"Tuna Kiremitçi & Yıldız Tilbe - Yine Sevebilirim"
Her zamanki gibi matematik dersi ve anlamadığım bi dil. Hayır yani uyuma dersi, kitap okuma dersi gibi dersler varken neden matematik!??
Sınıftan yükselen uğultuyla yalnız oturduğum sıramda iyice kaloriferin kenarına sindim. Sırtımı yakmaya başlayan sıcaklık umrumda değildi. Her zaman yaptığım gibi sınıfı inceledim. En ön sıralarda öğretmen yağcıları ve inekler pür dikkat dinliyorlardı. Arkalara doğru fısıldaşıp, kıkırdaşanlar vardı. Ben onlara "gıybet team" diyordum. En arkada da uyuyanlar ve defter karalayanlar vardı. Ben. Ben ise kalorifer/cam kenarında en arkada tek başıma oturmuştum. Kimse benimle ilgilenmezdi. Hoş, bende onlarla olmak istemiyorum ya. Yoklama alınırken UYGUR SIRTLAN denince ,sırama gömülüp "burda" diyebilirdim, kimsenin umurunda değildim. Sınıftakilerle tek iletişimim buydu. Zaten memnundum halimden. Dostum diyerek etrafta gezselerde birbirlerini arkalarından bıçakladıklarını bitek ben görürdüm. Bazen kahkahalara boğulurum yaptıkları hareketlere, şizofren olduğumu düşünselerde, onlardan daha mutluydum. Yalnız değildim. Hayal gücümleydim. En çok sevdiğim kitaplarımlaydım.
Ha, birde! Bir twitter hesabım var. "Gölgenin sesi" adlı. Yüz elli bin takipçim var ve kimse onun sahibinin ben olduğumu bilmiyor. Sınıftaki bazı "con con" kızlar bloğumu överlerdi. "Bloğun kullanıcısıyla çıkmak için her şeyi yapardım" diyen kızları köşeden izlerdim. Ve hiç bişey söylemezdim.Söylesem bile inanmazlardı ya!
Yalnızlık benim kaderim. Bu kaderi ben yazıyorum. Kendim bir gölge olarak yaşamak istiyordum. Kimse suçlu değildi. "İnsan" olarak adlandırılan o varlıklar beni dışlamadılar. Ben onları dışladım. Ve, sanırım kitaplar yada bloğumla evlenicem.
Öğretmen sesini yükselterek sınıfın dikkatini çekmeye çalıştı. Birkaç kişi tiklesede çoğunun umrunda olmadı. Elime "FOBÌ" kitabını aldım. WULF DORN.. En sevdiğim yazardı. Psikolojik gerilim okumaya bayılırım. Söz konusu Wulf Dorn ise.
**********
Aradan 1 hafta geçti, okula gidip geldim ve tweetler atıp kitap okumaya devam ettim. Bugün... Nisan ayının 1'i ve bugün çok eğlenceli olacak. Ìnsanların birbirine yaptığı aptalca şakaları uzaktan izlemek çok eğlenceli...
Bordo kapşonlumu kafama geçirmiş okul kapısına doğru yürüdüm. Sağanak yağmur ve altında top oynayan bi kaç beyin özürlü dışında başka kimse yoktu. Kafamı havaya kaldırıp derin nefes aldım. Yağmur kokusu... Önüme bakıp yürümek üzereyken bir topun bana doğru geldiğini fark ettim. Refleks olarak topa yumruk attım. Etrafın sessizleşmesi ve herkesin bana bakmasını umuyorsanız malesef öyle olmadı. Topun sahibi: "O top kaç para biliyor musun sen?" Diye bağırıyordu. Kafamı önüme eğdim. Ve merdivenleri hızla çıktım. Giriş katında ki sınıfımıza hızla giriş yaptım ve sırama oturdum.
Sınıfa baktım. Kapınında yanında elindeki plastik tabağın içinde krem şanti olan erkekler. Fizikciye "bayılma" şakası yapmak için hazırlanan kızlar.
Hepsine tek tek göz gezdirdim. Ve halime yeniden şükredip elime kitabımı aldım. O sırada sınıfa bir kız girdi. Benim ki gibi kumral saçları vardı ve tam belinde bitiyordu. Siyah deri cekedi vardı ama yırtıkdı. Uh! "Yeni moda" denen şeyden galiba. Altında da siyah pantalon ve kahverengi çizmeleri vardı. Allah var kız güzel beyler dağılın.
Umursamayıp kitabıma geri döndüğüm sırada "Merhaba" diye bir ses duydum. Kafamı çevirdiğimde o kız sıramın yanındaydı. Çokta kalın olmayan ama bir kıza göre tok sesi şöyle dedi:
-Oturabilir miyim?
-Tabii ki.
Oturduktan sonra gözlerime bakıp:
-Ben sınıfa yeni geldim. Okul değiştirmem gerekti de, dedi
Gözlerine kilitlenip kaldım. Yemyeşil gözleri olamayacak kadar güzeldi. Ìçinde kaybolup asla çıkmak istemiyeceğiniz kadar.
-Meraba, yani... şey.. hoşg
-Hoşbuldum, dedi yüzünü kızartarak beyaz tenine çok yakışmıştı. Yine ne yapacağımı bilemeyerek yüzümü kitaba gömdüm.
-"Öyle okumak zor olmuyor mu?"diye seslendi. Kafamı kitaptan biraz uzaklaştırıp gözlerine baktım. Ve kendimi bile şaşırttığım bir cümle kurdum:
-Aslına bakarsan. Biriyle konuşmak benim için daha zor.
Selaaamm
Wattpad dünyasına yeni bir hikaye katayım dedim. Umarım güzel ilerleriz.
"Uygur, kanka, sakin ol be" demeyin. Ílk defa yabancıyla konuşuyo yavrucak ne yapacağını şaşırdı djwjjdjd
Girişi kısa tutayım dedim. Ìlk bölüm daha güzel olucak söz!
Sizi çoook seviyorum. Birdahaki bölüme kadar kendiniz iyi bakın ♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
Teen Fiction"Yalnızlık mı dersiniz, acınasılık? Ya da... Aptallık? Belki aptallığa katılıyorum ama, ben bu durumuma yalnızlık değil, GÖLGE diyorum" Uygur hayatı boyunca varlığı anlaşılmayan sessiz bir insan olarak yaşamıştır. Halinden gayet memnun kitap okurken...