1

178 50 42
                                    

Dünyanın  şerefsizliginde yanlızlığım konuşuyordu. Ailenin beni terk ettiği gibi dünya da bana küsmüştü . Kocaman bir dünya da umutların tükenmişti. Artık ben bile kendimi tanıyamaz olmuştum , nerde o gülüşleriyle dünyayı aydınlatan çocuk; nerde şimdi ki hükümleriyle dünyayı karartan çocuk...

     ###
Yeni birgün daha doğmuşut, yine ben ve yanlızlığım izmir'in dar sokakların da çaresizce dolanıyorduk. Yanlızlığım çok büyük yük olmuştu ,daha 17 yaşındayken hayat yüz çevirmişti bana. Bedenim 17 yaşında ama ruhum 50 yaşındaki adam kadar azap çekmişti. Hergün izmir için umut, benim içinde ölüme bir adım yaklaşmayı. Güneş doğmuştu, ben yine ellerim ceblerimde sokakları ezberliyordum...   mavi gözlerim bile artık hüzünlerle karşılaşmaya cesaret edemiyordu, beyaz teninde  hayatın gerçeklerinden siyaha bürünmüştü.
     İzmir dahilinde bir köşeye oturmuş sessizce insanları izliyordum. Dışardan hepsi kahkahalarını konuşturuyordu . Acaba içleride, dışları gibi miydi? Evine doğru yürümeye başladım; fakat ona ev denilirse? Hergün geri adımlar attığım eve köpeğim Umut için gidiyordum. Niye mi Umut ? Bu hayatta kaybettiklerinimin anısına ... Anahtarı kapıya taktığım an Umut'un sesi kulaklarıma dolmuştu. O da benim gibi şanssızdı, cünkü sahibi bendim. Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye adım atar atmaz  üzerine zıpladı, bir an bile olsa o beni mutlu ediyordu . Acıktğını anlayıp mutfağa gittim , dolaba doğru yöneldim, köpek mamasını alıp bir kaba boşaltım . Umut'un önüne bıraktım . Acıkmış olmalıyı çünkü sabırsızca yemeğe doğru koşmuştu. Umut yemeğini yerken ben de tüylerini okşamaya başlamıştım.  O da benim gibi sevgiye açtı.  O yemek yerken bende karabahtımam küfrediyordum. Kanepeye uzanıp uyumaya çalıştım.

        ###
Akşam olmuştu. Telefonumun zil sesiyle uykudan uyanmıştım, kimin aradığını öğrenmek için telefonuma uzandım. Arayan Hasan Dayı'dı:
-Evinde oturmak yerine yanıma  bana dert ortaklığı yap !
-Tamam Dayı sen bekle ben geliyorum.
Telefonu kapattıktan sonra Hasan Dayı'yı daha fazla bekletmemek için hemen yattığım yerden kalkış sahile doğru yola çıktım . Yaklaşık 10 dakika sonda Hasan Dayı'nın evine vardım. Kapıyı çaldım.
- Hoşgeldin Sarp'cığım .
-Hoşbuldum Aslı Teyze. Nasılsın, Hasan Dayı evde mi?
-Evet ,evet gel . O da seni bekliyor.
İçeriye geçip Hasan Dayı' nın yanına oturdum. Elini aldı ve dizime bıraktı. Tam konuşacakken kapı sesi engel oldu.

Mavi'nin HüznüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin