Bugün benim en mutlu günüm. Bugün benim yeni hayatımın başlangıcı. Bugün benim ilk aşkım ile sonsuza kadar beraber olacağımız hayatımın başlangıcı...
Kuaförde ellerime oje sürülüyordu. Oje süren kadın ;
"Çok heyecanlısın elin titriyor sakin ol."dedi.
Tabiki heyecanlı olacaktım. Bugün resmen Demir ile evleniyordum.
"Çok heyecanlıyım acaba beni Demir beğenecek mi?"
Eylül ;
"Vuslat canım kusura bakmada Demir senin gibi güzeller güzeli bir kızı nasıl beğenmeyecek." dedi.
İnşallah öyle olurdu.
Güneş ;
" Kızım seni beğenmese senle niye evlensin, bir düşünsene. "
Öyleydi gerçekten. İyiki Güneş ve Eylül vardı onlar benim en iyi dostlarımdı çocukluğumdu onlar benim. Bugünde tabiki beni yanlız bırakmadılar. Ve gerçekten iyiki varlar. Şuanda biraz daha rahatladım.Saçımda yapıldıktan sonra sıra gelinliğimi giymeye gelmişti. Kızların yardımı ile onuda gitmiştim. Gelinliğimin arkasında derin bir sırt dekoltesi vardı. Ve bu gelinliğe vurulmama neden olmuştu.
Gelinliğimide giydiğimde tamamen hazırdım artık. Sadece damat eksikti. Demir biraz geç kalmıştı acaba bişey mi oldu diye düşünmedim değil.
Kızların"Damat geldi damat" demesi ile düşüncelerimden uzaklaştım. Ve daha çok heyecanlandım. Ayy düşüp bayılacam galiba.. Kızlar yanıma gelip koluma girdiler ve beni dışarıya çıkardılar. Dışarı çıktığımda tüm karizması ile aşık olduğum adam duruyordu. Üzerinde lacivert bir smokin vardı ve gerçekten çok yakışmış..Demire gittikçe yaklaşıyordum. Ve sonunda karşı karşıya geldik. Gözlerimi o güzel gözlerine çevirdim. Ama gözlerinde o aşk dolu bakışları görmedim. Bu beni biraz garip hissettirdi ama çok üstünde durmadım heyecanına verdim bu durumu.
Kulağına eğilip "çok yakışıklı olmuşsun"dedim. Oda gülümseyip" sende güzel olmuşsun" dedi. Bu muydu "güzel olmuşsun"mu sadece...1 saatlik yolculuğun sonunda düğünün yapılacağı otele gelmiştik. Bu oteli çok beğenmiştim hayallerimdekı gibi bir yerdi.
Otel de bize ayrılan odalara geçtik. Eylül ve Güneş ile otururken Annem geldi. Annem gelince kızlar bizi annem ile yanlız bıraktı.
Annem" Güzel Vuslatım, kızım .. "dedi ve bana sımsıkı sarıldı. Annem sarılıp ağlamaya başladığında bende kendimi tutamadım ve ağladım. Annem ağladığımı fark edince" Yavrum sen ağlama, sen artık hiç ağlamayacaksın, Demir seni asla ağlatmaz, seni asla bırakmaz. Bu yüzden seni artık ona emanet ediyorum. Allah inşallah mutluluğunuzu hiç bozmaz. Yüzünden o gülümsemen hiç eksik olmasın güzel kızım benim.."dedi ve bana daha çok sarıldı. İnşallah öyle olurdu. Demir beni bırakmaz zaten ona hiç kimseye güvenmediğim kadar güveniyorum.Annem gittikten sonra babam gelmişti ve onlada aynı konuşmayı yapmıştık. Artık nikah memuru gelmişti ve bizim dışarıya çıkmamız gerekiyordu. Odamın kapısı tıkladı ve içeriye aşık olduğum adam girdi. Yanımda durup bana kolunu uzattı ve" zaman geldi" dedı.Birlikte aşağı indik ve yavaş adımlarla ilerlemeye başladık. Alkışlar eşliğinde bizi ayrılan masaya geçtik. Demir sandalyemi çekerek oturmama yardımcı oldu.
Gerçekten şuan hiç olmadığım kadar heyecanlıydım. Çok az kalmıştı..
Nikah memuru ;
"Siz Levent Taş kızı Vuslat Taş, Haluk Kara oğlu Demir Kara yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Kafamı çevirip Demir in gözlerinin içine baktım. Gözleri bana duygusuz bakıyordu.
Çok beklettiğimi farkettim. Nikah memuruna dönerek
"Evettt" dedim.
Alkışlar benim gülümseme neden oldu.
Nikah memuru bu sefer Demire dönerek
"Siz Haluk Kara oğlu Demir Kara , Levent Taş kızı Vuslat Taş ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Demir bana döndü gözlerime baktı, daha sonra misafirlere göz gezdirdikten sonra tekrar bana döndü. Yüz ifadesi çok farklıydı.
"Birşey mi var Demir" dedim sessizce. Yüzüme uzun süre baktıktan sonra kulağıma eğilip "Özür dilerim Vuslat, be.. ben yapamayacağım." dedi. Ve masadan kalktı. Şuan bu gerçekmiydi..
"Demir noluyor" dedim. Etraftan çok fazla ses geliyordu. Kimse ne olduğunu anlamamıştı, bende anlamamıştım. Aşık olduğum adam şuan beni nikah masasında bırakıp gidecekmiydi.Bana "özür dilerim Vuslat hazır değilim, evlenemeyeceğim seninle affet beni.." dedi ve arkasına bakmadan düğün alanından uzaklaştı. Ve arkasında şoka uğramış beni bırakmıştı. Annem yanıma geldi "ağlama güzel kızım"dedi ve ozman anladım ağladığımı.
" Anne hani beni bırakmayacaktı, hani hep benim yanımda olacaktı, hani bizim hayallerimiz vardı onları gerçekleştirecektik,çocuklarımız olacaktı, çocuklarımızın adı için kavga edecektik, beraber yaşlanacaktık, 4 tane çocuğumuz olacaktı, kocaman bir aile olacaktık ama o beni nikah masasına bırakıp gitti, arkasına bakmadan gitti bıraktı benii... "1gün sonra...
Demirsiz bir güne gözlerimi açtım. Telefonumu elime alıp Demir den bir mesaj yada arama varmı diye baktım. Ama ne bir mesaj ne de bir arama vardı. Onu dün o kadar çok aramıştım ki ama hiç birini açmamıştı ve geri dönmemişti. Beni niye orda öyle bıraktığına dair hiçbir fikrim yoktu ve bunu öğrenmek istiyordum.
Yatağımda yatarak bunu düşünürken kapım tıkladı "gell"dedim. İçeriye annem geldi gülümseyerek yanıma oturdu
"Güzel kızım nasılsın?" dedi. Nasıldım gerçekten yada nasıl olmalıydım?
"Bilmiyorum anne" dedim.
Annem üzgün bir surat ifadesi ile "Demir yurt dışına gitmiş dün akşam, annesi ve babası biraz önce buradaydı ikiside çok üzgün, böyle bir şeyi ikiside beklemiyormus, oğullarınada çok kızgınlar." dedi.
Onların üzgün olası hiç bir şeyi degıstırmeyecekti. Olan bana olmuştu.
Annem cevap vermemi bekledi ama cevap verecek durumda değildim. Zaten ne söylesem boş olacaktı. Annem cevap vermeyeceğini anlayınca odamdan çıktı..
Annem gittikten sonra banyoya girip duş aldım,biraz daha rahatladım. Üstümü giyinmek için dolabımı açtım ve karşıma ne hayaller kurarak aldığım gelinliğim çıktı.. Bu sefer ağlamayacaktım ben herzaman güçlü bir kızdım ve öyle olmaya devam edicem. Ama ben bu şehirde, bu evde eski halime dönemezdim. Bu yüzden bir karar aldım gidicem. Çok uzaklara gidicem. Kafamı toplayıp anca buraya gelebilirim. Hemen dolabımın üstünden valizimi çıkardım ve yatağımın üstüne koydum. Dolabımdan en gerekli kıyafetlerimi koydum ve valizimi kapattım..Merdivenlerden valizim ile birlikte aşağı inmeye çalışırken anneme yakalandım. Annem " Kızım iyimisin, noldu, nereye, bu valiz ne?? " sorularını sıraladı. Ben de "Anne biraz dinlenmeye ihtiyacım var." dedim
Ve merdivenlerin sonuna gelip kapıya doğru yol aldım. Annem hiçbir şey söylemeden arkamdan geldi. Anneme sarılıp vedalastım ve arabama bindim. Kulaklığımı takıp Muğladakı çocukluk arkadaşım olan Denizi aradım. Bu sırada yola konulmuştum bile..
Deniz "Efendimmmm , yeni gelin" diyerek telefonu açtı. Bu canımı yakmıştı ama üstünde durmadım.
"Alo Deniz oraya geliyorum" dedim.
Deniz şaşkın bir ifade ile " Ama Vuslat sen.." cümlesinin devamını getirtmedim.
" Deniz gelince konuşasak olurmu yoldayım ben hadi görüşürüz. "dedim.Deniz" Tamam Vuslat görüşürüz. "dedi
Ve bende yoluma devam ettim...