Hayal Kırıklığı...

23 10 4
                                    

20.23
Merhaba mikşa. ✌️️ bugün o kadar canım sıkkın ruhum dalgın Kİ sana yazmaya daha yeni mecalim oldu desem yeridir. Bugün 10.17 de kalktım. Abim geç kalmayalım dedi. Bugün çünkü o bırakacaktı. Kalktım cok güzel bir şekilde hazırlandım. Dün ilk defa yatarken dua ettim neden bilmiyorum ama 1 haftadır tanıdığım biri iicn dua ettim. " Hayırlısı ise olsun " dedim. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama pişman degilim. Bugün kalktığımda cok mutluydum. Çünkü dün çok güzel vedalaşarak ayrılmıştık. Bugün herşey cok güzel gider hatta daha güzel gider diye düşünmüştüm. Ama öyle olmadı.
Çok soğuktu. O kadar ilgisizdi ki. Kendimi çok kötü hissettim. Dışardan bu anılarımızı okusa ve bugünki halini görse benim şizofrenik bir hasta olduğumu düşünürdü. Şizofren: "Olmayan seyleri oluyor gibi göstermek"
21.18
Bugun yazmak hiç içimden gelmiyor. Oysaki yazmayı her zaman çok sevdiğimi en iyi sen bilirsin. Bugün arabadan inene kadar o kadar mutluydum ki ne olduysa arabadan inip hastaneye girince üzerime bir kasvet çöktü. O kadar bir an da üzgün oldum Kİ nedensiz bir şekilde huzursuz oldum. Yukarı çıkarım geçer diye düşünürken yukarı çıktım ilk defa erken geldigimiz icin beni beklemiyordu. Bu güzel birseydi açıkcası beni bir anda görünce mutlu olabilirdi. Ya da ben öyle olmasını isteyip öyle düşünmüştüm. Hastane ilk defa çok sessizdi. el okumamı yaptım ve abimle içeri girdik. Abime dönerek hosgeldiniz dedi. Bana hicbirsey demedi. Yattım , 6 kat havluyu yüzüme koyup resmî bir şekilde gitti. Ne olduğumu sasırdım. Bir de şöyle bişey var karşındaki kişinin resmî olarak hiçbirşeyi olmayınca NE olduğunu DA soramıyorsun. Yani sana o sıra sanane dese diyebilir. O yüzden en iyisi susmak. Bende öyle yaptım sustum. O ilk 20 dakika boyunca bir kere geldi. Sıkıntı var mı dedi ve gitti.Sonra egzersizimi yaptı. Yaparken sadece tek tük konuştuk. Oda kaşlarını kaldır burnunu kırıstır ağzını üfle vs vs. Başka hicbirsey degil. Sonra elektirigi suratıma verdiğinde ilerleme var yüzün iyileşiyor dedi. Sustum hicbirsey demedim. Elektronlar suratımdan çıkmasın diye yüzüme yapıştırdı. Bant dudağıma gelmişti. Onu ordan almaya çalıştı alamadı. Dudağımla oynamıstı resmen. Gülümsedi. Ama içimde o kadar bir boşluk vardı Kİ onun o gülümsemesi hiç doldurmadı.
O sırada sadece aramızda bir diyalog geçti. ;
Mustafa : eklektik verilirken neden gözünü kapatıyorsun?
Ben: Eee kendisi kapanıyor ben yapmıyorum.
-çok ciddi bir şekilde söylemişti. Ben de ne olduğumu şaşırıp bir anda bu cevabı verdim.
Mustafa: kahkaha atarak. Biliyorum biliyorum saka yapıyorum 😊
Deyip gitti. 20 dakika Sonra elektronları çıkarıp yarın görüşmek üzere deyip gitti.

~
Çok kötüydü mikşa. Gerçekten kendimi çok kötü hissettim. Ağlamakla ağlamamak arasında çok gidip geldim. Halbuki bugün endokrinolojiye randevum vardı. Bana kötü bir hastalık söyleyebilirdi. Belki o benim yanımda olur moral olur derken daha çok moralsiz gitti o randevuya. Neyse ki daha su anlık bişey Yok. Kan tahlili istedi. İki tüp kan aldılar. İki hastalıktan şüphe ediliyor bir haşimato diğeri de adını Bile bilmediğim bir tiroit hastalığı neyse ne. Emin ol bugün onun davranışları arasında bu aldığım haber benim icin hiç. En büyük bir HİÇ!
Öyle Yani mikşa. Suratım beş karış geziyorum ortalıkta. En iyisi biraz daha dinlenmek. Yarın görüşmek üzere. İnsallah herşey çok güzel geçer umarım. İyi akşamlar seni seviyorum ❤️😘 hoşçakal 🎀🎀🎀🎀

KAYIP #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin