Vizelerim başladığından dolayı bölümler gecike bilir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Joshua'nın ağzından.-
Bugün Prens Roberto ile ava çıkacağız. Gleen'i yanlız bırakmak istemiyorum ama gitmek zorundayım. Neredeyse iki üç gündür tuhaf davranıyor.
-Gleen, Ben gidiyorum.
-...
-Peki...
(Sevgilisinden ayrılmış kadınlar gibi bunalıma girdi çocuk.)
Prens Roberto ile yola çıktık bir kaç tavsan avladıktan sonra saraya geri dönmek istedi.
-Joshua bu tavsanları hemen mutfağa bırakalım. Bu akşam yemeği için sabırsızlanıyorum!
-(Neden kendi mutfağa bırakıyor ki?)Peki efendim.
-Ahaha çok sevimlisin Joshua! Koruma olarak en sevimli askeri seçmiş olduğum için çok zevkliyim!
-...?(Kyo dediklerinde haklıymış. Gerçekten kendini beğenmiş ve yavşak bir kişiliğe sahipmiş Prens Roberto.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Joshua, çiçekleri sever misin?
-Evet Prens Roberto severim.
-Bana sadece Roberto olarak seslen artık. Sarayda bu kadar resmiyeti sevmeyiz. Sürekli resmi kişilerin etrafta olması herkesi gerer. Toplum içinde Prens Roberto olarak seslene bilirsin ama sarayda ve yanlızken böyle seslenmeni istemiyorum.
-Peki Roberto bunu aklımda tutacağım.
Yol boyunca Roberto hiç susmadan konuştu ve konuştu... Nihayet saraya vardık.
-Joshua benimle gel.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Tamam Roberto.(İsmi ile hitap etmek çok tuhaf geliyor. Sonuçta korumasıyım arkadaşı değil.)
Roberto mutfaga doğru ilerliyordu ve bende onu mecburen takip ediyordum. Mutfaga vardığımızda tavsanları aşçıya verdi ve kulağına eğilip birşeyler söyledi. Kadın panikledi ve koşturarak mutfaktan çıkıp gitti.
-Roberto, yemeği burada yapması gerekmiyormuydu ?
-Ahh evet ama burada ufak bir isim var Joshua.
Bana çok tuhaf bakarak yaklaştı olduğum yerden hiç kıpırdamadan gözlerimi dikip Roberto'ya baktım.
Roberto ise giderek üzerime geliyordu. Ve tabi yüzündeki piç sırıtışı görmemek elde değildi. Ben düşüncelerim ile boğuşurken ne ara bu kadar yakınıma gelmişti? Suratıma eğilirken beynimi düşünmeye zorluyordum fakat beni dinlemiyordu. Dudakları dudaklarıma değecek şekilde durdu ve konuştu
-Joshua neden bu kadar şekersin ki?
Konuşurken dudaklari,benimkileri yalıyordu. Yutkunup tek elimi göğsüne yerleştirip itmeye çalıştım. O ise yerinden gram kıpırdamayıp üzerime daha fazla eğildi. Bir elini belime yerleştirirken diğer elini tezgaha dayamış beni köşeye sıkıştırmıştı. Dudakları dudaklarım ile buluştuğunda kaçamayacağımı biliyordum. Dudağı dudaklarımda karıncalanma hissi uyandırmıştı. Dilini ağzımın içine yolladığında benim için son nokta olmuştu. Kendimi bırakıp karşılık vermeye başladım. Beceriksizce dillerimizi birbirine sürtüyor ve boğuk bir şekilde inliyordum. Biz tutku ile öpüşürken bir elini pantolonumdan içeriye yollayıp kalçamı okşadı. Kalçalarımdan tutup beni iyice kendine yasladığında aldığım zevk ile inleyip kendimi ona sürttüm. Şu an alev alev yanıyordum. Alt taraflarımız birbirine uyumlu bir biçimde birbirine sürtünürken dudaklarımı bırakıp boynuma yöneldi. Üzerimdeki ceketi çıkartıp yere atar atmaz boynumu açlık ile emmeye başlamışı. Parmaklarımı saçlarına geçirip çekiştirdim. Sertleşmiş olan penisim yüzünden ayakta zor duruyordum. Ve o hala kendini bana sürtmekte ısrarcıydı. boynumdan göğüs uçlarıma kadar bir yol çizmiş gömleğimi ise yırtarak çıkarmıştı. Belimden tutup tezgaha otturtu.
-Ahh Joshua. Çok tapılası görünüyorsun.
Dudağını ısırıp tekrar üzerime çullandı. Göğüs ucumu yalıyor, ısırarak çekiştiriyordu. Bu küçük şeylerin bu kadar zevk verebileceğini hiç tahmin etmemiştim. Bacaklarımı iki yana ayırıp kendini bana yasladı. Sertliğini üzerimizde pantolon olmasına rağmen hissediyordum. Ve inlememi durduramamıştım. Penisimin üzerinde hissettiğim el ile sesli bir inleme bıraktım. Yavaşça okşarken dili ile kasıklarıma kadar gelmişti. Her yalayışınsa seslice inliyordu.Pantolonun üzerinden bir öpücük bırakıp. İç çamaşırım ile birlikte pantolonumu delirtici bir yavaşlıkta çikarttı.
-Oh minik Joshua yardım çığlıkları atıyor.
Sırıtarak penisimin üzerine eğildiginde dondum. Nefesini hissetmem delirmeme yetecek bir zevk vermişti. Dilini penisimin başına değdirip cekti. Nefesini penisime üfledi. Damarımın attığını hissediyordum. Sırıtıp dilini boydan boya penisimin üzerinde gezdirdi. Dayanamıyordum. Bir anda ağzına alması ile seslice inledim. Elimi saçına daldırıp kendimi ona doğru ittim. Sonuna ulaştığımda kasıklarımda hissettiğim ağrı ile tohumlarımı prensin ağzına bıraktım. Hepsini yutup sırıtarak baktı. Utanmak için çok geçti. Kendi üzerindeki her şeyden kurtulurken onu izledim. Tamamen azdırıcı bir tipti. Deliğim onun için sızlıyordu. Penisi ortaya çıktığında bu kadar büyük olmasını beklemiyordum. Yutkunarak ona baktım. Parmaklarını ağzıma götürdü.
-Yala joshua.
Dediğini hemen yapıp yaladım. Tamamen ıslandıktan sonra çekti ve bacaklarımı iki yana ayırdı. Deliğim tamamen ortadaydı. Bir parmağını deliğimi okşadıktan sonra içine attı. Ikinci parmağını da yolladığında bakir deliğimde küçük bir acı hissettim. 3.parmak ile acı katlanmıştı. Parmakları ile beni hazirladıktan sonra çekip deliğime bir öpücük kondurdu. Kendi penisini bir iki kere çekip bana konumlandırdı.
-Hazır mısın Joshua?
- E.eve- ahh
Bir anda tüm pensiini içime sokması ile boğazımı yırtarcasına bağırdım. Canım çok acıyordu.
-Çı-çıkart onu içimden!
-şşt Joshua zevk alacaksın söz veriyorum.
Kendini boynuma gömerek yavaş ça git gellere başlamıştı. Dediğinin aksine acıdan başka bir şey hissetmiyordum. Bir anda öyle bir yere vurdu ki parmak uçlarıma kadar titredim. Biraz önce zevk almıyorum mu diyordum ben?
-ahh orası...Lütfen
Kalın sesi ile inleyip kendini defalarca oraya vurdu. Neler oluyordu bilmiyorum ama feci zevk alıyordum. Dudaklarımız tekrar buluştu. Daha fazla istiyordum. Gelmesine yakın penisimi tutmuş çekiştiriyordu. Iki taraflı zevk yüzünden bayilabilirdim. Aynı anda o içime ben karnıma seslice inliyerek boşalmıştık. Nefes nefese birbirimize bakıyorduk.
Daha sonra Roberto hızla üzerini giydi ve bana yaklaşıp dudaklarıma bir öpücük kondurdu
-Acele etsen iyi olur Joshua aşçı az sonra gelir.
Bu sözler üzerine hemen toparlandım üzerimi giydim ve Roberto ile mutfaktan ayrılıp kendi odalarımıza gittik. Kendimi biraz garip hissediyordum ve bir anda aklıma Gleen'in birkaç gündür tuhaf davranması geldi. Düşününce Roberto ile karşılaştıktan sonra bu şekilde davranmaya başlamıştı yani Roberto ile aralarında bir şey geçmiş olabilirdi!
