'in elini tuttu.
Phil elini ondan güç almak istercesine tuttu ve elindeki sopayı önünde tutarak yürümeye başladı.
kısa bir bölüm çünkü ilk bölüm
*shrug*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sensiz//phan
Fanfiction"ama ben sensiz yaşamak istemiyorum dan, istesem de sensiz yaşayamam zaten" girl!phil phan