2. Bölüm "Büyük bir sorun."

246 57 2
                                    

Gözlerimi birbirine bastırıp hafifçe kıpırdandım, bunu yutmayacağını bildiğim halde şansımı denemek zorunda hissetmiştim kendimi. Hızlanan nefes alış verişlerimi düzene soktuğumda sessiz kalmasını beni rahatsız etmişti. Yutmadığını biliyordum, onun ağına atlamam için beni zorluyordu. 

En sonunda hafifçe doğrulurken mırıldandım. "Pekala, dövmeden mi yoksa berbat oyunculuğumdan anladın?" 

Islak saçlarımı yüzümü buruşturarak sağ tarafıma aldım. Gözlerimi ona çevirdiğimde pür dikkat yaptığım her hareketi izliyordu, bakışlarımı yüzünden çıplak omuzlarına indirdiğimde tişörtünün olmadığını fark ettim. Dudaklarımı aralamış bir şey diyecekken boynumda hissettiğim yumuşak eliyle duraksadım. 

"Ateşin düşüyor." dedi kaşlarını çatarak gözlerini boynumdan ayırmadan. 

Rahatasızca kıpırdandığımda dudaklarını ıslatıp elini geri çekti. 

"Öncelikle bir dahakine Brandon adına birinin evine 'gizlice' gireceksen dövmeni kapatmalısın Chelsea, hırkanın kollarını sıvamamalıydın." dedi yumuşak ama ukala bir ses tonuyla. 'Gizlice' kelimesine yaptığı vurguyu görmezden gelerek gözlerimi devirdim. "Ayrıca yalan söylerken ses tonunu ve nefes alıp verişlerini ayarlamalısın." diye eklediğinde elimde olmadan bir kahkaha attım.

"Sanki çok profesyonelmiş gibi konuşuyorsun." diye homurdandım uzun ama soğuk kahkahamın ardından. Çocukların söylediklerinden hatırladığım kadarıyla adını mırıldandım boğuk bir aksan yaratacak şekilde. "Harry..."

Adını söylediğimde kaşları hafiften havalansa da dudağı yukarı kıvrıldı. "Araştırmanı yapmışsın" 

Dişimi dudağıma geçirip gözlerimi gözlerine diktim, yeşilin en koyu tonu gibi duruyordu şu an. Uzun bir süre ona baktıktan sonra kendimi yatağa bıraktım tekrardan. Bacaklarımı kıvırıp ona baktım, geniş omuzları için çok çalışmış olduğu belli oluyordu. Karın kasları ise ne çok belirgin ne de çok görünmezdi. Tam kıvamındaydı, pürüzsüz vücudundaki nemi buradan bile algılayabiliyordum banyoda gereğinden fazla uzun durmuş olmalıydık. Ve de fazla yakın. 

"Neden evime bir amatör göndersin ki?" diye mırıldandı benim duyamayacağımı sandığı bir ses tonuyla. 

Onun istediğini yapıp duymazlıktan geldim. Aslında bakarsanız ona sormak istediğim çok soru vardı, özellikle Brandon'la ilgili. Çok farklı kişiliklerdi Brandon son derece tehlikeli ve kaba Harry ise... Bir şekilde tehlikeli görünse de öyle olmadığını anlayabiliyordunuz.

"Dövmen tamamlanmamış." 

Duyduğum boğuk sesiyle bakışlarımı bacaklarımdan ona çevirdim. "Ne demek istiyorsun?" 

Sol kolumu kavrayıp yukarı kaldırdı ve uzun parmağını kurukafanın göz kısmına değdirdirip bir daire çizdi. 

"Burada yeşil bir daire olmalıydı." dedi gözlerini dövmeden ayırmadan. "Ya da mavi" diye ekledi yumuşamış olan ses tonuyla.

"Rengine neye göre karar veriyorlar?" diye sordum elimde olmadan, ne yaptığımı fark ettiğimde ise dişlerimi sert bir şekilde dudağıma geçirdim. 

"Hangi gruptan olduğuna bağlı." dedi fısıldayarak ve yataktan kalkıp dolabının önüne gitti. Hışımla dolabın kapağını açtı ve eline geçen ilk tişörtü kafasına geçirip bana döndü. 

"Birkaç saate dönerim eğer kendini kötü hissedersen..." dedi ve çekmeceden bir kağıt parçası çıkartıp bir şeyler karaladı. "Bu numarayı ara. Bu gece burada kalabilirsin fakat bu geceden sonra ne sen beni tanıyorsun ne de ben seni tamam mı? Dövmenin tamamlanmasını dört gözle bekliyorum Chells." diye ekledikten sonra yıkık olan köşkün tek sağlam kapısını çarparak çıktı. Bir an için köşkün sallandığını düşündüm, dövmemin tamamlanması saçmalığını ise görmezden gelerek başımı yastığa koydum. 

*

Gelen keskin tıkırtıyla yatakta yuvarlanıp yatağın arka tarafına atladım. Nefesimi düzene soktuktan sonra yataktan destek alarak ayapa kalktım, tekrar aynı tıkırtıyı duyduğumda ise kapıyı açtım yavaşça. Kapının gıcırtısına sessizce küfredip çıplak ayaklarla kapıdan daha fazla gıcırdayan merdivenlerden inmeye koyuldum. 

"Gerizekalı herif gel ve bana yardım et!" 

Kalın ses köşkte yankılanırken adımlarımı hızlandırıp giriş katına indim. Hala hafif nemli saçlarımın yüzüme yapışmasını umursamadan adımlarımı hızlandırdım ta ki tozlu merdivenden destek alarak ayakta kalabilen esmer bir çocuğu görene kadar.

"Aman tanrım." dedim kısık sesle karnındaki büyük kan lekesine bakarken. 

Sesimle inleyerek kafasını kaldırıp bana baktı. "Sen de kimsin ve Harry hangi cehennemde onu bulduğumda öyle bir becere- Ah!" 

Hızla yanında gidip kolumu omzuna attım ve ona destek olarak merdivenlerden yavaşça çıkmaya başladık. 

"Harry'nin çağırdığı fahişelere pek benzemiyorsun." diye mırıldandı neredeyse kapanan gözleriyle bana bakarken. 

Ona bakmadan cevapladım.

"Çünkü fahişe değilim."

"Ama oldukça güzel görünüyorsun, bir psikopatın evinde ne işin var? Hem de onun tişört ve baksırıyla." dedi alayla, ne ima ettiğini anlasam da ona cevap vermedim ve omzundaki elimi sıktım. İnlediğinde ise yapmacık bir gülümsemeyle ona döndüm. "Üzgünüm." 

Küfrettiğini duysam da umursamadım ve onu yavaşça yatağa bıraktım. Neredeyse kesilmeyen inlemelerinin sebebini daha yakından görmek için tişörtü yavaşça başından yukarı çektim ve benim kıyafetlerimin hemen yanına fırlattım. 

"Hala yaşıyor olman bile bir mucize dostum." dedim oldukça titrek olan sesimle. 

Sımsıkı kapadığı gözlerini yavaşça aralayarak bana baktı, ardından nedenini anlamadığım bir tavırla dudaklarımı yukarı büktü. 

"Beni çıplak görmek için yaptığını biliyorum bebeğim." diye alay ettiğinde ise tek yaptığım ona orta parmağımı gösterip telefonumu aramamdı. 

"Nereye soktum ben bu lanet olası şeyi?" diye söylendim kendi kendime. Sürekli telefonumu kaybetmemden nefret ediyordum. 

Sonunda onu bulduğumda Harry'nin şifoniyere bıraktığı kağıt parçasını alıp hızla numaraları tuşladım. Sanki bana inat daha da yavaş çalan telefon en sonunda Harry'nin boğuk sesiyle açıldığında gözlerimi yatakta yatan çocuğa diktim. 

"Bir sorun mu var Chelsea?" 

Çocuk gözlerini açıp zorlukla doğrulduğunda dudaklarımı birbirine bastırdım. 

"Aslında bakarsan gerçekten büyük bir sorun var Harry." dedim oldukça sakin bir ses tonuyla.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 22, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

EscapeWhere stories live. Discover now