Biz vampirler sonsuz yaşamı tatmak için gönderilmiş, yaşayan ölüleriz. Henüz 17 yaşında yani 1862 senesinde kız arkadaşım Laura beni ve erkek kardeşimi vampire dönüştürdü. Bize vampirler hakkında herşeyi öğretti ve bizi etkisi altına aldı. Bundan 155 sene önce Queenstown kasabasında herşey yolundaydı. Henüz kasabadakiler aramızdaki vampirlerin varlığından haberdar değildi. 1862 senesinde çıkan iç savaşta birçok insan öldürüldü. Kasabadaki vampirler gözlerinin önünde öldürülen insanları gördükçe kana olan zaafları gitgide arttı ve kendilerini kontrol edememeye başladılar. Diğer insanların önünde kendilerini ifşa ettiler. Kasaba halkı bende dahil vampirlerin varlığı o ana dek bilmiyorduk. Bunu öğrendikten sonra birtakım tedbirler aldık.
Laura benim kız arkadaşımdı. Düzelteyim vampir kız arkadaşım. Bunu öğrendiğimde bana kimseye birşey söylememem için bana yalvardı. O zamanlar ona aşık olduğumdan yada ben öyle sanıyordum herneyse kimseye birşey söylemeyeciğime söz vermiştim. 1862 7 Temmuz günü kasabadaki büyükler bir plan yapmış ve vampirleri yok etmeyi başaracaklardı. Yaptıkları planı sadece kendileri biliyorlardı ve kimseye söylemeyeceklerine söz vermişlerdi. Bunu Lauraya söylediğimde bana bir şekilde yaptıkları planı öğrenmemi ve ona söylememi istemişti. Pardon istememişti beni etkisi altına almış zorla yaptıracaktı. Birgün bu planı yapan kasaba büyükleri planı son bir defa konuşmak için kilisede toplanmıştı. Bunu Lauraya söylediğimde Laura diğer vampirleri toplamış ve kilisenin bazı bölümlerine saklanmışlardı. Babamların yanına gittiğimde kimse yoktu. Laura ve diğerleri yanıma geldiler ve Laura bana yaklaşıp burada kimseyi göremiyorum dedi. O sıra arkadan biri beni kilisenin dışına çekti ve kilise birden yanmaya başladı. Laura içerdeydi. İçeri girmeyi denedim defalarca ama yapamadım. Babam beni tutuyordu. Ağlamaya başladığımda bana onun etkisi altında olduğumu ve onu hiç gerçekten sevmediğimi söyledi. Onların birer şeytan ve bizim onlarla dost olamayacağımızı söyledi.
Fakat bilmediği birşey vardı.
