Okul Çocuğu

O/Ç BÖLÜM 5

Ayağımın çatlamasının üzerinden iki gün geçmişti. Ne Ali geliyordu ne de başka biri? Artık bitkisel hayata geçmiş bulunmaktayım. Okulu bile özledim yahu!

Escape from love- Eva SIMONS'u belki de 638493817515729273672'inci tekrar açtım. (Bu sayıyı okumayanlar burada mı?:) Tam nakarat kismindayken kapım açıldı. Yani benim sevdiğim şarkıl... Oha! Hakan!

''Hakan?!!'' diye bağırdığımda

''Efendim güzelim?'' diye sırıttı. Gidip boynuna atladım.

''Ya iyi ki geldin. Kafa yiyordum yalnızlıktan.'' dedim. O da ellerini belime koydu. Kalbi çok hızlı atıyordu. 'Yoldan geldi ya ondan o öyle şeeetttiii.' diyen iç sesime hak verdim. Ayrıldıktan sonra yatağa geçtik. (Fesatlaşmayın hemen. Oturdular.) Ben öyle saçma sapan birşeyler anlatıp duruyordum. Sonra masanın üstünde duran kağıdı eline aldı. O dün gelen kağıttı.

''Bu ne?'' dedi. Omuz silktim.

''Sapığın teki her gece gönderiyor bir posta bunlardan. En sevdiğim çikolatayı da biliyor. Bir tek buna seviniyorum. Beleşe çikolata yiyorum işte.'' dedim.

''Sen ne düşünüyorsun?'' dedi merakla.

''Beni sanırım seviyor. Ama ben onu sevebileceğimi zannetmiyorum. Sanki bir arkadaş kadar yakın fakat bir sevgili kadar da uzak biriymiş gibi geliyor.'' dedim. Birden yataktan kalktı.

''Nereye?'' dedim. Montunu sertçe giyip kapıyı çarptı.

''Allah'ım sen beni koru!'' diyerek yatağıma uzandım. Tam uykuya dalacaktım ki kapım açıldı.

''Yav yeter artık girmeyin şu odaya yav girmeyin!'' diye bağırdım dönmeden.

''Tamam.'' dedi tanıdık bir ses. Oha bu... Halim!

''Hödük adam?''

''Buyurun benim.'' dedi sırıtarak.

''Ne işin var burada?'' dedim doğrulurken.

''Bu akşam annenler gidiyor. İstersen ben de kalabilirsin.'' dedi. Gözlerimi kocaman açtım.

''Sapık ya!'' dedim bağırarak. Ellerini iki yana açtı.

''Yardım etmek isteyende suç zaten.'' dedi. O an biraz kabalık yaptığımı düşündüm.

''Eee şey yani ben Aliler'de kalacağım. Ondan öyle şeeetttiiim.''

'Hazal sıçtın sıvama kızım!' diyen iç sesime göz devirdim.

''Tamam o zaman gel bir yerlere gidelim.'' dedi. Şaşırdım. Sanki bu kadar yakın olmamız doğru değilmiş gibi geliyordu. İşi şakaya vurarak cevap verdim.

''Seninle gezen senin gibi olsun olum.'' dedim omzuna yumruk atarak. Güldü.

''Gelmek istemediğini alamadım zannediyorsun değil mi?'' dedi. Afalladım. Nasıl anlamıştı ki?

''Tamam o zaman bir ihtiyacın olursa ararsın. Tabi istersen.'' dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Aklıma gelen şeyle bağırdım.

''Halim bi gel. Ya bi gelsene hödük adam! Of dümbük kılıklı mal!'' Bezgince kapıyı açtığında

''Numaranı verdin mi de gidiyorsun?'' dedim.

''Çok mu istiyorsun güzelim? Ah bu kadar bağırmana gerek yoktu bir desen verirdim ben sa... Ahhhh! Ne atıyon kızım koca abajuru?'' diyerek ona attığım abajurdan kaçmaya çalıştı. Sırıtarak telefonumu uzattım. Numarasını kaydetti.