14-Hatalar

4.6K 61 10
                                    

Mustafa uzaklaşmak istediğini söyleyince başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü karşısında dona kalmıştım

-Ne ?

-Ulaş böyle olmaz bu şekilde yürütemem ben seni koruyup kolladıkça sen kendini hep yokuş aşağı sürüyorsun

-Mustafa şaka yapıyorsun değil mi böyle bir zamanda bunu kaldıramam acıtasyon yaptığımı düşünmeni istemiyorum ama en azından konuşalım sana açıklayabilirim ben kötü bir şey yapmadım

-Ulaş kendimi yorulmuş hissediyorum ikimizde biraz düşünelim istiyorum

-Bak gerçekten dün sen yokken sarhoş olduğum için bir yönetmen beni eve bırakmak istemiş ama hatırlayamamışım yerini , o yüzden geceyi onun evinde geçirmişim adam bana iyilik yaptı hiç kötü bir şey olmadı

-Bak gerçekten bunu konuşmamıza gerek yok kararlıyım ben

Mustafa o kadar kararlı görünüyordu ki onun gitmesini engelleyebilecek bir cümle daha kuramıyordum

Bana karşı olan sevgisini gözünde göremiyordum ama onsuz yapamazdım. Mustafayı seviyordum hem çok alışmıştım bu hayat düzenine , ya geri dönmezse ben ne yapardım , ona aşıktım

Gitmesine engel olmak için arkasından koşup önüne geçtim ve sarılarak dudağını öpmeye başladım, ama bana karşılık vermiyor olduğu yerde duruyordu beni nazikçe kenara çekip

-Kendine iyi bak Ulaş

Neydi bu şimdi bana kendimi bir böcek gibi hissettirmişti resmen benden kurtulmak istiyordu

Çok utanmıştım odaya doğru yürümeye başladım odaya girdikten sonra ise kendimi yatağın üstüne atıp ağlamaya başlamıştım uyuyana kadar gözümde ki yaş dinmemişti onun yastığına sarılıp kokusunu içime çekiyordum sanki bir yerlerim koparılmış gibiydi içimde hiçbir zaman tarif edemeyeceğim bir yerlerde kıyametler kopuyordu

Sabah ezanın sesiyle uyandım korkuyordum ama bu sefer karanlıktan sessizlikten değil onsuzluktan korkuyordum

Erkenden doğrulup okula gitmek için hazırlanmaya başladım 10-15 dakika sonra  okula gitmek için kendimi odadan dışarı attım ve Mustafayı görebilmek için fakültesinin önüne gittim

Ders saati gelmişti ama ortalıkta görünmüyordu belki uyuyakalmıştır  bir sonra ki derse gelir diye beklemeye devam ediyordum

Son dersinin bitişine kadar bekledim ama Mustafa gelmemişti içimde ki kaybetme korkusu canımı acıtıyordu  yurda dönmek için metroya bindim

Uzun süren ama benim için hiç bir anlam ifade etmeyen bir zaman diliminin ardından odama girdim içine sığamadığım bu odada durmakta zorlanıyordum

İçimde ki sıkıntıyı atamıyordum Orhanı arayıp görüşmek istediğimi söylemeyi düşündüm hem Orhanla görüştüğümü öğrense bile Mustafa onu tanıyordu ve ortada  yanlış anlayacağı bir durumun olmadığını biliyordu

Biraz düşünüp kendimi Orhanı ararken buluverdim ama telefonu kapalıydı zaman aralıklarıyla toplamda üç sefer olacak şekilde iki kez daha aradım ama telefonu hala kapalıydı ve hava iyice kararmıştı

Hiç bir zaman güçlü bir yapıya sahip olamadım korkularımı her zaman yanımda olan insanlar sayesinde geçirebiliyordum bu huyumdan her ne kadar nefret etsemde engel olamadığım benliğime yerleşmiş bir huy olarak kalmıştı bende

Aşağı inip büfeden kırmızı bir şarap alıp odaya çıktım ve içmek için bir kadeh doldurdum kendimi içtikçe daha iyi hissediyordum başım dönmeye başlayınca içmeyi durdurdum ama biraz zaman geçtikçe kendimi kontrolümü kaybetmeye başladım bünyemin içkiye dayanıklı olmadığını bir kez daha anlamıştım ama kafam hala yerinde sayılırdı neyi yapıp yapmamam gerektiğini algılayabiliyordum ta ki bir kaç kadeh daha şarap içene kadar

Mustafayı aradığımda beni meşgule atmıştı (çok utanç vericiydi) çok sinirlendim

Çevremde Mustafa, Orhan ,Gürkan dışında hiç kimse yoktu Orhanın telefonu kapalı olduğu için son çarem olan  Gürkanı aradım ve yanına gelmek istediğimi söyledim

📞-- Tabi gelebilirsin yalnız adresi hatırlıyor musun ?

📞--Hayır hatırlamıyorum ama bulurum herhalde (Sarhoş tonlamasıyla konuşuyordum sözcükleri tam kuramıyor yuvarlıyordum)

📞--Sen yurtta mısın? Ulaş

📞--Evet yurttayım şu an

📞--Anlaşıldı ben geliyorum seni almaya sen odanda bekle ben seni geldiğim zaman arayacağım

Gürkanın aramasıyla aşağıya inip arabasının ön koltuğuna oturdum bana iyi misin derken ona sarıldım başımı omzuna koydum kulağına hadi gidelim dedim 

Gürkanın evine doğra giderken bir eli direksiyonda diğer eliyle de ona yaslanmış olan bedenimi kavramıştı

Gürkanın evine gittikten sonra ona olanları anlatmaya başladım Mustafayı çok sevdiğimi ona aşık olduğumu söylüyordum

Gürkanın bana flörtöz yaklaştığını anlayabiliyordum ama beni rahatsız etmemeye çalışıyor ve sorunların hallolacağını söylüyordu iyi niyetini hissedebiliyordum

Saat epey geç olmuştu Gürkan bana daha öncedende giymiş olduğum pijamaları giydiriyordu yatağa yatırdıktan sonra ışığı kapatıp salona gitmişti

Sabaha doğru yataktan sıçrayarak uyandım ve hemen salona gittim Gürkanda sese uyanıp bir şey mi oldu dedi ona sadece kötü bir rüya gördüğümü ve yanlış anlamazsa yanında yatmak istediğimi söyledim

Öğlene doğru uyandığımda Gürkan bana sırtımdan sarılmış nefesini ensemde hissediyordum  ve işin kötüsü penisi sertleşmiş bir şekilde popomun hizasında duruyordu

O an tek istediğim arkamda ki nefesin sahibinin Mustafa olmasıydı

İSTANBULUN ÇOCUĞU (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin