Aslı Teyze kapıya doğru ilerlerken bizde o sırada Hasan Dayı ile konuşmaya başlayacaktık.Kapıda Mehmet'in sesi geldi :
- " Aslı Teyze Sarp burda mı? "
- " Evet, gel içerde Hasan ile konuşuyorlar. "
- " Tamam. "
Mehmet içeriye geldi, yūzü gūlūyordu.Yanımıza oturdu.
- " Ne oldu, Mehmet neden beni arıyorsun? "
- " İbne sana iş buldum. " dedi.
Bir an sevindim ve şaşırdım çünkü Mehmet hep menfaati için yanıma uğrardı.Yutkundum ve ona cevap verecekken Hasan Dayı benden önce davrandı:
-"Ne iş buldun, evladım? "
Mehmet hemen söylemedi biraz bekledi.
- " Oğlum ,uzatma da de hadi! "
- " Tamam kızma, hem sana iş buluyoruz hem de azar işitiyoruz. "
- " Hâlâ söylememeye devam ediyorsun!"
- " Sahilin yukarısındaki cafede şarkı söyleyeceksin. "
Mehmet öyle dediğinde şaşırmıştım.Damarlarımdaki kan ritmini bozmuş ve hızlanmıştı. O ibnenin kendine bile faydası yokken bana yardım etmesi çok hoşuma gitmişti.
- " Ne dersin? "
Öksürüp konuşmaya çalıştım.Bir an sesimle boğuştum. -"Sesimi beğenirler mi? "
-"Evet zaten onlarla konuştum.Yarın gideriz."
Onu, onaylamıştım ; fakat öte yandan da kabul etmek istememiştim. Çünkü bu ibne bundan sonra hiç çekilmez bir hale gelecekti; fakat öte yandan da Umut aklıma geldi, bugün mama çıkarırken az kaldığını fark etmiştim.Onu düşünmeliydim.Mehmet'in bana bakan bakışlarını görünce benden yararlanacağını anlamıştım.Zaten öyle deo olacaktı.Bunun düşüncesi bile beni sinirlendirebiliyordu. Bakışlarını benden ayırmadan ayağı ya kalktı, bu ibnenin bakışlarındaki sinsilik ışık misali etrafı aydınlatıyordu .O da bunun farkındaydı.
-"Hadi görüşürük, ben gidiyorum. "
-"Hadi oğlum , Allah'a emanet."
-"Sarp yarın 09.00'da gideriz. "
-"Tamam."
-"Sarp geç kalma."
-"Tamam dedim ya göt!"
Aslı Teyze, onu kapıya kadar geçirdi. Hasan Dayı da o esnada bana bakıyordu. Karanlık dünyam, bi' an için aydınlanmıştı, sanki içimden geçenleri okuyordu. Bana bakmaya devam ediyordu ve aklımdakileri dile vurmamı bekliyordu ; fakat ben artık aynı şeyleri konuşmaktan sıkılmış gibiydim. Hasan Dayı, konuşmayacağımı anlayınca lafa girdi:
-"Eeee, evlat ne düşünüyorsun böyle?"
-"Dayı, hayat neden bana götüyle gülüyor? "
-"Neden evlat?"
-"Dayı, hayat çok zor. İnsanların başını okşayan babaları, evde onları bekleyen sıcak yürekli anneleri var. "
Hasan Dayı usulca başımı sıvazladı.
-"Beni öyle görmüyor musun? "
-"Dayı öyle olmuyor be. Öldüğünde sana tabutun mu yakın yoksa giydiğin kefen mi? "
Hasan Dayı birden kilitlendi. Böyle cevap vereceğimi düşünmüyordu.Gözlerinin içi hüzünlü bir şekilde gülümsedi.
-"Oğlum senle gurur duyuyorum. Sen, çok büyük yerlere gelenlerden bile daha akıllı ve yüreklisin.
Aslı Teyze elinde bir tepsiyle içeriye girdi. Sofrada pasta, börek ve çay vardı. Önümüze koydu. Çok duygulandım. 5-6 yaşlarımdaki şeyler hayal meyal aklıma geldi. Annemin yemek getirip ,bana yedirdiği yemekten sonra başımı bacağının üzerine bırakırdı. Eleriyle saçlarım arasında usulca dans ettirilir di.
Bana iltifatlar edip, nasihatler verildi. Sonra mutfağa gidip ağlamaya başlardı. Hasta olduğunu biliyordu ve yakında uçup gideceğini de ama her yanıma geldiğinde sanki şimdi ölecek gibi bana sarılıp, öperdi.
Zaten en sonunda böyle oldu. Beni severken hayatan ucuverdi.
Benim bu sikik beynim hiçbirşey anlamamıştı. Zaten hep böyle oluyordu. O kadar doldum ki hemen Hasan Dayı gilden çıktım, hiç bir şey demeden...
Hasan Dayı beni anlamıştı . Ondan dolayı bana hiçbir şey demedi.
Dışarıya çıktım ve Sahil kenarında bulunan , benim kafamı dinlemek için gittiğim yere gittim. Tepede bulunduğu için kimse oraya çıkamıyordu. Orada her yer görünüyordu . oraya oturdum ve içimde şimşekler çarpıyordu. Damarlarında kan yerine sanki göz yaşı akıyordu . Dışarıdan katı ve sert görünsem de , içten hiç öyle değildim. Arkamdan sesler geldi .
Döndüm...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Hüznü
Novela JuvenilFakir ve Hayattan bıkmış 17 yaşındaki bir erkeğin hayat hikayesidir. Gördüğü rüyayla asıl hıkayesi yeni başlar ... Hayatını değiştirecek kadını aramaya koyulur . Rüyasında gördüğü kıza her bir adım yaklaştığında öğrendikleriyle daha da sarsılır...