1.BÖLÜM

90 3 0
                                    


 Multimedya ; Alya

   Aynayaya son kez baktıktan sonra çantamı omzuma alıp aşağı indim. Kahvaltı masasında oturan canım aileme gülümseyip kapıya yöneldim. Annem tam 'kahvaltı etmeden nereye' adlı şiirini okuyacakken "Ben çıktım" deyip kapıyı kapattım. Okulun ilk günü olduğu için beni kuzenim Pamir bırakıcaktı. Çok fazla beklettiğimi o an fark ettim .Çocuk kök salmıştı. Ona şirince -en azından ben öyle umuyorum- gülümsedim . "Günaydın kuzenlerin en yakışıklısı." Deyip yanaklarını sıktım. Bana baygın bi şekilde bakıp sırıttı "Yemezler Alya." Bende güldüm.  
                        
    "Buyurun hanımefendi "deyip kapımı açtı. Bende ayıp olmasın diye oyunu devam ettirdim."Teşekkür ederim efendim." Kapımı kapattı. Arabanın önünden dolanıp kendi kapısını açıp bindi. Tam radyodan müzik açacaktım ki telefonum çaldı. Pamir'in gözleri saniyesinde ekrana kaydı. Aman bakmasan olmazdı. diye geçirdim içimden. Tabi bunu ona söylemeye cesaret edemiyordum . Kısacası götüm yemiyordu. Çünkü Pamir çok kıskançtı. Her an herkese yumruğunu gömebilirdi.    

      Arayanın Ada olduğunu görünce hemen açtım . Ada benim en yakın arkadaşımdı . "Efendim Ada" dedim Pamire bakarak. Pamirde kafasını bana çevirdi.  Dil çıkardım. "Yarın Barlas' ın doğum günü" tamamen aklımdan çıkmıştı. Sesinden anlaşıldığı üzere o da unutmuştu.

     Pamir'e baktım ne oldu dercesine bana bakıyordu. Artık yüzüm nasıl bir şekil aldıysa. "Aklımdan tamamen çıkmış. Okulda bir şeyler ayarlayız." Diyip telefonu kapattım. Pamir hemen "Ne oldu güzelim yüzün düştü." Diye sordu. Gerçekten çok üzülmüştüm. Barlas benim en yakın arkadaşımdı ve unutmamam gerekiyordu. Neyse ki bir şeyler ayarlamak için geç kalmış sayılmazdık.

     "Yarın Barlas'ın doğum günü ve ben unutmuşum." Dedim. Pamir gülmeye başladı. Neye gülüyordu bu şimdi ? "Ne" diye sordum. "Kızım sen ne değişiksin. Barlas şerefsizi kendine çoktan bir ortam hazırlamıştır." Onlar böyleydi işte . Birbirlerine karşı her zaman rahat olmuşlardır. Şerefsiz demesine takılmadan "Olsun yine de bizim bir şeyler hazırlamamız gerekiyor. Mekanı sana bırakıyorum. Ne de olsa her gece farklı bi mekandasın. Artık ne yapıyorsan?" Deyip imalı imalı baktım. Pamir'in gıcıklığı üstündeydi. "Havada kıskançlık kokusu var" dedi gülerek. Gözlerim devirdim "Gıcık" demeyide unutmadım tabi ki. Kolumu göğsümün üstünde bağlayıp yolu izlemeye başladım.

-------

    Nihayet okula gelmiştik. Barlasla Ada birlikte geleceklerdi. Ama ortada ne Ada ne de Barlas vardı. Ada kesin hazırlanamamıştır. dedi iç sesim . Ona hak verdim.

      Arabadan indik ve arabaya yaslanıp beklemeye başladık. Okulun sürtükleri yine bara gider gibi giyinmişti. Bu düşüncelerimden Pamir'in sesi ile ayrıldım. " Ara şu arkadaşını bu kadar süslendiği yeter. Okula geliyor bara değil."

     Pamirle Ada hiç bir zaman anlaşamıyordu. Birbirlerine laf sokacak ortamı her an hazırlıyorlardı. Bende "Beklemekten sıkıldıysan sen ara." Beni bırakıp gitmeyeceğini bildiğim için öyle demiştim ama aramayacağınıda adım gibi biliyordum. Çünkü ararsa yine kavga edeceklerdi.

      Neyseki çok geçmeden Barlas'ın arabası girişte gözükmüştü. Arabayı park ettikten sonra indi. Gözündeki güneş gözlüğünü cool olduğuna inandığı bir şekilde çıkardı. Bu hareketine gözlerimi devirmeden edemedim. Kafamı Pamir 'e çevirdiğimde gözlerini kısmış bir şekilde Adaya baktığını farkettim. Neden anlaşamadıklarını hala anlamıyordum.

      Barlas yanıma gelip kolunu omzuma attı ve gevşekce sırıttı. "Selam güzelim." Omzumdaki kolunu itip "Gelmeseydiniz keşke." dedim. Barlas hemen "Hep Ada yüzünden 2 saat aşağıda bekledim. Tabi o tipi ben 2 saatte bile düzeltemezdim. Ona hak veriyorum." dedikten sonra kafasına bir tane şaplak yedi .

     "Ne varmış be benim tipimde. Ben bir kızım. İstersem 10 saatte hazırlanırım.Sana ne." Tabi bunun üstüne Barlas "Alya da kız ama 10 dakikada hazırlanıyor." Aslında haklıydı. Ada ayna karşısında çok vakit kaybediyordu. Bu muhabbetin sonu iyi bir yere gitmediği için hemen konuyu değiştirip Pamir'e döndüm. "Evet herkes burada olduğuna göre sen gidebilirsin Pamirciğim." Pamir bana bakıp kaşlarını çattı.

    "Sen beni kovuyor musun küçük hanım?" Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim. "Ne alakası var ders başlayacak 5 dakikaya." Bana bakarken cebinden telefonu çıkarıp saate baktı.  Sonra Barlas' a döndü. "Kızlar sana emanet. Benim gitmem lazım." Dedi arabasına ilerlerken. Barlas "Tamam o iş bende." Deyip bir kolunu benim diğer kolunu Ada nın omzuna attı. Pamir Barlas'a bakıp onaylamaz bir şekilde kafasını iki yana salladı. Bu hareketine gülüp el salladım. Oda bize kafasıyla selam verdikten sonra arabasına binip toz oldu. Bizimkilere dönüp "Hadi içeriye girelim." Dedim. Ben demesem orda bir müddet daha duracak gibiydik.
   
    İçeri girdiğimizde burayı hiç özlemediğimi farkettim. Okulu kim özlerdi ki zaten? Sınıfın önüne geldiğimizde Barlas bize dönüp "Teneffüs de görüşürüz." Dedi. Bizden farklı sınıftaydı. "Tamam görüşürüz." Anlaşılan Ada hala Barlas' a tripliydi. Onun bu haline gülmeden edemedim . Sanki annesi istediği oyuncağı almamış gibi duruyordu. Omzunu dürttüm. "Hadi sınıfa girelim ne bekliyoruz?" Deyip sınıfın kapısını açtım. Kapıyı açar açarmaz burnuma bir koku geldi. Kaşar kokusu...

    Kafamı kaldırıp bize alayla bakan Başak'a gözlerimi devirdim. Normalde benden kısa olan kız ayağındaki topuklular sayesinde benden uzun duruyordu. Yine etek giymeyi unutmuş gibiydi. Hatta gibisi fazlaydı. Önümüzden çıkmayacağını anladığımda omzuna çarpıp yerime geçtim.
  
    Bu kızdan nefret ediyordum. Okulun bir numaralı kaşarıydı. Okuldaki herkesi elinden geçirmişti. Okul dışındakileri de elinden geçirdiğine emindim. Dersin başladığını gösteren zil çalmıştı. Sınıf yavaş yavaş doluyordu. İlk dersin edebiyat olduğunu öğrenince Adaya dönüp kusuyormuş gibi yaptım. Bu dersten tek kelimeyle nefret ediyordum. Ada'nın da durumu benden pek farklı değildi. Kafamı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım.

-------

    Birinin beni dürtmesiyle uyandım." Ne var Ada daha yeni uyumuştum." Ada bu dediğime karşı gözlerini büyüterek bana baktı. "Alya öğle arası oldu kaç saattir uyuyorsun." Bende gözlerimi büyüttüm. O kadar olmuş muydu cidden.
 
    Sıradan kalktım "Hadi aşağı inip bir şeyler atıştıralım." Dedim "Hayır Pamir bizi almaya gelecek Barlas'ın doğum günü için seçtiği mekanı bakmaya gideceğiz." "Pamir seni mi aradı?" Diye sordum. O da gözlerini devirip "Evet seni arayıp ulaşamayınca beni aradı. Bende açtım." Kafamı tamam anlamında salladım. Çantamı omzuma alıp sınıftan çıktık.

    Aşağı indiğimizde Pamir gelmişti. Arabanın kapısını açıp öne oturdum. Pamir yüzüme bakıp güldü. "Ne bu halin yüzün gözün şişmiş." Hemen telefonumu çıkarıp ekranına baktım. Evet şişmişti ama bunu takacak durumda değildim. "2 dakika önce uyandım çünkü." Ada da arkadan "Bir an kış uykusuna yatıp 6 ay uyanmayacaksın sandım." Dediğine cevap vermedim çünkü haklıydı. Uyumayı çok seviyordum. Pamir' e dönüp " Ee neredeymiş bu mekan ?" Diye sordum. "Gidince görürsün."

--------

     Mekan dediği yer burası mıydı cidden? Tamam arada bara gelirdim ama arkadaşımın doğum gününü daha şık bir yerde düşünmüştüm.

    Pamir 'e dönüp "Burada yapmayacağız herhalde." Pamir bana bakıp "Nerede yapmayı bekliyorsun Alya evde mi yoksa şık bir restaurantda mı?" Aslında tam da öyle bir şey bekliyordum diye mırıldandım. Ada ya baktığımda yüzünde beğendiğini gösteren bir ifade vardı. Aslında bende beğenmiştim. Neden uzattığımı anlamıyordum. "Tamam olur. Beğendim." Dedim . "O zaman mekan işi de hallolduğuna göre sizi bir avm ye bırakayım hediye bakın." Hediye mi ? O da vardı değil mi? "Tamam " dedik Adayla aynı anda.

AĞLATAN DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin