Her günahın bir bedeli var

91 19 2
                                    

Manş denizi Normandiyanın güzelliğine paha biçilmez esrarengizlik katıyordu.Tarihi evlerde yaşayan bu insanlar da tarih kadar eskiydi.Sanki bu sahilde olan insanlar şair olmak için birbirleriyle yarışıyordu.Bu tür güzel tabiat karşısında acımasız olmak,muhtemelen,tanrı karşısında günahtı.Ve tanrının evinde çalışan bir keşişin bu tür günahı yapması şaşırtıcıydı.Hiç kimse hayal bile edemezdi ki,günahlarını:“Tanrı beni affetsin,ben bir günah işledim”,- diye başlayıp konuştukları keşişin bir çoçuğu olacak ve onu sessiz bir gecede sokağa atacaktı.Diandra da böyle düşünüyordu.Hatta bioloji gerçekleri unutup,çoçuğun Allah tarafından gönderilen biri olduğuna kendini inandırmıştı.Hiç aklına bile gelmezdi ki,o,keşişin oğluydu...
Diandra olduğu yerde donup kalmıştı.Bebekse soğuktan donmak üzereydi.Onun durmadan ağlaması bunu gösteriyordu.Kadın bebeği ellerine alıp sardı ve hemen evine doğru koştu.Sokak yine sakin ve derin sessizliğe büründü...
Yaklaşık bir saat sonra bebeği sakinleştire bilmişti.Üstüne sıcak bir şeyler giydirmiş,karnını doyurmuş,hatta kendine has bir sesle ninni söyleyip bebeği şirin uykulara daldırmıştı.Şimdi Diandra rahat düşüne bilirdi.“Acaba,bu çoçuğun bu saatte sokakta işi neydi?”-diye kendi-kendine sordu.Bebeğe hayran-hayran bakarken  birden aklına böyle bir fikir geldi.Bu,tanrının ona hediyesiydi.Az önce çoçuğu susturmaya çalışan kadının gözyaşlarını kim susturacaktı?O,evinde diz çöküp dualar ediyor ve tanrıya sonsuz aşkını göstermeye çalışıyormuş gibi onu derin tutkuyla övüyordu.
Gecenin bir yarısı ibadetten ayılan kadın bebeğinin yanına gelip alnından öptü.Ve düşündü ki,yarın onu kiliseye götürsün.Tanrı tarafından ona hediye gönderilen çoçuğun adını herkes tarafından sevilen keşiş koysun.

Şairin CevabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin