-2-

25 2 0
                                    

Gözlerimi açtığımda buradaydım işte. "Rutubetli Karanlıkta " . Beni kaçıranlar kimdi ? Neden kaçırıyorlardı ? Belki de hepsi pis bir şakadır. Pis bir şaka olması için teyzemden kalan mirası verebilirim.

Ama kimi kandırıyorum ki ? Bir şaka bu kadar acı verici olamaz. Araba bir kez daha sarsıldı. Kafamı vurdum. Hissettiğim acı benim için çok fazlaydı. Her  şey üst üste gelmişti. Nathan 'ı düşündükçe midem bulanıyordu.

-3.2-

Uzun zaman geçti. Kendimi toprak altında çürümeye başlıyormuş gibi hissedince korkuyla ürperdim.

Son bir kez daha kafamı çarptıktan sonra yoğun ışık dalgası gözlerimi kamaştırdı.

Evet , yanılmamışım. Bir arabanın pis bagajındaydım. Katil kılıklı bir adam kolumdan tutup bedenimi dışarı sürükledi. Sonra yürümem için çekiştirmeye başladı. İlk önce -anlamsızca-  karşı koymaya çalıştım. Ama kalan son enerjimi de bununla harcadığım için yere yığıldım. Adam kısa bir ' off ' çektikten sonra beni oyuncak bir bebek gibi kaldırıp sırtına attı.

Kısa bir yürüyüşten sonra depoya benzer bir yere girdik.

Belki birkaç adımda gelmiştik ancak bana 1000 mil aşmışız gibi geldi.

Bir depoya göre oldukça aydınlıktı.Ama buna sevinmemiştim. Işık gözlerimi yakıyordu.

Adam beni deponun ortasında duran sandalyeye attı. İplerimi bağlarken dişlerimin arasından  sordum :

- Be-beni öldürecek misiniz ?

Adam sarı dişlerini gösterek :

-Şimdilik hayır bebeğim ama sonrası için pek heveslenme.

"Bebeğim " i duyunca yüzümü buruşturdum . Pislik Nathan.

Adam ipleri bağlamayı bitirince yürüyüp gitti. Şu kötü adamlarda hiç yaratıcı değil. Hep aynı sahne !

Birkaç dk sonra - ya da birkaç saat zaman kavramımı kaybettiğim için  bilemiyorum - bir karaltı yaklaştı. Önüme geldiğinde bir sandalyeyi ters çevirip oturdu. Gözlerim kapanıyordu. Eliyle çenemi tutup beni yüzüne bakmam için zorladı. Yüzüne baktım. Bu bir adam değildi.

-Adın ne ?

Gözlerimi gözlerine dikip :

-Kaçırıp sandalyeye bağladığın bir kızın adını mı merak ettin ? Çok tatlısın .

Bu enerjiyi nereden buldum bilmiyorum.

Sinirlendi ve elini sertçe yüzümden çekti. Bu hareketiyle kafam yana ve  saçlarım önüme düştü.

- Adın. Ne. Dedim.

Çabuk sinirleniyordu ve bu benim pozisyonumdaki biri için hiç iyi değildi. Yutkunarak :

- Desiree.

-Pekala Desiree. Eğer uslu bir kız olursan sana zarar vermem.

Bunun üstüne gözlerimi devirdim.

Çenemi kavrayıp sinirlice:

-Ukalalardan hoşlanmam Desiree .

Meydan okurcasına gözlerine baktım :

-Ben de sandalyeye bağlanmaktan hoşlanmam ama her zaman istediklerimizi elde edemiyoruz değil mi ?

Şeytanca sırıttı:

-İnan bana güzelim , istediğimi her zaman alırım .

KÜSTAH.

-Beni neden buraya getirdiniz ?

Sonunda akıllıca bir şey söyleyebildim.

-Çok soru soruyorsun.

Ayağa kalktı.Biraz bekledi ve :

- Eğer kaçmayacağına söz verirsen seni çözebilirim.

-Nasıl kaçabilirim ki zaten ?

Gözlerini kısarak garip  bir bakış fırlattıktan sonra yaklaştı.

Önümde dururken arkamdaki ipi çözmeye çalıştığı için nefesi boynumu okşuyordu.

- Desiree.... Güzel isim.

Bu kadar yakınımda durmasından rahatsız olmuştum.

-Kolyen ağızıma giriyor.

-Ne ?!

Gülmemek için dudağımı ısırdım.

Şaşkınca yüzüme bakıp halatı kenara fırlattı.

- Senin ağlaman gerekmez mi ?

Evet ağlamam gerekirdi .

-Ağlamamı mı tercih ederdin ?

-Ah, hayır . Ağlamaktan ve ağlayanlardan nefret ederim. Ve geri adım attı.

-Son bir şey Desiree. Benden uzak dur.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 26, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin