Dick ve Jason, malikaneye vardıklarında, salonda Clark ile Bruce'un tartıştığını gördüler. Ancak ikisi de adamların laflamasına karışmak istemediği için içeriye girmeden geçip gittiler ve üst kattaki oturma odasına gitmek için ana merdivenleri kullandılar.
Geniş merdivenlerden çıkarken onları Alfred yakaladı. Merdivenin ortasına vardıklarında, merdivenin başında Alfred belirdi birden seslendi. "Efendi Dick, Efendi Jason. Tekrar hoş geldiniz. Bir ricanız var mı?" dedi.
Dick, hayır anlamında elini göğsüne vurup, "Teşekkürler, gerek yol Alfred," dedi. Jason ise, "Zatanna'nın odasına iki porsiyon kuzu pirzola," dedi.
Dick, buna karşın Jason'a keskin bir bakış attı. "Şimdi yemeğin sırası mı Jason?" dedi.
Siyah saçlarının beyaz tutamını eliyle havaya dikti Jason ve Dick'e baktı. "Suçlular nasıl uyumayıp suç işliyorsa, midem de hiç uyumayıp acıkıyor. Benim suçum değil," dedi ve Dick'ten önce davranıp merdivenleri ondan önce çıkmaya devam etti.
İç çeken Dick, onun peşinden gitti ve Zatanna'nın kaldığı misafir odasına doğru ilerlediler. Odanın kapısına vardıklarında, Dick kapıyı çaldı. "Müsait misin?" dedi kapıyı tıklarken.
Yanındaki kırmızı başlıklı ise direk açtı kapıyı ve içeriye girip Zatanna'ya sarıldı. Sarıldıktan sonra kızı kollarından tutarak sıktı ve tek parça olduğunu yokluyormuş gibi bir kaç defa koluna vurdu elleriyle.
"Bir şeyin yok değil mi?" dedi eliyle yokladıktan sonra bir de söylettirerek de emin olmak istiyormuş gibi.
Zatanna, sevecen bir gülümsemeyle, "Hayır yok Jason, bu kadar da endişelenme," dedi.
Dick ise kapıyı kapatıp sırtını kapıya vermişti. "Diğerleri nerede. Lütfen bana Tim ve Stephanie'nin yalnız kaldığını veya Damian ile Helena'nın kavgaya tutuştuğunu söyleme," dedi.
Garipsediğinden dolayı kaşlarını çattı Zatanna. Jason'a bakıp, "Tim ve Stephanie yalnız kaldığında ne oluyor ki?" dedi.
Ensesini kaşımaya başladı Jason. "Genelde Steph onu sevişmeye ikna ediyor her seferinde. Tim'de hayır diyemediği için, Dick onları bir çok defa bastı," dedi.
O sırada kapı tıklandı ve içeriye Alfred, üstünde gümüş bir kapakla kapatılmış olan büyük bir tepsi geldi. "Pirzolalar efendim," dedi Jason'a bakarak.
Tepsinin üstündeki Kaseyi kaldırdı Jason ve içindeki tepsiyi alıp kapağı geri kapattı. "Sağ ol Alfred," dedi ve tek kişilik yatağa oturup direk tepsideki içindeki tabaklarda duran pirzolaları eliyle kavrayıp mağara adamı edasıyla ısırıp yemeye başladı.
Avını kapana kıstırmış bir yırtıcı gibi yemeğine saldıran Jason, Zatanna'nın yüzünün ekşimesine sebep oldu.
"Jason," dedi Zatanna iğrenerek. "Böyle yemek zorunda mısın?" diye sordu.
Jason ise o sırada bir ekmek dilimini ağzına sokuyordu. Bütün bir ekmek dilimini ağzına sığdırdıktan sonra Zatanna'ya baktı. Konuşamadığı için sadece baktı.
Dick'te aniden sessizleşen ortamı kurtarmak için, "Scarlet Hood'u durdurmamız için vaktimiz yok Jason. Bir an önce hareket etmeliyiz. Geçen her saniye de işler daha kötüye gidiyor," dedi. "Onun sadece seni hedef aldığını bilemeyiz. Dikkatini çekmen için masum insanları yaralayabilir. Geçmişte bunu yapan bir çok adam oldu."
Zatanna pencereden dışarıya bakıyordu. Kasvet perdesi etrafını sımsıkı sarmış gibi gülümsemesi düşmüş ve yüzü solmuştu sihirbaz kadının.
"Evet Dick, haklısın ama," derken gözü Zatanna'ya kaydı. Pencereden dışarıya bakan büyük yeşillik araziyi görünce lafını yüz seksen derece döndürdü. "Sen Robbie'ye baksana Dick," dedi ve gözüyle Zatanna'yı gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuz || DC [Aydınlık Karanlık #1]
FanfictionAydınlık Karanlık #1: Jason Todd Umudun tek bir sinyal lambasına baktığı, güneşiyle bile aydınlanamayan, karanlığıyla tanınan Gotham şehrinde bir hayaletten bahsedilir. Gotham'ın korkuyu temsil eden sembolünün aksine hedeflerini öldüren, acımayan...