BÖLÜM 4(YENİ HAYAT)

13.9K 963 35
                                    

Andrew sinirli ve çölde bile insanı donduracak kadar soğuk bir yüz ifadesiyle arabanın içinde yeni geliniyle yolculuk ediyordu.

Andrew her ne kadar kızı görmezlikten gelmeye çalışsa da netice de bir erkekti ve ister istemez arada gözü kıza kayıyor ve dayanamayıp arsızca baştan aşağı kızı şehvetle süzüyordu.

Gerçekten kız çok güzeldi onu gelinlikle ilk gördüğü an tabiri caizse nutku tutulmuştu. Dolgun göğüsleri gelinliğinin altından kabarmış, saçları kızın açık omuzlarını örtercesine sırtına kadar dökülmüştü. Aslında onu orda delicesine öpmek istemişti ama kızın tüm davetlilerin önünde rezil olmasını istediği için arkasını dönüp gitmişti.

Kızın saçlarından ve teninden gelen gül kokusu tüm arabayı doldurmuştu. Tanrım ya dudakları, yolculuğa başladıklarından beri sürekli dudaklarını dişliyordu kız ve bu hareket Andrew'u deli ediyordu.

Ah! Lanet olsun bu kıza karşı vücudunun böyle tepkiler vermesini istemiyordu. Tanrım yeni yetme çocuklar gibi şimdiden sertleşmişti ve bu durum onu iyice asabi yapıyordu.

Zaten kızın beş para etmez şerefsiz amcasıyla yeteri kadar uğraşmıştı. Kız ailesini kaybettiğinden beri bu adamla yaşıyordu.

Zeki küçük cadı anlaşılan güzelliğini kullanarak kendine ancak böyle bir yolla unvan sahibi zengin bir koca bulacağını düşünmüştü.

Aslına bakılırsa bu konuda hakkını yiyemezdi kızın. Kız tüm erkekleri baştan çıkarabilecek bir güzellikteydi. Kendisi bile kızın güzelliğine kayıtsız kalamıyordu, kızdan bu kadar nefret etmesine rağmen.

Andrew evlilik şartlarını konuşmak için Michael'ı çağırdığında adam kızı resmen pazarlık konusu yapmış ve büyük çapta bir para istemişti. Andrew İngiltere'nin yarısını satın alabilecek güçteydi ama bu adama kesinlikle bir kuruşunu bile vermeyecekti.

Andrew'un tehtidgar gülüşü ve adamı evden kovması üzerine adam bu evliliğin olmayacağını söyleyerek evden çıkmıştı ama bilmediği şey Andrew bir şeyi isterse o şey kesinlikle olurdu.

Şuan karşısında gelinlikle oturan kız da bunun somut bir örneğiydi.

Elisa neredeyse iki saattir oturduğu yerden hiç kımıldamamıştı sıkıntıyla ellerini kucağında birleştirmiş ovuşturuyordu ve farkına varmadan sürekli dudağını dişliyordu.

Ağzına gelen kan tadıyla ne yaptığının farkına varınca buna bir son verdi.

Ah! Lanet olasıca yol ne zaman bitecekti, nereye gidiyorlardı... Elisa'nın kafasında yüzlerce soru adeta birbiriyle yarışıyordu.

Offf, çok sıkışmıştı hiç mola vermeyecekler miydi?

Yola çıktıklarından beri birbirlerine tek kelime dahi etmemişlerdi. Elisa adamın olduğu tarafa bakmaya bile cesaret edemiyordu. Bir kere bakmaya niyetlenip baktığında adamın delici bakışlarıyla karşılaşmış ve kalbinin bir süre durmasına neden olmuştu.

"Eğer zor bir durumdaysan bunu bana söyleyebilirsin sevgili karıcığım senin gibi bir kızın utanacağı hiçbir durumun olmadığını düşünüyorum"diyerek sırıttı Andrew.

Andrew sabahtan beri kızın yerinde duramayıp kendini sıktığını görünce durumu anlamıştı ve arabayı durdurmadan önce kızla biraz uğraşmak istiyordu.

Elisa böyle bir hakaret karşısında ne diyeceğini bilemiyordu. Ona resmen utanmaz demişti! Anlışan bu yeni canavarıyla başı gerçekten büyük dertteydi.

Adamın bu evliliğe zoraki evet dediğini biliyordu Elisa ve bunun acısını suçlu gördüğü kızdan çıkarmaya niyetli görünüyordu adam.

TUZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin