"Her hata bir çizik Nora." Usulca başımı salladığımda sırıtarak benden uzaklaştı ve yanağımdan elini çekti.
"Pekala,şimdi git." dediğini ikiletmeyi istemediğim için kafeye doğru yürümeye başladım. Alexis hala kekini yemekle meşguldü. Alexis'e çaktırmadan lavabonun olduğu yere yöneldim.
Musluğu açıp suyun akmasını sağlarken ellerimi lavabonun kenarlarına yerleştirerek aynaya baktım.
"Gerizekalı çocuk."
"Pezevenk."
"O piçimsi sırıtışını onun götüne sokacağım." diyerek ellerimi ve yüzümü yıkadım. Kenardaki kağıt havludan birkaç tane koparıp ellerimi ve yüzüme kuruladım. İçeriye girdiğimde Alexis kekini bitirmiş dışarıya bakınıyordu.
"Biran deliğe düştüğünü zannettim."
"Ha-ha" diyerek geçiştirdim ve karşısına oturdum. Tabağımı biraz ileri ittirdim. İştahım kaçmıştı.
"Yemeyeceksen gidelim." Kenardaki montumu üzerime geçirdim. Alexis'te montunu giydiğinde cüzdanından çıkardığı parayı tabağın altına sıkıştırdı.
***
Alexis'in Anlatımından...
Nora'yla koridorun başında ayrıldıktan sonra dolabımdan kimya kitaplarımı alırken George'un bana doğru yürüdüğünü farkettim.
Omuz silkerek dolabımı kapattım.Arkamı dönmemle George'la burun buruna gelmem bir oldu.Gerçek olmayan bir öksürükle yanından geçmeye çalıştığımda benimle aynı anda adım attı ve geçmemi engelledi.Kafamı kaldırdığımda kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.
"Fazla klişe,öyle değil mi?"
"Umrumda değil." dediğine bu sefer kaşlarını kaldırma sırası bendeydi.
"Derse yetişmem gerek."
"Benimde seninle konuşmam gerek."Kitaplarımı üst üste koyarak zorlukla sağ elimde topladım çünkü George hala bana yapışmış bir şekilde duruyordu ve çekilecek gibi de durmuyordu.
"Pekala,şimdi daha iyi."Diyerek tekrar George'a bakmaya devam ettim.
"Hafta sonu bir parti veriyorum."Gözlerimi devirdim. En azından konuya 'pat!' diye girme öyle değil mi? Çok ayıp! Şuan onu öpmemek için kendimi zor tutuyorken nedense Nora'nın sözlerini dinleyip kendimi ağırdan satıyordum. Siktim seni Nora!
"Bundan banane?"
"Demek istediğim-"
"Sonuca gelir misin?"diye sabırsızca sordum.George'un gözlerindeki parlama sönmüştü.Kendime bildiğim bütün küfürleri sıralarken George kafasını sallayarak konuşmasına devam etti.
"Benimle gelir misin? Hmm yani gelir misiniz?"Gözleri bana umutla bakarken tabiki de onu reddedemezdim. İstesem de edezdim.Nora'nın ne diyeceği umrumda bile değildi."Tabikide geliriz."Diyerek parmak uçlarıma yükseldim ve dudağına yakın bir yere öpücük kondurdum.Anın verdiği şokla geri çekildi.Bende bundan istifade ederek kimya sınıfına yürüdüm.Sırama oturduğumda aklıma dank eden şeyle kafama vurdum.Tanrım!Numarası bende yoktu ki!Gerizekalı ben!Artislik yapacağım diye herşeyi mahvetmiştim.Kesin şimdi arkamdan alay ediyordur.Yanıma oturan çocuğu umursamadan kendimi azarlamaya devam ettim.Adının Harrison olduğunu öğrendiğim hoca içeri girdiğinde derse başlamadan önce sınıfa göz gezdirdi.
"Anlaşılan birkaç yeni öğrencimiz var."Sınıftan mırıltılar yükselmeye başladığında gözler bana ve yanımdaki çocuğa dönmüştü.Patavatsızca ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion // unionj
Fanfic''Biz o kadar salak bi geçmişe sahiptik ki kızım, yazsalar roman olurdu.''
