tapes from certain paladin //klance

bésame mucho

"Paladinler, köprüye gelin!"

Allura seslendiğinde Keith Lance'in (onların) yatağında uzanıyordu. Uyumuyordu, hayır. Daha doğrusu uyuyamıyordu. Her uyuduğunda, papatya kokusundan olacak herhalde, rüyasında Lance'i görüyordu çünkü.

Sakın yanlış anlamayın Keith'i. Rüyasında Lance'i görmek muhtemelen hayatı boyunca başıma gelmiş en güzel şeydi -Lance'den sonra. Fakat onun nefret ettiği taraf uyandığında başlıyordu. Rüyasında hissettiği Eylül denizi sıcaklığını bulamayınca gözleriyle yatağı inceliyor, parıldayan iki çift mavi göz görmeyi  istiyordu,
çünkü buna ihtiyacı vardı.

(Gözlerini göremediğinde onun her sabah "Günaydın sevgilim!" demesini hatırlar ve gözyaşlarının yavaşça kaybolan papatya kokulu yastığa dökülmesine izin verirdi.)

Allura onları çağırdığında köprüye gitmesi çok uzun sürmedi bu yüzden; fakat buna rağmen son gelmişti.

Allura Mavi Paladin zırhını giyiyordu (her ne kadar kimse görmese de Keith Lance'in yıldız tozunu hâlâ görebiliyordu) .

Allura hızlı bir şekilde "Galra Gemileri sarayın yerini buldu, Coran'ın karadeliği hazırlaması için dikkati üzerimize çekmemiz lazım." diye bulundukları durumu açıkladı. Shiro planlarını ve planlarının planını açıkladıktan sonra herkes aslanına gitti.

Keith Red'in hissettiği rahatsızlığı anlayabiliyordu, ne de olsa kız kardeşinin favori Paladini ölmüş ve daha acısını tam olarak çekemeden yeni bir Paladinle bağ kurmak zorunda kalmıştı. Onun bu acısı bütün kardeşlerine yansıyordu; bir de kendi Paladininin acısı vardı tabi.

Derin bir nefes aldı;
verdi.
Yanındaki kasetçalara Lance'in ona hediye olarak bıraktığı şarkılardan birini koydu;
Bésame Mucho.

(Lance gözlerinin içine bakıp "Cidden daha önce hiç duymadın mı?" diye sormuştu. Keith başını sallayınca Lance hafifçe gülümseyip "O zaman sana ilk söyleyenin ben olmamı ister misin?" diye sormuştu.
Keith heyecanla evet demişti,
ve şarkı bittiğinde ikisi de Bésame Mucho'nun artık onların şarkısı olduğunu biliyordu.)

Gitar sesi Red'in kokpitini doldururken Keith Shiro'nun "Keith, bir sorun mu var?" diye soru sorduğunu duydu. İçinden "Sorun mu? Hayatım sorun oldu benim!" diye bağırıyordu fakat gülümseyip "Sorun yok, sadece şarkı dinliyorum." dedi

"Şarkı?"

"Lance."

Diğer paladinlerden ses gelmeyince gülümsedi; bunun olmasını istiyordu. Neredeyse hepsi Lance'i tanımamış gibi davranıyordu, ve Keith delirmek üzereydi.

Belki de delirdim, diye düşündü.

Galra gemileri saldırılarını şiddetlendirince Shiro "Voltron'u oluşturmalıyız!" diye bağırdı. Keith dışında herkes anladığını söyleyince aslanları birbirlerinin etkisiyle birleşmeye başladılar.

Ve Voltron'u Lance gittikten sonra ilk defa oluşturdular;
en azından bir süreliğine.

Blue'nun ağlamaları kokpitinde şarkı söyleyen Lance'in sesini bile bastırıyordu; ve Tanrı'm, Lance miydi o?

Keith nefes alamadığını hissetti. Lance orada duruyordu, onu bekliyordu, onun sarılması için kolları iki yana açık bekliyordu;
Lance yaşıyordu, yaşıyordu!

"Lance!" diye bağırıp ileri doğru atıldı. Voltron yeniden beş robota ayrılırken Lance'in görüntüsü sonbahardaki bir papatya gibi kayboldu; sanki daha önce hiç orda değilmiş gibiydi.

Keith delirmiş gibi Lance'i arıyordu. Lance buradaydı, gitmiş olamazdı ki! Daha dün gece kollarının arasında uyuyordu. Daha dün gece dudaklarının tadına bakıyordu. Daha dün gece...

Daha dün gece vedalaşmıştı Lance ile.

"Lance?" dedi boşluğa doğru, bir yıldızın cevap vermesini bekleyerek.

"Lance!" diye bağırdı papatyalardan bile cevap gelmeyince.

Gözyaşları Lance'in öptüğü yerlerden geçerken Red'in kokpitini diğer Paladinlerin seslenmesi ve Lance'in okyanusa benzer sesi dolduruyordu;

"Dearest one,
if you should leave me,
each little dream will take wing and my life would be through

Bésame mucho,
love me forever and make all my dreams come true."

Bésame Mucho: öp beni.

evet keith delirdi.

hayır lance öldüğü gün sonrası değil, keith rüyasında gördüğü lance'i gerçek lance olarak görüyor.

evet ben de delirdim.