yeni bölüm

442 24 0
                                    

Saat 04.35 idi kapının çarpılma sesiyle koltuktan yavaşça kalktım

- nerdeydin ?

- senin olmadığın huzurlu bi yerde .

- yusuf

İlk defa adıyla seslenmiştim yüzüme baka kalmıştı

- özür dilerim

Deyip boynuna sarıldım içmişti içki kokuyordu

-simge

Başımı kaldırıp yüzü ne baktım

- ayrılalım yapamıyorum

- ne ? ne diyosun sen ya ?

- istiyosan batıda sende kalsın ben gidicem sendende bu ülkedende

- gözleri mi kapatmamla gözlerimden yaslar süzüldü. Ne yani bitecekmiydi ?

- yusuf ne ayrılığı batı yı düşün ne dicem ben ona bendende senden de nefret ederek büyüyecek onu geçtim ben sensiz yapamam yaşayamam yusufum nolur yapma

Sesim o kadar aciz çıkıyordu ki adeta yalvarırcasına konuşuyordum evet yalvarıyordum aşık olduğum adam gidiyordu hemde benim aptallığın yüzün den dayanamıyordum kalbime giren sıkışmayla olduğum yere çöktüm.

- simge !! Simgeee !!

Yusufun sesi etrafta yankılanıyordu ama ben cevap veremiyordum

- lan şaka yaptım kurban olduğum ben seni bırakırmıyım

Önce etraf karardı sonrası boşluk...

Yusuf tan

Simgeyle tartıştıktan sonra sinanın bar a gidip y kadeh içtim daha fazla içemezdim yoksa araba kullanamazdım sinanla o kadar çok dertleşmiştikki saatin kaç olduğunu bile farkında değildim sinanın sevgilisinden mesaj gelmesi üzerine gözlerim telefondaki saate ilişti 3 e geliyordu.

- sinan kardeşim bana müsade daha fazla kaçırmayım araba kullanıcam

- ben bırakıyım istersen çocuklar arkadan getirir arabayı

- yok oğlum kendimdeyim

Tam kapıdan çıkacakken sinanın sesiyle arkamı döndüm

- yusuf unutmaa

Eyvallah dercesine kaldırdım elimi arabaya doğru yürüdüm 5 kadeh içtim diye yalandan sarhoş taklidi yaparak gittim arabanın yanına yok olmuyordu etki etmiyordu. Arabaya binip çalıştırdım simgeyle beraber bağırarak söylediğimiz şarkıyı flash bellekte açarak bağıra bağıra söyledim üzerimi kokladım leş gibi içki kokuyordum. Yolu uzatmadan eve gitmeye çalıştım 4 buçuğa geliyordu simge yatmamış salonun ışığı açıktı. Kapıyı açıp içeriye girdim. Simge yavaşça yanıma gelip

- nerdeydin dedi

Evet eşek şakası şimdi başlıyordu.

- senin olmadığın huzurlu bi yerde .

- yusuf

İlk defa adımla seslenmişti yüzüne baka kalmıştım

- özür dilerim dedi çaresizce

Boynuma sarılmıştı ve kokluyordu. Kendimi yavaşça geriye çekip

-simge dedim

Başını kaldırıp yüzüme baktı

- ayrılalım yapamıyorum

- ne ? ne diyosun sen ya ?

- istiyosan batıda sende kalsın ben gidicem sendende bu ülkedende dedim

- gözleri ni kapatmasıyla gözlerinden yaslar süzüldü.

- yusuf ne ayrılığı batı yı düşün ne dicem ben ona bendende senden de nefret ederek büyüyecek onu geçtim ben sensiz yapamam yaşayamam yusufum nolur yapma diyordu çaresizce yalvarırcasına

Eli kalbi ne gitmişti

Hsktr kalbi sıkışmıştı

Olduğu yere çöktü

Lan ne yapacaktım şimdi bebek yukarda simge yanımda

Simgeyi kucağıma alıp arabaya götürdüm koşarak eve gelip batıya baktım evde yoktu sanırım burak gildeydi emin olmak için bizim odaya bakıp yok olduğuna karar verip koşar adam indim aşağıya simgenin kemerini bağlayıp arabayı çalıştırdım basa bildiğim kadar hızlı basıyordum

-nolur gitme yalvarırım gitme özür dilerim bırakma bizi nolur

Simgenin sayıklamalarıyla frene bastım torpidodaki suyu alıp simge nin ellerine yüzüne serptim gözlerini hafif aralamıştı elimdeki suyu ağızına götürdüm bi lokma içtikten sonra

- öldür beni gideceksen yaşayamam ben sensiz diye ağlamaya başladı

- hişştttt tamam tamam deyip şişeyi kenara attım simgeyi kendime çekip sarıldım öyle bi sıkıyordu ki kollarımı canı çok yanıyordu söylediklerimden kucağıma alıp sürücü tarafından dışarı çıkardım sahil tarafında olduğumuz için çimenliğin olduğu yere oturdum simge sanki gidecekmişim gibi tutuyordu gitmeme izin vermiyor gibi

Kulaklarına fısıldayarak sırtını sıvazladım

- gitmiyorum ölüm bile alamaz sizi benden gitmiyorum bırakmıyorum sizi sen sakin ol tamam mı

Simgenin derin derin aldığı nefes yavaşlamış kendine gelmişti gün aydınlanmak üzereydi biraz daha oturdum simge uyuya kalmıştı ama hala bırakmıyordu gömleğim tırnak izi olmuş bazı yerler yırtılmıştı. Simgenin uyuduğundan emin olup yavaşça kalktım simge hafif hareketlendi korkutmamak için çok yavaş hareket ederek onu arka koltuğa yatırdım kendimde yerime geçerek eve sürdüm geldiğimizde simgeyi kucağıma almak için kapıyı açtığımda birden kocaman gözlerini dikerek yusuf dedi lan hani uyuyodun

- aşkım bişey yok bak ben burdayım dedim yavaşça kucağıma aldım eve götürdüm yukarı çıkarıp yatağa yatırdım kendimde üzerimi değişip Simgenin yanına uzandım...

ABİMLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin