Yeni hayat

77 9 7
                                    


Yani, benim hatırladıklarımın neredeyse yarısı yalan mıydı? Bunun bir yalan olduğunu düşünmek isterdim ama söylediği şeyler bana çok mantıklı geliyordu , hatta bazı kısımlarını hatırlar gibiydim. Eğer bu dedikleri doğruysa iki ailenin barış yapması en mantıklısı olacaktı. Hem belki de Kansuya denen o çocuk o kadar da kötü biri değildir diye düşündüm.Sonuçta abisinin dediğine göre eskiden arkadaştık. Rai abim dışındaki herkes benim cevabımı bekler şekilde bana bakıyordu. Rai abim ise sadece ifadesizde odadaki camdan dışarı bakıyordu. Onları daha fazla bekletmemek adına ''Kabul ediyorum.'' dedim. Shin Bey -şey aslında sanırım ona abi demek daha doğru olacaktı- Shin abi ''O zaman madem abilerin çok meşgul ve benim yapacak işlerim var Kansuya sana resmi savaşçı olman için yardım etsin. Sen de kabul ediyorsundur heralde değil mi Ron Bey?'' dedi ve nedensizce kahkaha attı. Ron abim kaşlarını çatarak ''Tamam, Kansuya burada kalacak o zaman çünkü Yamaru'yu senin olduğun bir eve tedbirsiz göndermek istemiyorum'' diye bir cevap verdi. Rai abim hep somurturdu ama Ron abimin ilk defa biriyle konuşurken sinirli gibi durduğunu görüyordum. Shin abi sadece daha tuhaf şekilde gülümseyerek odadan çıktı. Ben de Kansuya adlı çocuğa baktım. ''Güç çalışma odalarınız nerede?'' Güç çalışma odaları dedikleri yerleri dün öylesine gezinirken görmüştüm. Adından da anlaşıldığı gibi savaşçıların çalışma alanıydı ve birçok odadan oluşuyordu. Baş ailedekiler için özel bir oda bile vardı. Bu odaların amacı ise savaşçıların çalışırken rahatsız edilmemesi ve etrafa zarar vermemeleriydi. Ona odaların yerini göstermeye giderken de tuhaf bir sessizlik vardı. Aslında tuhaf olan sessizlik değil de onun varlığıydı sanırım? Sonunda vardığımızda baş ailedekiler için özel olan odaya girdim ve ona dönüp ''Burası.'' dedim. Birden konuşmaya başladı ''Saavaşçılar resmi olarak savaşçı olabilmek için her şehirde olan Savaşçı test alanlarına gider. Savaşçı seviyeleri en düşükten en yükseğe doğru A,B,C,D,E,S şeklindedir.Resmi olan savaşçılar bir ülkenin ya da bir ailenin savaşçısı olmalıdır. Yaptıkları görevlere göre seviye atlarlar. Seviye yükseldikçe sonraki seviyeye geçmek zorlaşır. Şimdi senin en azından A seviye olup olamayacağını test edeceğim. Neyse, ben mi sana saldırayım sen mi bana saldıracaksın?'' Yani savaşarak güçlerimi test edecekti öyle mi? Bana önce o saldırırsa en azından gücünü görebilirdim. Ya da daha yeni fark ettiğim beline bağlı kılıcı kullanabilirdi ama en azından kullanış şeklini görürdüm. ''Sen saldır'' dedim. Kendime ilk hamleden kaçabilmek konusunda oldukça güveniyordum çünkü gücüm sayesinde bana hangi açıdan saldıracağını önceden anlayacaktım. Kafasını salladı ve ben daha ne olduğunu görmeden sol omzuma doğru gelen birşey hissettim. Hızlıca eğildim ama ne yaptığını görememiştim. Kafamı kaldırdığımda elinde kılıcının olduğunu gördüm. Demek ki daha güçlerini kullanmamıştı. ''İlginç.'' dedi. Neye ilginç dediğini tahmin edebiliyordum, 'kötülüğü hissetme' gücümü kullandığımda gözüm kısa bir süreliğine sarı renk oluyordu. Tekrar kılıcıyla saldırdığı sırada mızraklarımı ortaya çıkardım. Ama ondan kaçmak oldukça zordu. Her kılıç hamlesini hissediyordum ama o kadar hızlıydı ki yara almadan kaçmam oldukça zorlaşıyordu. Tekrar kılıcıyla bana bir hamle yaptığımda bir an yaralanmadan kurtulamayacağıma karar verdim ve kılıcı elimle tutup ona tüm gücümle tekme attım ama o da bacağımı havada tutmuştu. Boşta kalan elimle mızrağımı kafasına doğru salladım ama kılıcını biraz kıpırdatınca elimdeki acıyla birdenbire yere düştüm. ''Lanetini kontrol edemiyorsun değil mi? Zaten kullanabiliyor olsan kullanmış olurdun gerçi.'' dedi. Kafamı salladım. ''A seviye olabilecek gücün var , fiziksel gücün de iyi. Yarın sabah seninle Savaşçı Test alanına gideceğiz. Öğlen Sakiwolf ailesine resmi katılma törenin yapılacak ve akşam da Sakiwolf ve Hayashilerin Barış anlaşması imzalanacak.Git biraz uyu.'' Arkasını dönüp gidecekken ''Dur sana bir şey soracağım.'' dedim. Bana doğru döndü ''Neden bana bu kadar yardım ediyorsun ki sen, bir çıkarın mı var?'' dedim. ''Sadece borçlu kalmayı sevmiyorum.'' diye cevap verdi. Bana bu kadar yardım edeceği önemde ne borcu olabilirdi ki? Ama bunu soramazdım çünkü çoktan gitmişti. Saat geç olmuştu yarın çok işim olduğuna göre elimdeki yara için buradaki hastaneye gidip sonra da yatacaktım.

Sakiwolf laneti?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin