Dünyanın en güçlü vampiri ama kendi gücünün ve vampir olduğunun farkında bile değil.
Ailesi vampir kökenli ve vampirler arası savaşı başlatacak kişi.
18 yaşına kadar vampir güçleri kendini göstermedi 18 yıldır hiç kana susamadı
ama bundan sonra onu...
(Medyada Alicenin deniz kenarında giyindiği elbise var) Hatırlatma: Thomas "GÜNAYDIN KARANLIK PRENSES" dedi. Ne yani o mesajları thomas mı atıyordu. " yani o mesajları sen mi atıyodun " dedim. Babamın gözleri iyice kötü olmaya başlıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Austinin gözleri yani Alicenin babasının) Thomas " evet bayım ben devam ediyim istersen " dedi. " yeter thomas yeter konuşma babam sinirlenmeye başlıyor " dedim. Bu sefer thomas da sinirlenmişti. " HALA ONA BABA DİYOSUN O SENİN GERÇEK BABAN DEĞİL " dedi. Thomas bana bağırmıştı. Ondan daha önemlisi Austinin gerçek babam olmadığınıda söylemişti. Şok üstüne şok yaşıyordum. Babama baktım. " doğru söylemiyo demi baba thomasa inanmıycam ne de olsa thomas beni ölüme götürmüştü" dedim. Yanağıma dokunduğum da ıslak olduğunu gördüm. Gözlerimden izinsiz yaşlarım süzülüyordu. Babam thomasa bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı ve bana " iç artık şu kanı "dedi. Thomas " iç o kanı lanetli vampirciğim ama şunu da unutma O SENİN GERÇEK BABAN DEĞİL " dedi. Thomasın sesi sonlara doğru sert çıkmıştı. Bende babamı üzmemek için kadının boynuna dişlerimi sapladım. Kendimi çok güçlü hissediyordum. Bir an ayaklarım beni taşımamaya başladı. Yere yığıldım. Gözlerim kararıyordu. Etraf bulanıklaşmaya, sesler gitmeye başlıyordu. En son duyduğum thomasın sesi oldu. " Alice senin iyiliğin için " sözü oldu. Gerisi sırf karanlık...................
Uyandığımda etraf kapkaranlıktı. Hiçbirşey göremiyordum. İçeri biri girdi ama kim olduğunu belirleyemiyodum. Konuşmaya başlayınca anladım. " Günaydın vampircik " dedi. " beni niye buraya getirdin hem burası neresi thomas lütfen beni babama götür " dedim. " sakin ol Alice sana kötü birşey yapmıycam sadece " dedi. " sadece ne " dedim. " sadece seni korumaya çalışıyorum. Bana güvenmelisin alice ne vampirlik mahkemesi ne de baban seni koruyabilir. İkiside senin ölmeni umuyorlar. Baban pardon gerçek olmayan baban bir melez yani hem kurt kem vampir. Vampirler arası savaşı başlatırsan vampirler ölür ve kurtlar kazanır. Senin ölmiyeceğin ve insan olacağın doğru ama kurtlar yavaş yavaş et isteyecekler. İnsanlar ettir alice " dedi. İnanmak istiyordum ama olmuyordu. " neden sana güveneyim sen beni bilerek ölüme attın " dedim. " ben seni bilerek ölüme atmadım. Vampirlik mahkemesi ile anlaşmamız şuydu: ben seni onlara verecektim ve bütün vampirleri kurtaracaktım. Kendim de dahil beni affetmeni isteyecek sonra onlara verecektim. Onlar bu karardan saptılar ve seni direk öldürmeye çalıştılar " dedi. " peki ben neyim thomas " dedim. " sen bir vampirsin artık sana eğitimi ben vericem " dedi. " hayır sana inanmıyorum. Beni hemen babama götür " dedim. " artık çok geç vampircik babana çok uzaktayız " dedi. " biz neredeyiz ve ben kaç saatir baygınım " dedim. " biz hiçkimsenin ve sende dahil bilmediği bir yerdeyiz. İkinci soruna cevabım da tam 5 gündür baygınsın vampircik" dedi ve devam etti " hadi kalk ellen giyinmene yardım edecek " dedi. " ellen burada mı? " dedim. " evet prensesim burada sana bir arkadaş lazım olur diye düşündüm ama sakın onu ısırıyım deme " dedi. " ellen vampir olduğumuzu biliyo mu? " dedim. Olumlu anlamda başını salladı ve odadan çıktı. Kapı açılırken içeriye biraz olsun ışık girmişti ama kapıyı kapatınca yine karanlık oluverdi. Ayağa kalktım ve ışığı bulmaya çalıştım. Eşyalara vura vura ilerliyordum. Sonunda ışığı bulmuştum ve yaktım. İçeri baktığımda siyah ve kahverengi karışımı bir oda gördüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Alicenin odası) Biraz odayı inceledikten sonra içeri ellen girdi. Hemen yanına giderek sımsıkı sarıldım. Oda bana sarıldı. Sarılmamız sonlanınca " ellen beni babama götür " dedim. Hiç cevap vermiyordu. " ellen sana diyorum niye cevap vermiyorsun " dedim. Ellen dolabımın başına geçip bana birşeyler çıkardı ve " bunları giy alice " dedi. " neden bana böyle davranıyorsun, neden soğuksun " dedim. Yine birşey demedi. " üstünü giy ve aşağıya gel alice " dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım. Üstümü giydim ve saçlarımıda açık bıraktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Alicenin giyindikleri) Aşağı indiğimde salonda üç kişi oturuyordu. Ellen, thomas ve jack. İyide jackın burada ne işi vardı ki. Salona doğru ilerledim. Thomas bana dönerek " gel vampircik" dedi ve yanını işaret etti. Yanına gidip oturdum. " ne zaman gidiyoruz buradan yada ne zaman gidiyorum " dedim. Thomas " hiçbir zaman vampircik. Artık dördümüz birlikte seni eğiteceğiz " dedi. " peki babam nolucak " dedim. Thomas biraz sinirlensede bana belli etmemeye çalışarak " o senin gerçek baban değil anladın mı beni " dedi. " peki benim GERÇEK babam kim " diye bağırdım. Sesim evde yankılanmıştı. Ellen bana üzgün bir şekilde baktı ve " bitecek alice seni bu durumdan thomas çıkaracak " dedi. " neden herkes bana tepkili, ne yaptım ben size peki " dedim. Hemen odam diye bildiğim odaya çıktım her yerde kitaplar vardı ama içinde vampirler arası savaşı başlatacak hiçbir bilgi yoktu. Thomasın odasına gittim. Thomasın odasını nereden biliyorsun derseniz kapıda ' dikkat thomas var ' yazıyordu. İçeri girdim ve kitapları karıştırmaya başladım. Bir yandan acele ediyordum ve elim ayağıma dolaşıyordu. Bir yandan da büyüyü arıyordum. Nerde bu büyüüüü............ Hah işte buldum. Bazı anlamadığım kelimeler vardı kitabı okumaya başladım ' bir zemine üçgen çizin ortasına siz geçin ve kelimeleri okuyun. Büyü kitabından melodiler gelmeye başlıyacak. Büyü kitabı eşliğinde şarkıyı okuyun. Bileğinizi kesin ve büyü kitabına bir damla kan akıtın (sadece seçilmiş kişiler yapabilir)' yazıyordu. Yapacaktım ama bunun yanı sıra kurtlarıda öldürecektim. Özür dilerim baba ama bunu yapmalıyım. Büyü kitabını aldım ve aşağıya indim. Thomas " hadi vampircik deniz kenarına gidiyoruz " dedi. İşte bu büyüyü orada yapacağım. Yukarı çıktım ve üstüme bir elbise giydim (Medyada var) Aşağı indiğimde herkes hazırdı arabaya bindik çünkü ellen vampir değil jackıda bilmiyorum. Deniz kenarına geldiğimizde bir taşa oturduk ve denizi izlemeye başladık. " neden benden bu kadar uzaksınız ne yaptım ben size lütfen söyleyin " dedim. Ellen yüzüme sinirle baktı ve " sen lanetli bir kişisin sence normal değil mi " dedi. Thomas " sus ellen " dedi. " benim yapacak birşeyim yok " dedim. Ellen " var vampirlik savaşını başlatma" dedi. Onlara zarar vermek istemiyordum ama onca insanın hayatını da tehlikeye sokamazdım. Ayağa kalktım ve elime bir taş aldım. Yere üçgen çizdim ve ortasına geçtim. Onlar hala şaşkın bir şekilde beni izliyorlardı ve konuşmaya başladım. " bitti artık herkes rahat edecek kimse ölmeyecek vampirler ölmeyecek kurtlar ölmeyecek insanlar ölmeyecek BİTTİ İŞTE HERKES RAHAT EDECEK " dedim ve devam ettim " ama ben sizin için kendimi feda edicem " dedim. Size de söylemedim ben büyüyü biraz değiştirip herkesim yaşamasını ve bir tek benim ölmemi sağlayacak bir büyü buldum. Thomas " ne diyosun sen vampircik" dedi. " özür dilerim thomas " dedim ve.................................................. Evet arkadaşlar bu bölüm biraz kısa oldu ama artık kusura bakmayın birde kitabımı okuyan herkese teşekkür ederim. Oylar için kimseyi zorlamıyorum ama emeğimin karşılığı oy verirseniz çok sevinirim bu bölüm tam tamına 1002 kelime sürmüştür
