Yeni Arkadaşlarım(!) -2.Bölüm-

1K 46 7
                                    

ikinci bölüm başlangıç olması nedeniyle biraz kısa oldu :D daha güzel bölümler gelicek inşallah. Umarim begenirsiniz. Keyifli okumalar...

***

Kollarım koparcasına ağrıyordu. Ama ben öyle bir afallamıştım ki kendimi salmak aklıma gelmiyordu. Kafama sertçe gelen topla kendimi yerde bulmam bir oldu. Gözlerimle, gözden kaybettiğim kızı aradım. Oturmuştu ve bu tarafa doğru bakıyordu. Çevik bir hareketle ayağa kalktım. Topu kafama kimin attığı hiç umrumda değildi nedense. Öğrenmekte zor değildi zaten. Karşımda duran 3 kişilik dev adam grubunun bana yavşakça gülmesi tipimden dolayı değildi heralde. Ama ben yinede iyi niyetimi bozmayarak şakaya vurdum. Sonuçta yeni arkadaşlarımdı onlar, belkide gercekten şakasına yapmışlardı. Onların gülmelerine karşılık bende güldüm ve yanlarına giderek arkadaşça elimi uzattım. "-Ben Korhan." dedim yumuşak bir ses tonuyla. En irilerinden olan herif elimi tuttu ve elimi kırmak istercesine sıktı fakat güçlü olan taraf sadece o değildi. Elimi kırma çalışmasında başarılı olamayınca "-Bende Hakan, arkadaşlar Griffin der." dedi havalı olduğunu sanarak. Yaverleri Cem ve Sinan'la da tokalaştıktan sonra Koçun düdüğüyle herkes yanyana sıra oluşturmaya başladı, bende onlara uyarak sıranın en sonunda yerimi aldım. Trübünlerdeki kızı aradım gözlerimle yeniden. Gördüm! Kalbim yerinden çıkıcak gibi oldu. Nasıl bir duyguydu bu? Bu kızda ne vardı?

"-Korhan!"

bakmaya doyamıyordum.

"-Korhan öne çık!"

Hayatımda ilk defa gördüğüm bir insana karşı oluşan bu duygular nedendi ?

Yine kafamda hissettiğim basketbol topuyla irkildim. "Beni pota olarak kullanmak için mi çağırdız?!" demek istedim koça. Ama tekrar dalmış olduğumu farkettim. Bu kız yüzünden beynimde hücre kalmadı!

"-E..Efendim koç " diyerek bir adım öne çıktım ve beni diğer 12 kişilik takıma tanıttı.

Herkesin gözü üzerimdeydi ama benim aklım malûm kişideydi...

"-Kaç numara oynuyorsun?" dendiğinde düşünür gibi gözüküp "-bilmiyorum" dedim sırıtarak.

"-O zaman önce mevkini belirleyeceğiz" dedi koç.

Öncelikle turnike atışlarıyla antremana başladık. Tek sıra halinde turnikeye çıkıyorduk.

Sıra bendeydi, top elimde ilk adımı atıcaktım ki; açılmış olan bağcığıma kasti olarak basan biri vardı.

Acaba kimdi? sizinde tahmin ettiğiniz gibi Hakan... Kolay sinirlenen biri değilim ama bu çocuk sınırlarımı zorluyordu.

Ayağımdan başlayıp yavaşça kafamı kaldırarak Hakan denen herifle göz göze geldim.

"-Ayak sana ait galiba, müsait biyerine girmesini ister misin? Yoksa çekmeyi mi tercih edersin?" dedim cesaretli bir şekilde. Yavaşça yüzüme yaklaşmaya başladı.Kafasını sertçe kafama bastırdı.

"-bana bak çaylak, eğer bir daha kız arkadaşıma baktığını görürsem, birazdan basket atacağın potayı g*tüne sokarım."

Bende lafımı esirgemedim tabiki:

"-Bana bak kendini basketçi sanan zübbe, ayılanacak başka birini bul. Ben senin 'zavallı' kız arkadaşını tanımıyorum bile. Şimdi izin verirsen, çaylak basket oynamak istiyor." dememle birlikte, parmağıyla kızı gösterdi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Böyle bir melek, nasıl bu insanla birlikte olabilir ki? Beni neden bu kadar etkilemişti bu kız? Ilk defa böyle hissettiğim insan, neden bu kadar gerizekalı bir kişiyle birlikte? Bir yandan da, kalede kaleci var diye gol mü atmayacağız? diye düşünüyordum.

Basketbol ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin