06/02/2017
"Babasıyla arkadaş gibi büyüyen kızlardan olmadım.İnsan ailesini seçemezmiş öyle duydum her yerden.Seçemediğin gibi sana verilen hayatı da yaşamak zorunda bırakılıyorsun ilginç bir şekilde. Kız çocukları için en önemli olan şey baba bence belki de bende en eksik olan o olduğu için öyle düşünüyorumdur. Bir tek baban sevdiği zaman başkasına ihtiyaç duymazsın ya da kimsenin seni sevip sevmedğini umursamazsın. Onun sevgisi her şeye yeter çünkü. Bunların hiçbirinden haberim yok tabi benim. Dışardan gördüğüm kadarıyla çıkarttıklarım bunlar . Hayatta belki de en çok bunu merak etmişimdir. BABA SEVGİSİ. Nasıl anatılır ki bu eksiklik bilmiyorum ama zaten konuşarak anlatılacak bir durum da değil zaten. Aslında bakarsak artık pek fazla umursadığım söylenemez. Kendimi bildiğimden beri adam akıllı kimse tarafından sevildiğimi hatırlamıyorum. O yüzden bir zaman sonra kimseyi umursamaz,kendi halinde yaşayan biri olmaya başladım.Bir gün gerçekten sevildiğimi hissedersem ilk sana yazıcam bunu da,bunca acıdan sonra mutlu olduğumu bilmek sanırım en çok senin hakkın."
Defteri kapayıp çekmecenin gözüne bıraktım.Hızlıca yatağa atlayıp baş aşağı durdum.Sıradan bir hafta sonu ve klasikleşmiş bir Derin modeli.Sebebini bilmiyoum ama yaşadığım hayata göre pek bir şey ifade etmese de şu hafta sonları aşırı sıkıcı geliyor bana.Odada boş boş yatmaktan iyice ruh hastası oldum.Bu halimden şikayetçi değilim yalnızlığı seviyorum ama bazen sıkılabiliyorum. Her insanı huzurlu kılan mekanlar vardır. Arada bir şikayetçi olsam da bana ait olan şeylerden en başta gelen şeydir odam.Bunları yatakta baş aşağı aklımdan geçirirken telefonumun aniden çalan zil sesiyle dengemi kaybedip yere kapaklandım.Evet alışık olduğum durumlardan biri daha. Aramanın sonlanmasına yakın açabilmiştim telefonu.
"Ne yapıyorsun bal böceğim"diyen Hayal'in bu hallerine alışık olduğumdan,
"İyi işte" diye cevap verdim birden. Hiçbir zaman bu donuk hallerime aldırış etmememişti. Benim aksime aşırı sosyal ve pozitif bir kızdı.
"İyi sana geliyorum"diyip yanıtlamama izin vermeden çağrıyı sonlandırdı.
Düştüğüm yerden kalkıp banyoya doğru ilerlerken kapı çaldı,evde de benden başka kimse olmadığından üşengeçliğimi yok sayıp aralıksız çalan zile göz devirerek kapıya doğru yürümeye başladım.Kapıyı açar açmaz Hayal olduğu gibi bodozlama bir şekilde içeriye daldı. Bu kız gitgide deliriyor diye geçirdim içimden,kafamı iki yana sallayıp kapıyı kapatırken.
"Telefonu kapayalı 1 dk olmadı Hayal."
"Ablan jet be be yim."diyerek göz kırpıp önünde durduğu koltuğa attı kendini.Değişik bir kızdı ama seviyordum işte.
"Bugün bizimkilerle dışarı çıkıyoruz,seni almaya geldim."diyip gözleri yok olana kadar tebessüm etti,evet birazdan elmacık kemikleri gözünün içine girebilirdi.
"Bunu telefonda da söyleyebilirdin bence."dedim oturduğu koltuğa doğru ilerlerken.
"evet eminim sende hiçbir bahane bulmadan gelirdin zaten." dedi umursamaz bir şekilde konuşurken kahkaha attı.Beni cidden iyi tanıyordu. Yayıldığı koltukta bana oturacak yer bırakmadığından tepesine dikilip:
"Boşuna yorulmuşsun."dedim umursamaz bir tavırla.Ayağa nasıl kalktığını bile anlamadığım şekilde birden bileğimden tutup odama çıkan merdivenlere doğru sürüklemeye başladı beni.
"Kendinin ne zaman farkına varacaksın acaba."diye söyleniyordu odanın kapısından girerken.
Aynanın önünde duran pufuma oturtturdu beni. Aynaya çok aralıkla veya rastgele bakardım. Kendimi önemsediğim söylenemezdi.Normal bir şekilde yaşantım da yokken her kız gibi 7/24 ayna karşısında kendime bakmıyor olmam tuhaf karşılanmamalı diye düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİ
Teen Fiction"Dünyan severek baktığın gökyüzünden ibaretken,beni nasıl anlayabilirsin ki" "Seni anlamak için gerekli olan tek şey dünyanın yok olmasıysa eğer,mavisinde yaşamaya korktuğun gökyüzünü siyaha boyamak,bana verilmiş kutsal bir görevdir."