Üniversite hayatıma devam ederken bir yandan da tedavime devam ediyordum. Buğra benim kalp hastası olduğumu öğrenmişti. Hatta benimle hastaneye bile geliyordu. Benimle diğer arkadaşlarından daha iyi anlaşıyor zamanının çoğunu benimle geçiriyordu. Ama ben çok değişmiştim. Hayatı anlamsız buluyor sürekli isyan ediyordum. Buğra bu durumun farkındaydi ve bana hayatın güzel olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Ama ben kendi burnumun dikine gidip onu dinlememeye devam ediyordum. Buğra bir gün beni bir yere götüreceğini söyledi. Neresi olduğunu sorduğumda gidince görürsün dedi. Ilk defa bu kadar ciddi görüyordum onu. Sonunda küçük ama şirin bir eve geldik. Bugrajin kendi eviymis. Iceri girdiğimde tekerlekli sandalyeye bir kız çocuğu gördüm. Yürüyemiyor aynı zamanda da duymuyordu. Bu kız çocuğunun adı buseymis ve bugranin kız kardesiymis. Mutfakta da annesi vardı. Annesine ben akşam eve geç gelicem dedikten sonra birlikte evden çıktık. Beni boş bir araziye götürdü. Ve konuşmaya başladı ; kardeşimi gördün dedi. Senin iyilesebilme ihtimalin var ama mutsuzsun. Onun öyle bir şansı yok. Elinde olanların kıymetini bil isyan etmekle bir yere varamazsın dedi. Sonra elimi tuttu beni sevdiğini ve beni böyle umutsuz görmek istemediğini söyledi. Kalakaldim öylece. Bende seni seviyorum dedim. Yavaşça bana yaklaştı ve beni öpmek istedi. ama ben geri çekildim. Çünkü korkmustum. O da beni anlayışla karşıladı. Beni evime bıraktı. Annem beni onun bıraktığını gördü arkadasin mi diye sordu. Evet dedim. Fazla üstelemedi ama ne olduğunu az çok anlatmıştı. Bütün gün mutluluktan ne yapacağımı şaşırdım. Bir yandan çok mutluydum bir yandan da çok korkuyordum. Ama bu normaldi. Sonuçta ilk defa böyle birşey yaşıyordum. Buğra benim ilk aşkımdı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hala Umudum Var
Teen FictionHastalığı yüzünden kendi şehrini terkeden hayatın acımasız yüzüyle karşı karşıya kalmış bir genç kızın hikayesi.