-1-

41 4 1
                                    

 "Artık seni okulundan alıyorum. Neyini eksik etmedim de böyle bir şey yapma hakkını kendinde buluyorsun? Seni özel kolejde okutuyorum ve bunun karşılığı uzaklaştırma mı? İyi bir cezayı hakettin, artık kolejin yüzünü bile göremeyeceksin." dedi ve yanımdan gitti. Babamı umursamadım bile annem öldüğünden beri onun beni umursamadığı gibi.. Bana bulaşan kızı dövmüştüm, ne de iyi oldu. Gebersin salak. 

 Babam bana o günden beri hiç sevgiyle yaklaşmamıştı, kendi evladı gibi görmemişti. Beni herkesten gizliyordu, evladı olarak bilinmemi istemiyordu. Artık ortaya çıkmanın vaktinin geldiğini düşünüyordum. Annemin ölümünde benim suçum yoktu, babamın yıllardır bana neden böyle davrandığını hiç bir zaman anlayamadım. Karaman Holding'in sahibiydi babam.

Babamın beni kolejden alıp devlet okuluna vereceğini düşünüyordum, büyük ihtimalle öyle yapardı ki benim için sorun değil. Benim için pek de değişen bir şey olacağını sanmıyorum. Zaten gittiğim okullarda da dışlanırdım, belki de ben insanları sevmiyorum orası ayrı.. Umarım gittiğim devlet okulunda da bunlar tekrar yaşanmaz. Yarın devlet okulundaki birinci günüm olacaktı. Tek istemediğim şey eski okulumdaki gibi bir salağın çıkıp beni deli etmesi olur herhalde. Umarım yarın güzel geçer.

Sabah babamın bağırışı ile uyandım. Yine bir şeye sinirlenmişti kesin. Bende babam bana da sinirlenmesin diye hemen hazırlandım. Henüz okul formasını almadığımız için serbest gitmeye karar verdim. Altıma siyah kısa şortumu üstüne de sade siyah tshirtimi giydim. Odamdan aşağı kahvaltı yapmak için indim fakat evde bir çıt bile çıkmıyordu. Etrafa bakındıktan sonra anladım.Babam yine "günaydın"demeden işe gitmişti. 

Ben de kahvaltımı yaptım ve okula gitmek için arabaya bindim. Okulu dün görmeye gittiğimiz için nerede olduğunu biliyordum o yüzden sıkıntı yoktu. Okula geldiğimde derin bir nefes aldım ve içeriye doğru yürümeye başladım. Erkekler beni yiyecek gibi bakıyordu. Bundan rahatsız olmuştum. İçeriye girmeden önce etrafıma bakındım. Okulun önündeki bankta oturan çocuk ve grubu çok dikkatimi çekmişti. Çocuklar taştı mübarek, omen yarabbi. Kendime geldim ve dikkatimi toplayıp içeriye girdim. Müdürün odasının nerede olduğunu bilmiyordum. Karşıma çıkan ilk kızı durdurdum.

"Müdürün odası nerede biliyor musun?"

"Evet biliyorum, istersen götürebilirim." dedi ve yürümeye başladı. Kızı inceleme fırsatı buldum. Kızıl saçları beline kadar uzanıyordu. Mavi gözleri vardı ve sıcak gülümsemesiyle çok tatlı görünüyordu. 

"Senin şuben ne?" dedim bir anlık cesaretimden yararlanarak.

"12/A" dedi ve sırıttı o gülünce ben de güldüm. Müdürün odası 1. kattaydı, gelince durduk.

"İstersen seni bekleyebilirim çıkana kadar. Sonra da beraber sınıfına gideriz."

"Sağol, bu arada adım Ezgi." dedim

"Benimki de Feyza tanıştığıma memnun oldum, iyi anlaşacağız gibi geliyor." dedi. Güldüm ve müdürün odasına girdim.

Girince şubemi öğrendim ve çıktım. Hemen Feyza'nın yanına gittim ve sevinçle;

"Aynı sınıftayız bebek." dedim. Yüzünü kocaman bir gülüş kapladı ve beraber sınıfa gittik. Daha hoca gelmemişti. En arka dolu olduğu için bir önüne oturduk ve hocayı beklemeye başladık. Bu sırada sınıftaki tipleri süzüyordum. Herkes de dikkatle bana bakıyordu. Bana bakılmasından rahatsız olan biri olduğum için utanıp önüme döndüm.

Ardından hoca girdi ve arkasından da Bankta gördüğüm iki çocuk girdi. Bizim sınıfta olduklarına inanmıyordum. Feyza'nın da onlara baktığını görünce kıkırdadım.

"Onlar kim?" dedim.

"Okulun en popülerleri, yaklaşmazsan iyi edersin. Çok yakışıklılar değil mi?"

"Evet gerçekten öyleler de neden yaklaşmayayım ki?"

"Tehlikeliler işte bunu bilsen yeter." 

"Adları ne?"

"Rüzgar ve Deniz."dedi. Benim beğendiğim çocuk Rüzgar'dı. Koyu kahverengi saçları ve gözleri vardı. Ona bakarken takılıp kalıyordum.

Takmayıp önüme döndüm. Hocayı dinlemeye başladım. Hoca beni farkedince;

"Yeni öğrenci sensin sanırım. Bize kendini tanıtır mısın?" dedi ben de istemeyerek de olsa ayağa kalktım.

"Adım Ezgi Karaman, başka bilginin gerekli olacağını sanmıyorum." dedim. Hoca soyadımı duyunca şaşkınlıkla bana baktı. Sınıfta fısıldaşmalar başladı. Alayla sırıttım ve yerime oturdum.

Arkamdan yakışıklı olan çocuk seslendi;

"Böylesine bir zengin züppenin devlet okulunda ne işi var?" dedi. 

"Birincisi, ben züppe değilim. İkincisi bu seni ilgilendirmez." dedim.

"Laflarına dikkat etsen iyi olur." dedi, ben de göz devirip önüme döndüm. Dersler olaysız geçti ben de çıkışta arabama atladım ve eve gittim. Üstüme eşofmanlarımı geçirdim ve sıcak bir duş aldıktan sonra bir şeyler atıştırdım. Yukarı çıkmak üzereyken babam seslendi;

"İlk günün nasıl geçti?" dedi

"Umurunda mı ki?" dedim ve arkamdan bağırmalarına rağmen umursamadım ve odama geçtim. En sevdiğim romanı alıp yatağıma uzandım ve okumaya başladım. Zamanın nasıl geçtiğini hatırlamıyordum, en sonunda uyuyakalmışım..

Karanlığımdaki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin