Kalbime Bir Öküz Oturdu

KBÖO-2

Uyandığımda saat 17:47'ydi.İyi de ben nasıl hazırlanacağım.Parti plajda olacaktı.Eğer haklıysam kızlar tam 17 dakika önce toplanmışlardı.Hemen dolabımdaki elbiselere hızlı bir göz attım.Telefonumdan Ezgi'nin numarasını bulup aradım ama çalıyor çalıyor açmıyor.En sonunda açtı."Efendiiiiiim?"Deli edicek bu beni."Ezgi'cim kuzum, cağnım, saf salak arkadaşım benim.NE DİYE AÇMIYORSUN ACABA TELEFONUNU?"diye cırlayınca bir düşme sesi geldi.Sonra bir çığlık.Ezgi feveran halinde."Şşşşş, ne oldu lan? Öldünüz mü? Amerika nükleer bomba falan mı attı? Hiroşima-Nagazakhi gibi puf olup havaya mı karıştınız?"Bir ses gelmiyordu sonra seslendim."EZGİİİİİİİ!KAAN SENİ ALDATIYO HEMDE ŞU ALEV DENEN KIZLAAAAA!"Tabi durur mu bizim ki.Bastı çığlığı."Neeeeeeee! MEEEEEEERRRTTT!"Lan fişfiklemek ne güzelmiş."Dur kızım dur şakaydı.Az önce ne oldu size?"Mert, Ezgi'nin sevgilisiydi.O sırada Ezgi konuştu."Ya sen bir cırlayınce ben bir panik oldum. Telefonumu düşürdüm, kendimde üstüme düştüm o sırada salona elinde çamaşır sepetiyle giren canım kankim(!)de üstüme düştü.Benim telefon da leğen kemiği de kırıldı kanka."Anıra anıra gülüyordum.Bir anda aklıma parti geldi.Cırladım."Lan ben partide ne giyeceğim!"Çağla konuştu."Şu beyaz pareonu giysene.Hem kumdaldayız."Neden olmasındı ki!"Aferin kız! Neyse ben giyinip kumsala ineceğim.Hadi öptüm."Telefonu kapatığım gibi bavulumu araladım.Hemen pareomu aldım.Önce lavaboya girdim ve üstüma mayomu geçirdim.Sonra pareomu üstüme geçirdim.Saçlarımı
saldım ve lavabodan çıkıp sahile indim.Kahverengi sandaletlerimi giydim.
(Medyada var.)
Aynada kendime baktım, fena sayılmazdı.Kızlarla olan whatsapp grubumuza girip birkaç fotoğraf attım.Otelden çıktım.Müzik sesleri geliyordu.Parti başlamıştı.Kumsala indim.Geniş bir alandı.Sağ tarafımda bir havuz vardı.Arkamda bir koşu yolu ve solumda masmavi deniz...
Kızları beklemeye başladım.Bar masalarından birine geçtim.Dekorasyon çok iyiydi. gittim."Merhaba, ben İlke!"Kafamı sesin sahibine çevirip gülümsedim"Bende Nilay.Tanıştığıma memnun oldum."O da gülümsedim."Bende.Burada durabilir miyim?"Kafamı olumlu anlamda salladım.Bir süre kızları bekledim kızlar kumsalın başında göründü.Kıyafetlerini inceledim.Çüş!! İkisi de taş gibi olmuştu.Ezgi, açık mavi yakaları fırfırlı bir elbise giymişti.Fırfırlarında gül desenleri vardı.Pembe bir çanta takmıştı.
Ezgi'nin giydiği elbise;

Çağla ise çiçekli transparan bir elbise giymişti.Lacivertti.

Çağla'nın giydiği elbise;

Uzaktan onlara el salladım.Ama onların dışında herkes görmüştü.Koşu yolunda emekli 80 yaşındaki amca bana el bile sallamıştı.Bense hala kolumu sallıyordum.Arkadan İlke bana seslendi. "Niçin onları aramıyorsun?"
Salaksın kızım salak.Yeminle bak.Hakiki mal.
Gerzek iç sesimi susturup telefondan Ezgi'yi aradım.Çantasını açıp telefonu açtı ve aramayı cevaplandırdı."Efendiiiiim?"Kşalarımı çattım ve"GELİN ÇABUK! BİTTİNİZ KIZIM BİTTİNİZ!BENDEN GÜZEL OLMAK HA! O MAVİ GÖZLERİNİ PARMAKLARIMLA OYACAĞIM!Barbie gibi olmuşsunuz lan!Valla kız olmasam yavşarım."Güldü.O gülünce bende kendimi tutamadım.Eee şimdi ben size en iyi (!) özelliğimden bahsetmedim."Aaaaaaaaaaa...!"