Sakiwolf laneti?

Yeni Hayat ve dostluklar

Uyandığımda saat 10 olmuştu. Bu sefer Kansuya tarafından bir yerlere fırlatılmadan uyanmak sanki bir alışkanlık olmuş gibi tuhafıma gitmişti. Gerçi artık benimle bir işi yoktu nasıl olsa, ikimiz de kendi görevlerimizi yapacaktık. Onunla iyi anlaşmaya çalışmak konusunda kararlıydım fakat bunu nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Kahvaltı yapmak için aşağı indiğimde masada 2 tabak olduğunu gördüm. Birindeki yemek yenmiş diğeri ise yenmemiş şekilde duruyordu. En azından anlaştığımız gibi bana da yemek hazırlamıştı, ve aynı anlaştığımız gibi bulaşıkları bana bırakmıştı. Dün akşam salon masasının üstünde bıraktığım mektubu aldım ve bir yandan yemek yerken bir yandan da yüksek sesle okumaya başladım. ''Kawari İto , pazar sabahı saat 9.10'da evinde arkadaşı tarafından ölü bulundu. Boğazına bir makas saplanarak öldürülmüş. Kurban dışarıda en son önceki akşam saat 18.30 yakınlarında markette görülmüş - falan filaaan sonraa  kız 20 yaşında B seviye bir Sakiwolf savaşçısıymış hee bir de sevilen biriymiş öyle çok düşmanı yokmuş. Ev adresi de ek kağıtta yazıyormuuş. Sakiwolf ailesinden yanıma istediğimi alabilirmişiiim, tamam. Görev ücreti deee BİR SANİYE BU PARAYA 20 TANE KALİTELİ VE ÖZEL CİLTİ KİTAP ALINIR.'' Sondaki tepkimin yanı sıra böyle işleri süreklü yapacak olmam hayatımın tamamen değiştiği anlamına geliyordu ve tuhaf bir şekilde ben bundan memnundum. Yemeğimi bitirip bulaşıkları yıkadıktan sonra Sakiwolf Malikanesinin yolunu tuttum.

Sakiwolf Malikanesine gelme amacım bu iş için yanıma bir asistan bulmaktı. Burada kaldığım zamanlardan bir iş için kişiye ihtiyaç varsa 'Personel Odaları' adlı odalardan birine girip bilgisayarlardan  liste şeklinde o an müsait olan kişileri görebileceğimi öğrenmiştim. Gördüğüm ilk personel odasına girerek bilgisayarın başına oturdum. Listede gezinirken Savaşçı test alanına gitmeden önce aceleyle kahvaltı ederken kafeteryada gördüğüm beyaz saçlı çocuk gözüme çarpmıştı. Onun dosyasına bakmaya başladım 17 yaşında ve C seviye bir sağlık savaşçısı (güç olarak sağlığı kullanan kişiler işte krdş) olduğunu gördüm. Adı Eros'tu ama soy adı yazmıyordu. Orada seçilen kişileri çağırmakla görevli olan kişilerden birinin yanına gittim ve ona Eros'a beni kafeteryada bulacağını söylemesini istedim. 

Ben kafeteryaya oturduktan yaklaşık 10 dakika sonra Eros gelip karşıma oturdu. Yüzünde rahatsız edici kabul edilebilecek bir gülüşü vardı, hani şu kötü adamlarda olanlardan. Ama neyse ki gücüm sağ olsun onun kötü bir amacı olsa ilk fark eden ben olurdum. Ben onun sırıtış şekli hakkında düşünürken birden konuşmaya başladı ''Beni asistanınız olarak alma lütfunu gösterme sebebiniz nedir acaba Yamaru Hanım?'' hızlıca cevap verdim ''Sadece Yamaru diyebilirsin, önceden dikkatimi çekmiştin ben de seninle tanışmak istedim. Bir katili bulacağız , paranın ne kadarını istiyorsun?'' Birkaç saniye düşündükten sonra '' %20 yeterli, sanırım şu dikkatini çektiğim zaman da sabahın köründe koşarak yemek yemeye çalıştığın zaman oluyor.''dedi ve ayağa kalkıp hızlıca cebimden katlanmış görev mektubunu alıp açıp okumaya başladı. Bende ayağa kalktım ve ''bir dahakine sadece mektubu iste bence spastik hareketlere gerek yok.'' diyerek çıkışa doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelirken ''İlginç birisin , seni bi ara deneylerimde kullanmak isterim.'' diye mırıldanmıştı. ''Deneylerinde demek'' diyerek arkamı döndüğümde gülümseyerek kafasını sallamıştı.

Sonunda Sakiwolf malikanesinden çıktık ve kadının evine doğru yola koyulduk. Eros hala mektubu inceliyordu. Mektuptan kafasını kaldırmadan ''Senin şu gücün katili bulmakta çok yararlı olacak gibi değil mi, kötülüksezer hanım?'' dediğinde ''O kadar kolay olsa sana ne gerek olurdu '' diyerek iç çektim. Cevap vermemişti. Kadının evine girdiğimizde kapısının önünde ağlayan gen bir kadın oturuyordu. Ben kadının yanına gittim , Eros ise direk içeriye girdi. Kadına olup olmadığını sorduğumda birden boynuma atladı; '' Siz onun ölümünü araştıracak savaşçılarsınız değil mi?! Bakın ben sadece basit bir garsonum; sizin şu savaşçı -mafya falan işlerinizden anlamıyorum. Arkadaşımın ölümünü polise bile anlatamıyorum siz çözeceksiniz diye! Sizin askerinizdi o katilini bulacaksınız değil mi?! Cezasını vereceksiniz değil mi???'' diyerek hıçkırarak ağlamaya başladı.  Kadına ''Sakinleşip bildiklerini anlatırsan emin ol bulacağım katili. 2 dakika arkadaşımın  yanına gidiyorum sen de kendini toparlamaya çalış olur mu?'' dedim ve evden içeri girdim. Eros yerde yatan cesedi inceliyordu. ''Daha rahat incelensin diye cesedi kaldırmamışlar ben bundan öğrenebildiğim şeylere bakacağım git kadınla konuş.'' dedi ve incelemeye devam etti.

Kadın sakinleşsin diye bir dışarıda onunla beraber yürümeye başladık. Biraz daha sakin gibiydi. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı ''Sanırım beni de tanımanız gerekiyor. Adım Mikia . 20 yaşındayım ve bir kafede garson olarak çalışıyorum. Kawari dışında hiçbir savaşçıyla falan işim yoktu , doğa üstü güç falan da bilmem. Kawari'nin çocukluk arkadaşıyım. Benim ailem ilgisiz olduğundan pek üstüme düşmezlerdi, Kawari ise sadece annesiyle yaşardı ve annesi doğa üstü güçlerden nefret ederdi , kızı erken yaşta doğa üstü güç kullanmaya başlayınca onu sokağa bıraktı. Bu yüzden birlikte büyüdük evlerimizin anahtarı bile birbirimizde vardı. Pazar günü saat 8'de buluşacaktık ama o gelmedi. Sonunda saat 9'a yakınken onu kontrol etmeye gittiğimde çoktan ölmüştü. Pek düşmanı yoktur kim yapar bunu bilmiyorum , özür dilerim başka bir bilgim de yok.'' Ona teşekkür ederek evine gitmesini söyledim ve Eros'un yanına döndüm. 

Eros'un dediğine göre kız gece 11'de öldürülmüştü ve katilin Mikia olmadığı ben bir kötülük hissetmediğimden kesindi. Gün boyu başka bir şey öğrenememiştik.

Sonraki gün yani görevin süresinin bitmesine 5 gün kala biz evi araştırırken birdenbire içeri bir adam girmişti. Birden bağırmaya başladı ''KAWARİ'ME KİM BUNU YAPTI?!?! NİYE SEVGİLİSİ OLAN BEN BUNU 3 GÜN SONRA ÖĞRENİYORUM ?!?!'' ve benzeri boş boş bağırıp duruyordu. Eros onu takmayarak arkasını döndüğü sırada fark ettim ki bu adamda tuhaf bir şeyler vardı. Eros'a saldırmayı planlıyordu. Hızlıca savurduğu bıçağa elime vurarak yere düşürdüm. O sırada yer sallanmaya başladı. Sanırım bu çocuğun gücü bununla alakalıydı. Bana saldıracaktı ama yer sallandığından denge kuramıyor ve kaçamıyordum. Eros beni tişörtümden tutup yere fırlattı. Yere düştüğümde o ikisi görüş açımdan çıkmıştı ve gene yer sallanmasından dolayı yerden kalkamıyordum. Yaklaşık bir 5 dakika falan sonra sonunda sallantı durmuş ve ben ayağa kalkabilmiştim. Katil olduğu artık kesin olan çocuk yerde yatıyor, Eros ise değişik bir şekilde gücüyle kolundaki bir yarayı iyileştiriyordu. 

Perşembe günü görevi teslim etmiş ve paramı almıştım. Katil kızın sevgilisi olan 24 yaşında ve Kurumi adlı bir savaşçıydı. Öldürmesinin sebebi ise kendisinden 4 yaş küçük olan sevgilisinin oldukça yetenekli olmasından dolayı yakın zamanda ondan daha güçlü olmasından korkmasıydı. Gereken ceza Sakiwolf kurallarına göre muhtemelen ölüm olacaktı. Aynı zamanda Mikia bana teşekkür etmiş, hayattaki tek arkadaşı öldüğünden arkadaş olup olamayacağımızı sormuştu ve Eros'un  numarasını almıştım çünkü beyfendi bir dahaki görevde direk telefonla aranarak çağırılmak istiyordu. 

Kazandığım parayla birlikte eve dönüyorken birdenbire beni takip eden birilerinin olduğunu hissetmiştim ama kim olduklarını bilmiyor ve onları göremiyordum. Evimi öğrenmeleri daha da kötü olurdu o yüzden bilmediğim yollarda yürümeye başladım. Şimdilik saldırmayı planlamıyor gibiydiler. 30 dakika falan sonra artık yürümekten bıkmıştım ve belki koşarsam izimi kaybederler diye düşündüm. 5 dakika falan koşmuştum ki biri kolumdan tutup beni bir ara sokağa çekti. Beni takip edenler de bunu fark etmemiş gibi gözüküyordu çünkü etrafta kötülük sezemiyordum. Beni çeken kişiye döndüm. Benden biraz daha kısa ve 15-16 yaşlarında sarı kısa saçlı güzel bir kızdı. Bana bakıp ''Eski sevgilin falan mı kovalıyordu? Yoksa tek gece biriyle para için falan birlikte oldun da senin peşini mi bırakmadı? Biri tecavüz etmeye mi çalışıyor?'' dedi. Dediklerine anlam vermeye çalışırken birçok barın ve genelev gibi yerlerin olduğu bir sokakta olduğumu fark ettim. Bu tür yerlerde böyle şeyler oluyor olmalıydı. ''Şey, beni takip ediyorlardı.'' dedim. ''Son müşterimle de görüştüğüme göree bugün benimle kalabilirsin sabaha giderler genelde. Ama seni gizlice sokmamız lazım haa.'' dedi. Muhtemelen eve çok uzaktım bu yüzden dediğini kabul etti. Otal gibi bir yerde yaşıyordu hatta gerçekten otelde yaşıyordu. Beni odasına gizlice soktuğunda sonunda tekrar onunla konuşmak için şansım olmuştu. ''Erkeklerle para karşılığı çıkmak gururunu incitmiyor mu?'' diye sordum. ''Kendi isteğimle yaptığım bir şey değil.'' diye cevap verdi. Bana bir çift pijama uzattığı sırada kendimi tanıtma ihtiyacı hissettim. ''Ben Yamaru.'' dediğim sırada hemen cevap verdi '' Ben de Meyu, seni ilk defa görüyorum ve belli ki böyle yerlere ilgin yok ne işin var burada?'' dedi bana dönerek. Ona güvenebileceğimi hissettiğimden doğru olarak olayları anlattım. O da bana güvenmiş olacak ki daha o gün tanışmamıza rağmen tüm gece konuşmuştuk. Sabah otel odasından ayrılacakken ona ''Bir ara buluşmaya ne dersin? Seni baya sevdim. '' dedim. Oldukça şaşırmış görünüyordu. ''A-arkadaş anlamında mı?'' evet anlamında kafamı salladım. Oldukça mutlu olmuş gibiydi. ''Tabii'' dedi ve gülümsedi. Meyu, Eros .Mikia... Birkaç günde bayağı bir insanla tanışıp arkadaş olmuştum (Eros'a arkadaş denebilirse eğer) Umarım bu böyle devam ederdi.