ÖLMEK Mİ?

1K 78 10
                                    

(Medyada Ellen ve Jack (thomasın yanındaki çocuk, alicenin yumruk attığı oğlan) var)
Hatırlatma:
Babam bayaaa kızmıştı çok belli oluyodu kapının oraya doğru gittiğimde duyduğum şeyle yine ve yine ve yine şok geçirdim senin yüzünü görmeyi beklemiyodum. Vampirlik mahkemesinden gelmişlerdi. Nereden anladın derseniz siyah bir forma giyinmişler ve formanın üzerinde vampirlik mahkemesi yazıyordu. Senin dediğim kişi tek değil yani bir çok kişiydi. Babam " hayır vermiyoruz onu biz büyüttük ve siz şimdi gelmiş elimizden almaya çalışıyorsunuz " dedi. Ben hala olayı idrak etmeye çalışıyordum. Bir kadın " bakın beyefendi onu sizin elinizden alıcaz. İster zorluk çıkarın ister çıkarmayın. Ama zorluk çıkarmamanızı öneririz. Yarın onu almaya gelicez " dedi. Ne itici bir kadın yaa. Babam " İyi günler hanımefendi " dedi. Ve kapıyı kadının suratına kapattı. Acaba onu bu kadar sinirlendiren şey neydi? Neyse kokusu yakında çıkar. Annem babamı sakinleştirirken bende yemeğimi yiyip okula gitmek için yola koyuldum. Bugün de hava güzel yürüyerek gidebilirim. Telefonumdan müzik dinleyerek okula doğru ilerledim. Sınıfımın kapısını açınca thomasın yanında yine bir kız vardı. Hiçbir şey söylemeden sırama geçtim. Bir iki dakika sonra thomas da yanıma geldi. Birden bana o muhteşem tebessümünü sergiledi. Bende dayanamayarak ona tebessüm ettim. Ama bu gülüşmeler fazla uzun sürmedi. Thomasın yanına o pislik sevgilisi geldi. Pislik sevgilisinin ismini iki kız konuşurken duymuştum. Adı Victoryaymış. Victorya " thomağğğğğğğğss nabıyosuğğğğnn " dedi. Gerçekten iğrencinde ötesinde konuşuyor. Ben tabi o sırada victoryaya ölümcül bakışlarımı yolluyordum. Thomas " Victorya biraz izin verebilir misin hatta yanımdan bir daha gelmemek üzere gider misin bitti Victorya git artık " dedi. Ohaa thomas sevgilisinden ayrılmıştı.  Neyse şuanda kafa yoracak başka işlerim var. Acaba babam o kadına neden öyle demişti. Bana mesaj atan kim. Off aklımda bir sürü soru var. Nöbetçi öğrenci içeri girdi ve " ders boş herkes istediğini yapabilir " dedi. Bende dışarı çıkıp biraz hava almak istedim. Okulun bahçesine geldiğimde bir banka oturdum ve etrafı izlemeye başladım. Bir süre sonra arka bahçeden sesler ve bağrışmalar geldi. Merakıma yenik düşüp arkama bahçeye doğru ilerledim gördüğüm manzara korkmama sebep olmuştu. İki kişi daha doğrusu iki vampir bir kızın kanını emiyorlardı. Korktuğum için ağzımdan küçük bir çığlık çıktı. İki vampir bana doğru gelmeye başladılar bir yandan kötü bir gülümseme yüzlerinde bir yandan da öfke. Dibime girince biri bana bakıp alayla güldü ve " aa bakın burda kim varmış küçük LANETLİ vampirciğimiz " dedi. Ne dediğine hala anlam veremiyordum. Diğeri bana bakıp gülmeye başladı. " ne diyosunuz siz ya ne lanetliliğinden bahsediyonuz " dedim. İlk konuşan vampir " yakında öğrenirsin lanetli vampircik ama şimdi babanın nerede olduğunu söyle bize " dedi. " ne yapıcaksınız babamı " dedim. " uslu bir vampir ol ve bize babanın yerini söyle " dedi diğer vampir. Ben tam asla söylemem diyeceğim sırada babam " sizin burada ne işiniz var " dedi. " vay be ölü vampirciğimiz de geldi naber yaşlı bunak " dedi pislik vampir. Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordum. Babam daha cevap veremeden diğer vampir babamın boynunu sıkmaya ve onu nefessiz bırakmaya çalışıyordu. Babam onlara karşı gelemiyordu benimde sinirden elim ayağım titriyordu. En sonunda dayanamadım ve bağırdım. " SİZ KİMSİNİZ Kİ BABAMIN BOĞAZINI SIKIYORSUNUZ " dedim. Vampirler şaşkınca bana bakıyorlardı hızlıca koşup birinin boynunu kırdım ve diğerinin de boynuna tırnaklarımı geçirdim. İkiside hareketsiz yerde yatıyorlardı. Bu sefer babam bayaa şaşırmıştı. Şaşkınlığını üzerinden atıp birilerini aradı ve birşeyler söyledi. İki dakika sonra " hadi gel kızım odama gidelim " dedi babam. Kafamı sallamakla yetindim. Babamın odasına girince biraz kendimi sakinleştirdim. Babama sınıfıma gittiğimi haber vererek sınıfıma ilerledim. İçeri girdiğimde gözlerime inanamadım. " Ellen senin burada ne işin var " dedim. Oda beni görünce " ALİCEEE " diye bağırdı ve boynuma atladı. " canım arkidişim ben birkaç gündür okula gelemiyordum biraz kafam dağınıktı senin burada olduğunu bilseydim gelirdim " dedi. Oyşşş yerim ben bunu yaaa. " tatlı şempanzem benimmm " dedim. Hemen çantasını alıp yanıma geldi. Dolu olduğunu görünce biraz üzülsede " sonra otururuz " dedi. Hoca içeri girince biraz derse odaklandım ve dersi dinledim. Bu arada thoması en son bahçeye inmek için çıktığımda gördüm. Daha da görmedim derse de gelmedi. Tamam itiraf ediyorum thomasın nerede olduğunu çok merak ediyorum. Bu düşüncelerle beynimi yememek için kafamı sıraya koydum ve uyumaya çalıştım........................................ Zzzzzzzzzz 💤 💤 💤

Birinin beni dürtmesiyle uyandım. " alice hadi kalk okul bitti. Beraber biraz alışverişe gidelim mi " dedi ellen. " tamam ama önce ben bir eve gidip üstümü değiştirsem olur mu sende benimle gel hemen hazırlanayım çıkalım " dedim. İkimizde onayladıktan sonra eve doğru yürümeye başladık. Eve gelince annemin evde olmadığını gördüm. İşleri çıkmıştır diye düşündüm ve hemen hazırlanmaya başladım. Saçlarımı da açık bıraktıktan sonra hazırımmm.

(Alicenin giyindikleri)" ooooo bu ne güzellik aman ya tanrım didim " dedi ellen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Alicenin giyindikleri)
" ooooo bu ne güzellik aman ya tanrım didim " dedi ellen. Ben ona gülerken beraber arabama binip sohbet ede ede alışveriş merkezine geldik.

Tam üç saat oldu ve biz hala alışveriş merkezindeyiz. Ellen hiçbirşeyi beğenmiyor ve mağaza değişikliği yapıyor. Çook sıkıldım. " Ellen artık gitsek mi " dedim. Ellen " tamam son şu mağazaya da girelim de " dedi. " tamam " dedim. Son mağazayada girdik ve güle eğlene bugününde sonunu getirmiştik. Ben evime ellen evine gitti. Tam eve girecekken bir el ağzımı kapatıp duvara yasladı. Elin sahibine baktığımda thomas olduğunu gördüm. İçim rahatlamıştı ama yüzünde hem endişeli hem de korkutucu bir gülümseme vardı. " bende düşünüyordum bu güç nereden geliyo diye oysa bizim küçük eziğimiz bir vampirmiş. Evet artık seni götürme vakti küçük LANETLİ vampircik " dedi. Nasıl yani thomas benim bir vampir olduğumu biliyor ve benden korkmuyor mu?  Bunda bir iş var. " aa ama hadi vampircik gidelim " dedi thomas. " hayır nereye gideceksek ben gelmiyorum " dedim. " bana lazım olan sensin hadi lanetli " dedi. Korkmaya başlamıştım. Hiçbirşey yapamıyordum. Kendimi kurtaramıyordum. En sonunda ağzıma bir bezin dayandığını ve kötü bir kokunun beni ele geçirmesini biliyordum. Gerisi koca bir karanlık.....................

Thomasdan;
En sonunda kendini sıkmayı bıraktı ve kollarımın arasına düştü. Bayılmıştı. Artık onu götürelim. Eğer onu öldürmezsek o bizi öldürecekti. Biz vampirlerin sonunu getirecekti. Vampirlik mahkemesinin önüne geldiğimizde içeri girmekte tereddüt etsemde bu onun için ve benim için daha iyi olacaktı. İçeri girdiğimde koruma vampirler alice 'yi kucağımdan alıp bir odaya götüreceklerini söylediler. Vampir kralının yanına geldiğimde direk söze girdim " onu size getirdim. Şuanda öldürmeyeceksiniz. Onu öldüreceğimi duysa asla beni affetmezdi. Ben nasıl zarar vereceksem artık " dedim. Kral gülümseyip " istediğin olamıyacak, öldürme işi bize kalmış artık işin bitti başıboş bir vampirsin çıkabilirsin " dedi. Ne yani bitti mi onu elimden aldılar onu öldürecekler. Hayır bunların hiçbirine izin vermem. Hemen mahkemeden ayrılıp alicenin babasının yanına gittim. Kapıyı açtıklarında yüzlerindeki endişeli tavrı gördüm. Gerçekten çok üzülmüşlerdi. Hemen olayı baştan sona anlattım. Babası çok sinirlenmişti beni öldürecek kadar. Sonra babası " gidiyoruz kızımı öldürmelerine izin veremem " dedi. Hepimiz birden vampirlik mahkemesine girdik. Korumalar birşey yapmamışlardı. Hemen kralın yanına gittik içeri girdiğimizde alicenin ruhu çek..........................................
Evet arkadaşlar bu bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın inş beğenirsiniz ve yine yardım ettiği için ikrasebat 'a teşekkür ederim bu bölüm tam tamına 1097 kelime sürmüştür.

ÖLÜMSÜZLÜK ARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin