AĞLATAN DANS

2.BÖLÜM

  Multimedya ; Ada
 
     Nihayet eve gelebilmiştim. Ada alışverişte beni ve mağazada ki çalışanları baya bir zorlamıştı. Barlas' a parfüm almayı düşünüyordu. "Yok bunu beğenmedim. Ay çok ağır kokuyor. Başka değişik parfümleriniz yok mu?" Deyip bizi bunaltmıştı. Çalışanlar bana yardım dilercesine bakıyordu fakat yapabileceğim bir şey yoktu. Adaydı bu.

     Sonunda bir tanesini beğenmişti. Bende Barlas'a kol saati almıştım. Pamir'in ne aldığınıda merak ediyordum ama ne kadar zorlasamda söylemiyordu.

    Düşüncelerimden kapının sesiyle sıyrıldım. "Gir" Diye seslendim. Gelen annemdi. "Kızım neyin var solgun görünüyorsun." Evet Ada bugün beni baya bir yormuştu. "Yarın Barlas'ın doğum günü. Adayla ona hediye bakmaya gittik. Yoruldum biraz." Annemin de aklına Ada nın alışverişteki hali gelmiş olmalı ki gülümsedi. "Hadi gel aşağı inelim yemek hazır. Sende yedikten sonra gelir dinlenirsin." Çok yorgundum ama annemin beni bırakmayacağınıda biliyordum. "Sen in anne. Bende geliyorum." dedim. Gülümseyip odamdan çıktı.

     Bende yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim yoksa başka türlü kendime gelemezdim. Aşağı indiğimde herkesin beni beklediğini gördüm. Babamı en son sabah görmüştüm. Ona gülümseyip yerime geçtim. Bir yandan yemeğimi yiyip bir yandan onlarla konuşuyordum. Bu konuşamanın daha fazla uzamaması için dua ettim çünkü yorgunluktan bedenim sızlıyordu. Neyseki konuşma fazla uzamadı. İzin isteyip masadan kalktım. Koşarak odama girdim. Hemen uyumak istiyordum. Ee ne de olsa yarın büyük gündü.

----

     Sabah sabah yine Adayla uğraşmıştım. Bazen bu kızla tanıştığım güne lanet okuyordum. Eve gelip beni uyandırması yetmezmiş gibi şimdide okula yürüyerek gidiyorduk. Yolda yürürken partide ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. "Sen ne giyeceksin Alya?" Evet ben ne giyecektim? Güzel soruydu. "Bilmiyorum eve gidince karar veririm." Ada sen bilirsin dercesine omzunu silkti. Okula geldiğimizde kantine geçip oturduk. Bir şeyler yemem gerekiyordu. Adaya dönüp "Sen bir şey istiyor musun?" Diye sordum. Olumsuz anlamda kafasını salladı. Tostumu ve çayımı alıp oturduktan sonra hemen yedim. Tam o an zil çalmıştı. İstemeye istemeye sınıfa çıktık. Bugünün bir an önce bitmesini istiyordum.

-----

     Sonunda okul bitmişti. Adayla beraber okuldan çıkmış Pamir'i bekliyorduk. Çok geçmeden Pamir gelmişti. Hala ne aldığını söylemediği aklıma geldi. Ona dönüp tam ağzımı açıcaktım ki." Hayır Alya boşuna uğraşma. Söylemeyeceğim." Dedi. Artık söylemeyeceğini anladığımda "Tamam." Deyip yenilgiyi kabul ettim. Pamir kaşlarını kaldırırak bana baktı. "Üstelemeni beklerdim. Beni şaşırtıyorsun." "Söylemeyeceğini biliyorum o yüzden boşuna ağzımı yormayayım." "Doğru tahmin." Dedi gülerek. Ters ters ona baktıktan sonra telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarımda dolaşmaya başladım.

------

    Aynaya baktığımda karşılaştığım görüntüyü beğenmiştim. Sade olduğuna inandığım siyah bir elbise tercih etmiştim. Dizimin dört beş parmak üstündeydi. Yakası kapalıydı . Sırtında ise belime kadar uzanan şeritler bulunuyordu. Şeritlerin olmadığı yerler açıktı. Ayağıma siyah bir stilletto giymiştim. Göz makyajım hafifti. Bütün ilgi kırmızı ruj sürdüğüm dudaklarımda toplanıyordu. Saçlarımla çok uğraşmayıp düz bırakmıştım. Telefonumun sesiyle aynaya bakmaktan vazgeçtim. Arayan Pamirdi.

"Efendim Pamir"

"Prenses hazırsan aşağı iner misin? Sizi almaya bir arkadaşım geldi. Ben Barlas'ı mekana getireceğim." Perdeyi hafif kaldırıp baktım. Kapının önünde siyah bir araba duruyordu.