Media Hazal
Yataktan kendimi zor attım. Annem aşağıdan adımı seslenirken, ben banyoya girip kısa bir duş aldım.
Hayır tabi ki de 45 dakika sürmedi ve annem terliğiyle odama gelmedi. Üzerime bir şort ve bir tişört geçirdikten sonra aşağıya inip mutfağa girdim. Kahvaltı çoktan hazırdı. Anneme ve kız kardeşime 'Günaydın' dedim. Hemen birşeyler atıştırdım. Klişe şeyler yani. Pişmaniye üstüne tuzlu ketçap döküp ezdim. Sonra da bunları ekmeğe sürüp limonata eşliğinde yedim.
''Annecim yarın akşam yemeğinde çikolatalı karnıbahar, yanına da naneli şeker ezmesi yapar mısın?'' diye sordum heyecanla. Annem yanıma geldi ve saçımı okşadı.
''Kızım birtanem canım, neden sen normal değilsin? Artık miden bozulacak diye arkana ambulans takmak istiyorum. Gerizekalı!'' deyip kafama birtane patlattı. Ofladım. Neden farklılıklarım hoş görülmüyordu? Çantamı sırtıma takip kapıyı açtım.
''Anne ben bugün eksik defterlerimi alacağım. Tamam mı?'' diye sordum. Ve o cevaptan sonra kendimi köpek kulübesinden atmamak için zor tuttum.
''Hazal, şu çöpü de atıver!''
-----------------
İki hafta sonra okul açılıyordu. Ben okulumu arkadaşlarımı ortamı severdim ama dersler konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ama bir fizikçimiz var! Kadın bildiğin üstüne bez parçası koyup geliyor. Neyse ben bu konuya girersem çıkamam. 5. sınıftan beri aynı okulda okuyorum. Bu yıl da lise son sınıf oluyorum. Okulda ismim bilinirdi ve bir şekilde herkese sözüm geçerdi. Ben çok iyi bir dövüşçüydüm. Bugüne kadar karşıma çıkan erkek kız herkesi alt etmiştim. Bu şekilde düşüncelere dalıp kırtasiyeye gittim. Eksik birkaç defteri ve beğendiğim kalemleri aldım. Biraz kafamı dağıtmak için bir kafeye girdim ve Ali'yi aradım. Ali benim çok fazla iyi bir kankeytolisohilim.
''Alo, Ali nabıyon?''
''İyi değilim kanks. Hiç iyi değilim.''
''Ne oldu gerizekalı? Öküzün dışkısına baktığı gibi bakıyorsun hayatına di mi? Mal ne olduğunu söyleyecek misin?''
''Hazal, ben hamileyim.''
Sanırım saçmalama zamanıydı.
''Ne, bunu bana nasıl yaparsın? Ali biz birlikte olmadık ki? Ben sen istemediğin sürece de olmayacak demiştim. Ama sen durmamışsın bakıyorum da!''
''Hazal bak sakin ol. Açıklayabilirim. Ne olur beni terk etme. Daha profilimizi kanayan gül yapacaktık. Ne olur.''
''Hayır Ali, ben şu an ayaklarımı popoma vurarak koşup midilli binmek istiyorum.''
İkimiz de kendimizi zor tutuyorduk. Birden kahkahalarla anırıp hönkürmeye başladık. Gülüşlerimiz 'Ay ay' lara dönünce ben konuştum.
''Tamam tamam bu kadar yeter. Hadi Duman Kafede bekliyorum seni. Bye bye!''
''Bye kankacım. Uçuyorum bebeğim oraya.'' deyip kapattı. Ben bir kahve söyledim kendime. Ali'yi beklemeye başladım.
1 saat olmuştu ama Ali hala gelmemişti. Birden telefonum çaldı. Baktım. 'Fıttırık Kahramanım' yazıyordu. Hemen açtım.
''Neredesin sen Ali?''
''Ya kanka senin dediğin kafe nerede?''
Söylediği şey gözlerimi devirmeme yol açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Çocuğu
HumorO yerdeyken ben saydırmaya başladım. ''Sen bir salaksın! Hödük, mal, gerizekalı, öküz, camış!'' Sonra sinirimi alamayıp bağırdım. ''OÇ!'' Birden yerden kalktı ve kolumu tuttu. ''Ne dedin sen?'' diye kükredi. Kolumu kurtarıp elimi omzuna koydum. ...