5. Bölüm

33 4 0
                                    

Korku mantıktan daha kuvvetlidir.

~~~~~~

  Dürtmeler ve sarsmalar eşliğinde kendime geldim. Garipti. Hem de oldukça garip. Beni kimin sarstığı konusunda bir fikrim yoktu. Gözlerimi yorgun bir şekilde aralamaya çalıştım, sabahları okula-işe giderken salonun ışığı gözünüze çarparda gözlerinizi açamazsınız ya bana da öyle oluyordu. Zorluklarla gözlerimi açmayı başarmıştım başımda ki isim Okyanus'tu. Ağzında ismim ardı ardına tekrarlanıyordu 'Rüzgar, Rüzgar' endişeli gözüküyordu. "Neyin var? Lütfen, uyan Rüzgar!" dedi ardından uyandığımı fark edecekti ki "Sonunda şükürler olsun geri döndün." diye ekledi. "Ne oldu bana? Burası yıkılmıştı! BUKET? NEREDE O?" sesim istemeyerek alçaldı "O ölmüştü. Benim m minik sevdiceğim ölmüştü, NEREDE O?" başımı çaresiz kuduz bir köpek gibi öne eğdim. Okyanus başımı dizine koydu, elini göğsüme koyarak "Merek etme Buket iyi, sadece kötü bir kabus gördün." dedi. Sesi çok şefkatliydi. "A-ama ger-gerçek gibiydi. Her şeyi gördüm yemin ederim." beni sakinleştirmek için baş parmağıyla önce dudaklarımı okşadı ardından "Şşş! Her şey geçti Rüzgarcığım." dedi ve beni susturdu. Buket'in yanına gitmek istiyordum. "Buket." dedim ve kalkmak için harekete geçtigimde Okyanus elini üstümden çekti ve bana yol açtı. Okyanus'un yardımıyla yerden kalktım ve içeriye doğru bizimkilerin yanına ilerledim. Biz ön kısıma giriş yaptığımız anda Buket yere yığılmıştı. İçimdeki korku gözlerime erişmişti. Yutkundum. Dünyam dönmüştü, bu olamazdı! Buket'e bir şey olucak korkusu bedenimi işgal edip kamçılıyordu. Bırakmıyordu, bırakmayacaktıda. 1-2 saniyeliğine düşünce dünyamda oyalanırken kendime geldiğimde Elçin ve Okyanus çoktan Buket'imin yanına ulaşmıştı. Buket'in yanına koşar adımla ilerlerken dengem bozulmuştu ve yere düşmüştüm. Yere düşünce altımda ki tahta çıkıntı yerinden çıkıp tekrar oturmuştu. Bir çeşit gizli bölme gibi bir şeydi. Buket aklımdan silinmişti, tahta çıkınyı yerinden çıkarttım. Bir eski püskü ve tozlanmış kitap beni karşıladı. Yanında solmuş siyah bir gül ona eşlik ediyordu. Adeta günün yıldızı gibiydiler. Sönmüş bir yıldız. Eğer doğru hatırlıyorsam siyah gül hüzünlü bir vedayı işaret ediyordu. Peki ya bize kim veda edecekti ki?! Etrafta kimse yoktu. Ayrıca beni şaşırtan kısım bu değil kitabın üzerinde 'Ruhunuzu Koruyup Ona Rehber Olacak Bir Yol Arkadaşı' yazıyor olmasıydı. Ben bu saçmalıklara dalmışken Buket... Biricik sevdiceğim kendine geliyordu. İnleme sesleriyle birlikte ilgi odağım tekrar Buket olmuştu. Öksürmesiyle birlikte başımı Buket'e çevirdim ve kitabı olduğu yere bıraktım. Buket'in yanına ulaşıp diz çöktüm. Diz çöktüğüm saniyede dışarıdan bir patlama sesi bütün orman arazisinde yankılandı. Hepimiz acı inlemelerimizi birbirimize sunduk. Bu patlamanın yakınında olan birisi sağır olmuştur. Buna eminim. Zihnimden geçenler çok karmaşıktı. Kitap, siyah gül ve odanın içinde ne ile karşılaşacağımız dı.
~~~~~~~~~~~~~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ormandaki Sessizlik Son BuluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin