-4-

22 4 1
                                    

Feyza ile yemeğimizi yedikten sonra sınıfa gittik. Öğleden sonraki ilk ders matematikti. Matematik dersi de diğer dersler gibi pek umrumda değildi aslında.

Matematik diye bir ders olmasaydı gerçekten çok iyi olurdu. Anlamıyorum da, bir halta yaradığı yok.

Ama zaten matematik öğretmeni ders işlememek için her şeyi yapıyordu. Neden böyle yaptığını bilmiyorum. Madem dersi doğru düzgün işlemeyeceksin neden matematik öğretmeni oluyorsun be?

Adama ders dışında bir şey sorduğumuz zaman lafı uzatıyor ve dersin sonuna kadar o konu hakkında konuşuyor. Gerçi bu bizim işimize geliyordu aslında.

Ders işlemeyelim hocam dedikodu yapalım desek  hoca kabul edecek seviyede. Ben geleli 2 gün olmuştu ama bayağı bir bilgi öğrendim.

Dersler konusunda öğrendiğim pek söylenemez ama okul ve okuldakiler hakkında bayağı bilgi öğrendim.

Bence burası kolejden daha iyi. Kolejdekilerin bir kısmı inek bir kısmı salak. Bu okuldakilerin bir kısmı yakışıklı bir kısmı eğlenceli. Bana soracak olursanız ki neden sorasınız, kesin devlet okulunu seçerdim.

Babamın bu cezası bana ödül gibi gelmeye başlamıştı. Ona eve gidince beni devlet okuluna yazdırıp, özel okuldan aldığı için teşekkür bile edebilirdim.

Hem bu okulda çok yakın bir arkadaşa sahip olmuştum. Beni seveceklerini pek düşünmüyordum. Çünkü ben sessiz ve içine kapanık biriyim, tabii tanımadıklarıma karşı.

Sonra farkettim ki matematik dersi çoktan bitmiş. Ne ara geçtiğini ben de anlamadım. Zaten ders kaynamıştı hoca sayesinde.

Hemen Feyza'ya baktım. Sonra olanları görünce birden şaşırdım. Feyza arkasına dönmüş Deniz ile konuşuyordu.

Feyza'nın Deniz'le konuşmasını bitirip önüne dönmesini bekledim ve nihayet uzun bir süre sonra bitince Feyza'yı kolumla dürtüm ve kulağına yaklaşıp ne olduğunu sordum. Bana;

"Kanka bir şey soruyordu."dedi. Ben de;

"Ne soruyordu kanka?"dedim.

"Deniz bana fizik ödevini yapıp yapmadığımı soruyodu.O yapmamış,  eğer ben yaptıysam benden alıp alamayacağını söyledi."

"Ben yaptım  istersen alabilirsin." dedim.

"Sağol canım ya." dedi. Normalde Feyza ödev falan asla yapmazdı. Deniz sorunca bir ödev aşkı mı başladı ne? Kıkırdayıp Feyza'ya defterimi verdim.

Sadece yazılacak yerler vardı. Feyza kısa sürede yazıp arkasına döndü ve Deniz'e verdi. Deniz;

"Hani yapmamıştın?" dedi.

"Ezgi'den baktım, insan bir teşekkür eder." dedi sırıtarak.

"Yoo niye teşekkür edecekmişim sadece basit bir ödev için?"

"Etmezsen etme, uyuz!" dedi. Ben de Feyzaya bakıp kıkırdadım.

Diğer dersler de matematik dersinde olduğu gibi sıkıcılığıyla ilerliyordu. Biz de bu sırada derste Feyza ile notlaşıyorduk.

Feyza basbayağı Deniz'e aşıktı bunu görebiliyordum. Sevdiğini bu kadar belli etmese daha iyi olabilirdi mesela.

Dersler bitince çantamı kaptığım gibi dışarı fırladım. Feyza'nın da benden farklı bir durumu yoktu. Derslerden ve okuldan o kadar çok sıkılmıştık ki derhal uzaklaşmak istiyorduk buradan..

Okuldan çıkınca yürüyerek oturduğumuz yerin biraz uzağındaki markete gittim ve kendime abur cubur aldım.

İşim bitince marketten çıkıp eve geldim. Nedense bugün fazlasıyla yorgundum. Evin kapısını anahtarlarımla açarak içeriye girdim.

Karşımda babamı görünce birden irkildim ve geriye doğru sıçradım.

"Korkmana gerek yok. 1 saat sonra iş ortaklarımız gelecek. Lütfen mümkünse odandan çıkma ve ortalıklarda gezme."

Homurdandım ve odama çıktım. Bir an aklımda bir ampul yandı. Kendimi artık ortaya çıkarmak istiyordum ben zaten. Bu çok iyi bir fırsat olabilirdi. Artık gizlenmek istemiyordum.

Hazırlanıp aşağı inecek, onlar gelince kendimi tanıtacak ve babamın tepkisine bakacaktım. Ne yapardı acaba?

Ben de bir an önce hazırlanmaya karar verdim. Babam bir saat sonra demişti nasıl olsa bolca vaktim vardı. Dolabımda duran kıyafetlere bir süre baktım ve ne giyebilirim diye düşündüm.

Siyah askılı mini elbiseyle siyah topuklu ayakkabılarımı çıkardım ve giydim. Saçlarımı maşayla dalgalı hale getirdim. Sonra biraz makyajın zararı olmaz diye düşünüp eyeliner çektim ve kırmızı rujumu sürdüm.

Artık hazırdım, kapı zilinin çalmasıyla beraber heyecanım katlanarak arttı. Alt kattan gülüşme sesleri geliyordu.

Yavaşça kapımı açtım ve çok ses çıkarmadan gizlenerek aşağıda oturan, gelenlere baktım. Ve oturanları görünce şok oldum. Rüzgar'ın burada ne işi vardı?

Karanlığımdaki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin