Nisan, 2017
En az yarım saattir Zara'yı beklediğimi saymazsak güzel bir gündü - ya da her zamanki gibi bir gündü- diyebilirim.
Artık ayakta durmaktan başım dönmeye başlamıştı.
"Hey, baby!" arkamı döndüm ve Zara'ya ters bir bakış attım.
"Zara! Kaç kere dedim sana Londra'dayken ingilizce konuşmak çok saçma."
Göz devirip, yanağıma bir öpücük kondurdu. "Kızım, Fransız'ca da konuşmama izin vermiyorsun ki! Türkçe konuşmak istiyormuşsun(!)"
Kendi dilimi konuşmak istemenin neresi kötü? Zaten yeterince kendi yurdumu özlemişken, başka bir dil de konuşmak istemiyordum.
"Türkçe, senin bildiğin en zengin dil bile olabilir. Neden anadilini konuşabildiğin bir arkadaşın varken, yabancı konuşasın ki? Zaten yeterince burda Fransızca'ya doyuyoruz."
"Tamam, İrini. Yeter ki sen iste, tamam." dedi gülerek. Beni baştan aşağı süzdükten sonra,
"O ayakkabılar yeni bebeklerin mi?" Gülümsedim. Boğazıma bir yumru oturdu, konuşamadım bir süre:
"18. yaş günümde Ares'in aldığı özel tasarım ayakkabılarım."
Yutkundu ve bir şey olmamış gibi devam etti..
"Güzelmiş."
"Güzellerdir."
Kasım, 2014
"İyi ki doğdun İrini!" diye bağıran arkadaşlarım ve Ares. Benim için kapatılan bir mekanda bir doğum günü partisi. En yakın arkadaşım Athena'nın yanağıma kondurduğu naif bir öpücük, "Ya iyi ki mi doğmuşsun sen?! Aiy benim güzelim reşit mi olmuş?"
Gülerek:
"Deli! Hasstasın kızım sen, Allah'ın manyağı iyi ki varsın!" dedim ve ona sarılıp; beni beklediğini bildiğim sevgilimin yanına doğru adımladım.
Ares'in yanına yaklaştıkça avuç içlerim terliyor, saç tellerimden başlayan bir uyuşukluk başlıyordu bedenimde.
Ares'in yanına geldim ve gamzelerimi çıkartarak güldüm. Beni kolumdan tutup, kendine çekti. Klasik bir Ares işte..
"Hayatıma nasıl bu kadar çok girdin bilmiyorum ama iyi ki girmişsin. En büyük iyi ki'msin. 18. yaşını hep beraber güzel anılarla dolduralım sevgilim. İyi ki doğdun, umarım beğenirsin." dedikten sonra yerde duran bordo kutuyu alıp bana uzattı..
Kutuyu açtığımda için de şaheser gibi bir çift ayakkabı gördüm -siyah ve üstünde dantel detaylar bulunduran, topuğu incecik bir stiletto- ve küçük bir çığlık attım. "Çok ama çok güzeller." diye çığlık attıktan sonra Ares konuşmaya başladı:
"Ben tasarlattım, senin için.."
👠
Selammm! Bu çok ama çok kısa bir giriş olsun o zaman.. Umarım bu kurguyla iyi anlaşırsınız, çünkü karakterlerin ismine kadar içime sinsin diye o kadar uğraştım ki.. Kısacası bu kurguma aşığım..
Oylarınız ve yorumlarınız en büyük ilham kaynağım, sizi seviyorum.
xoxoPelinsu
