1.BÖLÜM

6 0 0
                                    


''Bu karanlığın içerisinde her gördüğüm ışığa koşmaktan yorulmuşum meğer ben.''

Kahvesinden son yudumunu alıp masanın üzerine bıraktı. Kapının tıklanmasıyla başını çevirdi.

''Abla,annem ve babam aşağıda seni bekliyor.''

''Geliyorum.''

Oturduğu koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldi. Kardeşinin neşesine tebessüm edip aşağı inmeye başladı. Annesiyle babasının karşısındaki koltuğa geçip oturdu.

''Doğa hiç lafı uzatmayacağız, son zamanlardaki hal ve davranışlarından memnun değiliz. Sana ortam değişikliğinin iyi geleceğini düşünüyoruz.Annenle seni yurtdışına göndermeye karar verdik.''

Doğa sabır dilercesine tavana baktı.

''Her defasında bunu reddetmekten bıktım. İstemiyorum anladınız mı? Ben iyiyim. Bunu kabullenin,iyiyim..''

Hızla merdivenlerden yukarı çıkıp odaya girdi. Komidinin üzerindeki çerçeveyi duvara fırlattı. Ve biliyordu ki güçlü olmak değil de kendini güçlü hissetmek önemliydi.

*****

''Doğa..Hadi kalk tenefüsteyiz.''

Yavaşça kafamı kaldırıp Eylül'e baktım. Her zaman yanımda olan biriydi.Herşeyimi biliyordu ve şu ana kadar sanırım arkamdan bıçaklamayan nadir kişilerdendi.

''Gece uyumadım, bırakta uyuyayım.''

''Demir..kavga etmiş,spor salonunda..''

''Kim? Gidelim,çabuk. Yürüsene Eylül.''

''Aslında,şey..''

Hızlıca Eylül'ünkolundan tutup sınıftan çıkardım. Aşağı inip spor salonun kapısından içeri baktığımda yer ayağımın altından kayacakcasına duvara tutundum.

Köşede oturan Demir'in yanındaki kıza bakınca Selin olduğunu farketmem fazla sürmemişti. Onun gözünün altındaki kızarıklığa pamuk bastırıyordu. Salonda sadece ikisi vardı. İnanmıyormuşçasına Eylül'e döndüm.

''Görüyor musun? Bana konuşmayacağım diye söz verdiği kızla konuşuyor.''

''Doğa, gel gidelim. Lütfen.''

Eylül'ün kolumu çekmesiyle önüme dönüp bahçeye doğru yürümeye başladım.

..

''Dün Buğra'yla nasıldı?''

''Güzeldi ama..sanırım birşeyler yolunda gitmiyor Doğa. Huzursuzluk var aramızda.''

''Kuruntu. Moralini bozma.''

''İnşallah.''

Gülümseyip yanağından öptüm.

''Beni boşver, dün annenler yine birşeyler söyledi herhalde.''

''Yine yurtdışı meselesini açtılar. Ben her zaman reddetmekten bıktım ama onlar sormaktan bıkmadılar.''

''Zorla göndermezler değil mi?''

''Öyle bişey yapacakarını sanmıyorum.'

''Huylarına gitsen olmaz mı Doğa? En azından bu düşünceyi kafalarından kaldırmış olursun.''

''Birşey yaptığım yok ki. Her zaman ki gibiyim.''

''Umarım öyledir.''

''Öyle.''

Selin'in bana doğru geldiğini görünce gülümseyip ona döndüm. Bunu bekliyordum.

''Doğa, seninle biraz konuşalım mı?''

''Tabii.''

Arka bahçeye geçip konuşmaya başladık.

''Bak Doğa. Seninle şu ana kadar hiç sorunum olmadı. Ama seni birdaha Demir'in yanında görmeyeceğim.Bizi izlediğini farkettim.''

''Eee''

''Eesi bu seni birdaha o çocuğun yanında görmeyeceğim anlamına geliyor. Onun darmadağın olmasının sebebi sensin.''

Cevap vermeden gülerek onu dinlemeye devam ettim.

''Yakında bizi buralarda el ele görmeye hazır ol ve bana saygı duymaya başla Lina.''

Hızla bileğini tuttum.

''1.si bana asla Lina diyemezsin. 2.si ise..benim orospulara saygım yok Selin.''

Hızla bileğini bırakıp Demir'in sınıfına doğru yürümeye başladım. Spor salonunda olduğunu söylemişlerdi, hızlıca aşağı inip spor salonuna girdim. Şu an ne okul ne ders ne ailem umurumdaydı.

''Demir.''

''Ne istiyorsun?''

Kafasını bana çevirmeden yere eğdi. Oturduğu yerde kıpırdamadı bile. Boğazıma oturan yumruyla olduğum yerden atım atamadım. Ona seslenmemle bana kollarını saran o muhteşem göğsüne yaslandığım adam şimdi yüzüme bile bakmıyordu. Derin bir nefes alıp yaklaştım.

''Ayağa kalk konuşmamız gereken bir konu var.''

''Bu şekilde konuşamıyor musun Doğa?''

Doğa..Sinirlendiğinde,endişelendiğinde bana böyle seslenirdi. O belli ki içindeki Lina'yı çoktan öldürmüştü.

''Konuşamıyorum.''

Usulca ayağa kalkıp kahverengi gözlerini gözlerime sabitledi. Ne midemde kelebekler uçuştu ne ellerim titredi. O uçsuz bucaksız soğuk bakan kahverengisine karşı nefesim kesildi, nutkum tutuldu. Çok güzel gözleri vardı içinde kaybolacağım türden ve ben kaybolmuştum. Derin bir nefes aldım. Belki de kokusunu son içime çekişimdir diye.

''Doğa,ne söyleyeceksen söyle hadi.''

''Selin..o kızı birdaha asla karşıma yollama Demir.''

Kaşlarını çatıp,gözlerini kıstı.

''Benim kimseyi biryere yolladığım yok.''

''Bana saygı duy Lina yakında bizi buralarda el ele göreceksin.''

''Böyle mi dedi?''

''Evet.''

''Ne yapmamı bekliyorsun?''

''Birşey..birşey yapmanı beklemiyorum. Sadece bana Lina dedi ve bunu birkaç kişiden fazla bilen yok. Sen anlattı-''

Kolumdan tutup duvara yaklaştırmasıyla bileğimi hızlıca ondan çektim. İyice yaklaşıp konuşmaya başladı.

''Doğa.Benim kimseye birşey anlattığım yok özellikle seninle ilgili birşey. Birdaha asla ama asla beni sorgulamaya gelme.''

Gözleriyle teması çoktan kesmiştim. Şu an ağlamamalıydım. Muhtemelen akşam Eylül'übize çağıracak ve omzunda anlatırken ağlayacaktım.

Çenemden tutup gözlerimi gözlerine sabitleyince gözyaşlarım iyice birikmişti. Hızlıca elini bileğimden çekip arkasını döndü. Ellerini sinirle saçlarından geçirip spor salonundan çıkışını izledim.

''Aşk nefrete ne yakınsın.''

YAR'AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin