NORMAL BİR GECE

285 19 7
                                    

Saat' in kaç olduğunu tam kestiremiyorum ama çoktan gece olmuştur orası kesin. Gözlerim bir türlü kapanmak bilmiyor, sebebini bilmediğim bir sancı ruhumu acıtıyor. Hani herkesin başına gelir ya yorgun olursun ama uyuyamazsın. İşte tam da öyle bir durum içerisinde yatakta dönüp duruyorum...

Evet. Sanırım baya yorgun olmalıyım, çünkü yaklaşık beş dakikadır sadece bir metre uzağımda olan telefonuma mesaj geliyor ama ona uzanacak gücü bulamıyorum kendimde. Bunun sebebi o mesajları atanın Ayşegül olduğunu düşünmem de olabilir.

Maalesef kalkmak zorundayım. Çünkü mesajları atan kimse aramaya başladı, eğer kalkmazsam tüm ev ahalisini uyandıracak. Vav kuzen arıyor.

- Efendim kuzenim
- Niye bakmıyorsun lan telefona yarım saattir mesaj atıyorum
- Teşekkür ederim kuzenim ben iyiyim sen nasılsın
- Telefona neden bakmıyorsunnn
- Sakin ol kuzenim seni Ayşegül zannettim
- Sesim Ayşegül olmayacak kadar kalın sanırım.
- Emret komutanım dinliyorum
- Sana bir konum attım tüm akrabaları al ve acilen oraya git Reşit beyi bul sizi bekliyor olacaklar haber verdim.
- Allah'ım tuttu yine komutanlığı lan oğlum Reşit kim, gecenin bir yarısı nereye gidiyorum, tüm akraba dediğin benle beraber dört kişi, hepsi bu evde niye acele ediyorum, yani ne oluyor hem ayrıca saat kaç lan saat kaç gecenin bir yarısı ne arıyorsun oğlum
- Hüseyin, kuzenim durum çok ciddi lütfen dediklerimi yap attığım mesaj ve videolara bak. Daha sonra olayın ayrıntılarını anlatacağım. Sen sadece sevdiğin kişileri al ve dediğimi yap.

Telefon kapandı, hep yüzüme kapatır zaten. Kuzenim Hasan altı yıldır asker bordo bereli üsteğmen.

Hasan'ın yazdığı mesajları okumaya başladım.

"İtalya kıyılarından Adriyatik denizi açıklarına doğru yol alıyorum içinde bulunduğum gemide bini aşkın asker var. İtalya'ya yardım için gidiyorduk ama limana yanaşamadık. Çünkü gemiyi limana yaklaştıracak tekneler bir türlü gelmedi telsiz anonslarına cevap veren kimse yok sonra dürbünle etrafı seyrettim şehir de bir tuhaflık var gibiydi bir keşif timi yolladım. Tim komutanı sana da yolladığım o videoları yolladı ve son anonsunda " burada birbirlerini yiyen insanlar var timden sadece ben ve Ali kurtuldu geri dönüyoruz" dedi. Ama saatler geçmesine rağmen gelen olmadı."

Şu an şoktayım bir birini yiyen insan bu ne demek ya. Şaka yapıyor desem Hasan şaka yapmayı sevmez hele ki böyle bir konuda asla yapmaz.
Ve videolar...
............
......................

Aman Allahım bu ne böyle. Beş dakikalık video ben iki dakikasından fazlasını izleyemedim. İnsanlar resmen birbirini yiyor. Zombi hapı içmişler desem yasaklanmış bir uyuşturucuyu hepsi aynı anda nasıl kullanır. Şehrin sokaklarında binlerce insan birbirini parçalıyor.
Ne internette nede televizyonda böyle bir haber yok yarım saattir tüm televizyon kanallarını tüm son dakika haberlerini okuyorum böyle bir haber yok. İtalya da son durum yazdım sadece hükümet karşıtı bir grubun sokakları cehenneme çevirdiği yönünde haberler var. Ama bir yanda da kuzenim Hasan var yalandan nefret eden Hasan. Ayrıca videolar da herşey açık açık belli oluyor. İnsanlar birbirini yiyor işte. Hasan da telefonunu açmıyor ulaşamıyorum deli olacağım...

O kadar heyecan ve düşünce ile nasıl olduysa bilmiyorum ama uyuyakalmışım. Yatakta şöyle bir doğruldum rüya gördüğümü umarak telefona tekrar baktım. Maalesef rüya değilmiş herşey gerçek.

- "Hüseyin hadi kalk oğlum kahvaltı hazır." Çağıran teyzem Semra yani Hasan'ın annesi.
- Günaydın teyze sevgili ebeveynlerim kalkmadı mı daha
- Çoktan... Çıktılar bile
- Olamaz saat kaç ki daha ya
- Hüseyin oğlum iyi misin saat dokuz babanla annen yedi buçukta çıkıyor ayrıca baban ' Semra abla o şerefsiz yeğenini kaldır şirkete erken gelsin toplantımız var' dedi.
- Öff şimdi toplantı falan çekemem teyze iyi dinle tek seferde söyleyeceğim
- Evet canım dinliyorum
- Gece oğlun Hasan aradı
- Hı evet beni de aramış da uyanamamışım
- Teyzeciğim güzel teyzem bak biliyorum inanması güç ama
- Dur söyleme yoksa Hasan'a
- Yok teyze öyle birşey değil... Ya öff niye anlatıyorsam al mesajları oku videoları izle oğlun gönderdi.
Teyzem pür dikkat onları incelerken bende televizyonu açtım ve biraz seslice 'olamaz zombiler diye' bağırdım teyzem hem okudukları mesaj ve video dan hemde benim tepkimden dolayı bembeyaz oldu 'ne zombisi oğlum' dedi. 'Teyze habere bak.'

- Sayın seyirciler televizyonlarını yeni açan izleyicilerimiz için tekrar ediyorum. Atatürk havalimanında hareketli dakikalar yaşanıyor. Saat 8:30 sıralarında Roma-- İstanbul seferini gerçekleştiren uçak acil iniş talep etti. İndikten sonra kuleyle irtibata geçen pilot 'Uçaktaki yolculara birşey oldu. Ben yardımcı pilot ve iki uçuş görevlisi kokpit de sıkıştık lütfen yardım edin'

Pilotun bu anonsuyla alarma geçen havalimanına çok sayıda ambulans ve güvenlik güçleri sevk ediliyor. Evet sayın seyirciler şu an bana ulaşan bilgiye göre uçağın kapısı açılıyor. Arkadaşımız Tolga Sarı olay yerinde ona bağlanıyoruz.

- Tolga Atatürk havalimanında yaşananlardan bize bahseder misin.
- Sevgili Zafer burada saat 8:30 dan beridir hareketli saatler yaşanıyor ambulanslar, itfaiyeler ve çok sayıda polis geldi evet şu anda itfaiye ekipleri uçağın kapısını açıyor.
Birden televizyonu kapattım teyzem hala şoktaydı. 'Hadi teyze gidiyoruz' dedim ama teyzem hiç duymamış gibiydi. Kolundan tutarak çekiştirdim. 'Hüseyin yeğenim nereye gideceğiz'

- Teyze sen annemi ara hastanenin otoparkına insin bende babamı arıyorum.
Bu arada arabaya binmiştik. Emniyet kemerini bağlayıp Hasan'ın attığı konumu navigasyona senkronize ettim. Çanakkale Lapseki yolculuk başlıyor yazısı ekranda belirdi.

-Alo baba
- Nerdesin lan sen eşek sıpası birazdan toplantı başlayacak
- Baba boşver toplantıyı yeğenin Hasan'ın başı dertte acilen Çanakkale ye gidiyoruz.
- Ne ne noldu Hasan'a
- Baba yolda anlatırım aşağıya in beş dakikaya oradayım.
- Tamam hazırlanıyorum

Teyzem de aynı yalanı anneme söyledi. Bu yalanı söylemek zorundaydık. Çünkü onlar için yeğenleri dışında hiç bir şey işlerinden daha önemli değildi.

Önce annemi sonrada babamı aldım. Bir açıklama bekliyorlardı. Birşey söylemeden telefonu verip Hasan'ın attığı mesaj ve videolara bakmalarını istedim o esnada açık olan araba radyosunda Atatürk havalimanında uçaktan kurtarılmaya çalışılan yolcuların itfaiye erleri ve sağlık ekiplerine saldırdığı yönünde haberler dönüyordu.

Şehitler diyarı Çanakkale ye doğru yola çıktık. Kimse konuşmuyordu. Herkes düşünceliydi artık karanlık bir gelecek bizi bekliyordu.


İNSANLIĞIN SONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin