-Gleen'in Ağzından.-
*Gleen birden yataktan fırlar ve*-Joshua uyan...
-Gleen uyanması gereken sensin.
*Şaşkın, şaşkın etrafına bakar.*-ha... neden uyandırmadın!
-Çünkü uyanmadın! ve Prens Zain hala uyuyor sanırım, henüz göremedim. Paniklemene gerek yok ama Prens Zain'in anlayışlı biri olmadığını duydum.
Acele etsen iyi olur.*Duymadı...Gleen ile uğraşmaktan zevk alıyor.*
Apar topar hazırlanıp Prens Zain'in odasına doğru koşuştururken bir kız ile çarpışıp yere düştüm. O anın korkusu ile kızın kim olduğunu düşünecek zamanım olmadı hızla Prens Zain'in odasına gittim ve kapıyı bir kaç kere tıkırdattım "Prens Zain?" bir süre bekledim ama içerden bir ses gelmedi tekrar tıkırdattım "Prens Zain?" hala bir ses duymayınca biraz panikledim "İçeri geliyorum Prens Zain." kapıyı yavaşça açarak içeri girdim Prens Zain'in yatagına yaklaştım ve hala uyuduğunu gördüm.
Ses çıkartmadan odadan çıkacakken..."Gleen..." iliklerime kadar ürperdim! "e-e-efendim!"
-Burada napıyorsun?
-Sizi kontrol etmeye gelmiştim efendim!
-Sana öğlene kadar uyanmayacağımı söylemiştim Gleen...
(Lanet olsun saate hiç bakmadım! Joshua... seni öldüreceğim!)
-A-a-ahahah özür dilerim efendim saatim durmuş sanırım...
-Bu bir bahane olmamalı Gleen...
-Ü-üzgünüm efendim gerçekten çok üzgünüm.
Başım derde girmiş olmalıydı çünkü prens Zain in bakışları hiç de hoş değildi. Yatakta oturur pozisyona geçti ve yerinde gerindi.
-Madem uykumu böldün telafi etmeye ne dersin Gleen.
Yüzündeki ifadeden ne yapmaya çalıştığını anlamadım ve saf gibi kafamı hızla sallayarak
-Tabi ki efendim. Ne isterseniz yapacağım!
Yandan sırıtarak sağ elini kaldırarak beni yanına çağırdı. Anlamamış bir şekilde yatağının yanına yürüdüm ve durdum. Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Daha geniş gülümseyerek kolumdan tutup beni yatağa çekti ve daha ben ne olduğunu anlayamadan üzerime uzandı.
-E-efendim ne yapıyorsunuz!
-Sadece küçük bir oyun Gleen.
Gözlerimi baykuşların gözlerine meydan okurcasına açarak üzerimden itmeye çalıştım.
-Lütfen yapmayın!
-Ne yapıyormuşum ki ?
Inanamayak gözlerine bakiyordum. Kollarımı iki yanda tutup yatağa sabitledi. Yüzünü boynuma yaklaştırıp küçük bir öpücük bıraktı. Titremem engel olamadım.
-P-prens Zain ,Lü- lütfen durun !
Cevap vermeyip kendini aletini benimkine sürttüğünde donup kaldım. Midem kasılmaya başlamıştı. Bir elini gömleğimden içeri sokup göğüs ucumda daireler çiziyordu.
Gözlerimi sımsıkı kapatıp biran önce üzerimden kalkması için dua ettim. Tabi tanrı bir kere daha sesimi duymayıp prens Zain in daha sert ve yavaş bir şekilde aletini benimkine sürtmesine engel olmamıştı. İnlememi durduramayıp sessizce inledim.
-A.ah ! Prans Zain lütfen artık durun!
Gerçekten bunu söylerken duracağını düşünmemiştim. Gülümseyerek üzerimden kalktı. Kalkarken elini bilerek miniğimin üzerinden okşayarak çekmişti. Nefesimi duzene soktuğumda ayağa fırladım.
-Bu..bu yaptığınız hiç hoş değildi!
-Senin benim söylediğimi unutmanda hiç hoş değildi Gleen... umarım bir daha aynı şeyi tekrarlamazsın. *Yandan sinsi bir sırıtış bıraktı.*
-Veya tekrarlaman benim için zevk olur.
Göz kırpıp hiçbir şey olmamış gibi odadaki banyosuna ilerledi.
(Sırf resimleri bol bol kullanmak istediğim için bir resim daha :D)
Bölümlere fikrinizi belirten yorumlar bırakırsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be my prince
Teenfikcekarakterler be my princess oyunundan uyarlamadır. Yaoi bir hikayedir rahatsız olanlar lütfen okumasınlar. Smut içermektedir!