Yakışıklı Hödük 4

958 118 29
                                    

Uğradığım şok ile bir kaç kere gözlerimi kırpıştırdım .

"Ben gelmiyorum, seninle hiç bir yere gitmem!"

"Ne demek gelmiyorum merak etmiyor musun işin aslını !"

"Bu sana mı  kaldı , ki düne kadar bana inanmayan çocuğa ne oldu!"
"Artık inanıyorum sana. "

"Ben..Ben bilmiyorum"

"Neyi bilmiyorsun su."

"Ben öğreneceğim şeylere kendimi hazır hissetmiyorum." Bir kaç  adım daha yaklaşık kollarımdan  tuttu.

"Burada sabaha kadar ağlayıp , düşünmekle olmaz kafayı yersin. Bunu öğrenmen  çok daha iyi. Anka ve annen  çok endişeli senin için . Geçmişte ne yaşadın bilmiyorum ama ikiside senin  için endişeleniyor. " gözlerimi gözlerine diktim ve Bir kaç saniye düşündüm . Neyi bekliyordum sahi ben . Neden korkuyordum.?
Öldüğünü sandığım sevgilimi görmüş ama ben evde oturup ağlıyordum.

Neden?

Gerçekleri duymak canımı mı acıtacaktı.

Evet!

"Bak istemezsen ben gelmem , ama sen gitmelisin onu bulmalısın. Anlıyorsun değil mi?"

"Gidelim. " aniden cevap vermeme karşılık bir şaşırmış olacak, kendini toparlayıp konuştu odamdan çıkarken .

"Üzerini giyin aşağıda bekliyorum, fakat çabuk olsan iyi olur nerede olduğunu  bilmiyoruz onu bulmak zor olabilir. " cümlesi biter bitmez odadan çıkıp kapıyı kapatmıştı . Bende içimdeki dünden beri sönmeyen heyecan , umut ve endişe ile üzerimi değiştirmek için dolabıma yöneldim.

Uzay ile evden çıkar çıkmaz dün onunla konuştuğum yere gittik. Etrafa göz atmıştık fakat böyle onu bulmak o kadar zordu ki. Omuzlarımı düşürdüm.

"Onu bulamayacağız , böyle bakmakla nasıl bulabiliriz "

"Gel oturalım şuraya biraz" kaldırıma oturduğumuzda tekrar konuştu uzay.

"Bana dün anlattıkların.. yani demek istediğim siz bu kadar iyi iken aranız neden dün seni tanımadığını  iddia etti peki. "

"Bilmiyorum uzay. Ama ama o dün farklıydı , sanki bedeni onun ama ruhu ona ait degil gibiydi. O beni görünce yüzünde öyle bir gülümseme oluşurdu ki böyle metrelerce öteden anlaşılırdı. O gözleri bana öyle bir bakardı ki sıcacık içimi ısıtarak . Dünkü... bana öyle soğuk bakıyordu ki. " boğazımda bir yumru oluşunca sustum bir kaç saniye .

"Böyle birşey nasıl mümkün olabilir delireceğim!. Benzettim demek istiyorum ama olmuyor sende gördün !" Gözümden bi damla akarken iç çekerek konuştum .

"Ben onu çok özledim uzay." Uzay elini sırtıma koyarak sıvazladı .

"Bulunduğun durumun farkındayım. Kendimi senin yerine koymak istiyorum ama inan başaramıyorum . Neyse. Kalk hadi , bulacağız onu bu gün."

Dediğini yaparak kalktığımda ,tüm sokaklara bakmıştık neredeyse , Etrafa baka baka plaja kadar gelmiş idik .

"Çok susadım uzay."

"Tamam gel şuradan büfeden su alalım. " büfeye  girdiğimizde su dolabına yönelip bir su alıp kafama diktiğimde  uzay parayı ödemişti ki hemen yanıma geldi.

"Su! Şu cocuk dün Edis'in yanında olan çocuk degilmi" büfeden çıkmış arkası bize dönük olan çocuğu eliyle gösterdiğinde heyecanla büfeden çıktım .

"Göremedim o'mu "

"Evet eminim o , hadi ona soralım nerede olduğunu mutlaka biliyordur. "

"Ya, söylememesi için tembihlediyse."

Yakışıklı HÖDÜK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin