Duyduklarım karşısında gözlerim yuvalarından çıkacak derecede açıldı. Bedenim kitlenmiş gibiydi, hareket edemiyordum. Dediği şey beynimde sürekli eko yapıyordu. Sende bir gün bana özel olarak dansını göstermek ister misin.
Ellerini yavaşca belimden çekip Pamir' in yanına doğru ilerlemeye başladı. Beynim tüm fonksiyonları yitirmiş gibiydi. Etrafıma bakındığımda Adayla Barlas'ın deliler gibi dans ettiğini gördüm. 2 saattir dans edenlerin arasında öylece durduğumu yeni farketmiştim.
Ellerimi saçlarımın arasından geçirip derin bir nefes aldıktan sonra yanlarına doğru ilerlemeye başladım. Masaya geldiğimi farketmemişlerdi çünkü Pamir yanında bir kızla konuşuyordu. Erkek milleti işte. Beni unutması beş saniyesini almıştı. Batur ise sızmıştı. Onu gördükçe yumruklama isteğim daha çok artıyordu. Pamir' in sohbeti bitmiş olmalı ki kafasını bize çevirdi. Bir bana bir Batur'a bakıyordu. Ona yanında ki kızı göstererek ne iş dercesine baktım. O da yanındaki kızın kulağına eğilip bir şey fısıldadı. Kız kafasını bana çevirip bir süre baktıktan sonra masadan kalktı. Galiba planlarını alt üst etmiştim. Umursamadım. Pamir'in bana baktığını farkettiğimde "Ne?" diye sordum.
"Bu halin ne kızım. Rengin atmış. Bembeyaz olmuşsun."
"Başım ağrıyor biraz."
Pamir'e baktığımda inanmış gibiydi. Kafasıyla Batur'u işaret etti.
"Ona ne oldu?"
"Ne bileyim ben." Deyip masadan kalktım. Lavaboya gitsem iyi olacaktı. Yüzümün halini merak ediyordum. İçeri girdiğimde çok kalabalık olmaması beni şaşırtmıştı. Hemen aynaya baktım ve yüzümü buruşturdum. Saçlarım birbirine karışmıştı. Terlemiştim. Hafif makyajım akmıştı ama çok sırıtmıyordu. Elimle yüzüme su değdirdikten sonra peçete alıp yüzümü kuruladım. Peçeteyi çöpe atıp son bir kez aynaya baktıktan sonra lavabodan çıktım.
Kapıdan çıktığım an sert bir şeye çarptığımı hissettim. Gördüğüm kişiyle gözlerimi devirdim. Hadi tahmin edin kim?
Tabi ki Ada
Yüzündeki ifadeyi gördükten sonra kaşlarım çatıldı. Gözleri kızarıktı ve saçı birbirine karışmıştı. Aklımdan türlü türlü senaryolar kurgulamıştım bile. Tam ona "Noldu?" Diye soracakken Ada elini ağzına koyarak hemen lavaboya girdi. Bende peşinden gittim. Yanına gidip " İyi misin?" Diye sordum. Olumlu anlamda kafasını salladı.
"Hadi elini yüzünü yıka. Bizimkilerin yanına gidelim. Bu gece de burada bitsin."
Cevap vermeden elini yüzünü yıkadı. İşi bitince "Hadi gidelim." Dedi. Yanına gidip koluna girdim. Sarsak adımlar atıyordu. O kadar içmeye normaldi. Lavabonun yolunu bulabilmesi bile mucizeydi. Bizimkilerin yanına gittiğimizde gözüm Batur'a kaydı ama yerinde yoktu. Pamir hemen yanıma geldi.
"Neredeydin sen ? Bir şey demeden kalkıp gittin."
"Lavaboya gitmiştim. Çıkarken de Adayı gördüm."
Pamir'in gözleri Adaya kaydı. "Onun nesi var? "
"Sence?"
"Tamam saçma bir soruydu."
"Bence de." Deyip güldüm. Gözüm tekrardan Batur'un oturduğu yere kaydı. Gözlerimi yerinden çıkarmak istedim bir an. Kendimi tutamayarak Pamir'e sordum.
"Batur nerede?"
"Gitti."
Bu dediğine gözlerimi devirdim. Nasıl farkedememiştim(!) gittiğini.
Masaya baktığımda herkesin dağıldığını gördüm. Pamirle hala boş boş ayakta dikiliyorduk. Ona dönüp "Gidelim artık. Baksana herkes ölü gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLATAN DANS
Teen FictionAynaya baktığımda karşılaştığım görüntüyü beğenmiştim. Sade olduğuna inandığım siyah bir elbise tercih etmiştim. Dizimin dört beş parmak üstündeydi. Yakası kapalıydı . Sırtında ise belime kadar uzanan şeritler bulunuyordu. Şeritlerin olmadığı yerler...