Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta.
Herşey naylondandı o kadar.
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz.
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda.
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan.
Hepimizi vakitten kurtaracak.
Bir yandan toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk.
Gladyatörlerden ve dişlilerden
Ve büyük şehirlerden.
Gizleyerek yahut dövüşerek
Geyikli geceyi kurtardık.
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı.
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk.
Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza.
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları.
Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk.
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz.
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden 'Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü.
Çatal boynuzla...