//Ten//

790 64 38
                                    

Castiel Dean'a döndü. Ne diyeceğini bilemiyordu. Dean bakarken bu aklında yoktu. Dean kaşlarını çatmış Castiel'den cevap bekliyordu.

-Castiel,sana soruyorum. Başından beri anonim sen miydin?

Castiel yine sessiz kaldı. Zaten söylese de yine kurtaramazdı artık. Öğrenmişti.

-Castiel!!! Sana diyorum!!

Dean yine cevap alamamasının üzerine masada ki bütün şişeleri devirdi. Sinirlenmişti. Hemde çok. Castiel'e karşı bir şeyler hissediyordu. Bunu biliyordu. Ama kalkıp bunu yüzüne söyleyebilirdi. Tekrar bağırdı.

-Castiel!!!! Sana diyorum! Bana cevap ver.!

-Ne diyebilirim ki Dean. Öğrendin artık.

-Ne gerek vardı böyle oyunlara? Söyleyebilirdin.

Castiel bu dediği üzere sinirle yerinden kalktı. Başında o erkeklere karşı ilgi duymadığını söylemişti. Eğer o şekilde söyleseydi Dean ile arası bozulacaktı. Bunu göze alamadığı için bu tür yollara başvurmuştu.

-Konuşmaya başladığımızda bana kendi cinsinden hoşlanmadığını söylemiştim. Ne yani öylece seni sevdiğimi söyleyip benden uzaklaşmanı falan mı sağlasaydım? Neden böyle bir şey yaptığımı sanıyorsun???

Castiel'in haklı olduğunu düşündü. Hayır, hayır haklı falan değildi. Saçmalıktı bu. Hiç birşey demeden ceketini aldı ve kapıyı çarpıp çıktı. Castiel öylece arkasından bakakaldı. Başını ellerinin arasına aldı. Eğer telefona ben bakarım deseydi bunlar hiç yaşanmamış olacaktı. Aptal kafam diye geçirdi içinden. O beni sevmez zaten dedi. Oysa ki Dean'ınde Castiel'i sevdiğini bilmiyordu.

************************************************

Tamı tamına 2 haftadır görüşmüyorlardı.

Castiel perişan olmuştu. Dean'ın da ondan bir farkı yoktu. Yarın çekimler başlayacaktı. Castiel nasıl dayanacağını düşündü. Belli etmemeliydi. Bu düşüncelerden sıyrılıp iki haftadır yaptığı gibi birayı kafasına dikti ve başını koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı. Sabah olunca kalktı ve aynadan kendine baktı. Göz altları morarmış, gözleri kızarmış ve yüzü iyice çökmüştü. Bunları umursamayıp üzerini değiştirdi ve set alanına gitti. Dean'ı ortalıkta daha görmemişti. Bu iyiydi işte. Direk karavanına geçebilirdi. Tam karavanına girecekken Sam seslendi.

-Hey Cas. Selam.

Cas boş gözlerle Sam'e baktı.

-Selam diye karşılık verdi.

-Dostum nasılsın? Oh, ölmüş gibi görünüyorsun. Sormadım say.

-Tamam diye kısaca cevapladı.

-Dean bir kaç gündür iyi değil. Olayı anlatmıyor. Sadece içiyor ve ağlıyor. Ne olduğundan haberin var mı?

-Yok.

-Tamam sağol dostum.

Castiel biran düşündü. Ne olmuş olabilirdi ki?

***************************

Dean'ın ağzından:

İki haftadır Castiel'i görmüyordum. İçten içe acı çekiyordum. Çok özlemiştim. Bugün Castiel'e sevdiğimi söyleyecektim. Set alanına gittiğimizde Castiel'in de benim gibi çöktüğünü gördüm. Onu böyle görmek kalbimi acıttı. Onun bu kadar kötü hale gelmesi benim suçumdu. Gerçekten çok kötü görünüyordu. Her tarafa boş boş bakıyordu. Bakışları beni buldu. Gözlerinin dolduğunu farkettim. Kahretsin! Mavilerinin bu kadar solgun olması yüreğimden birşeylerin kopmasına neden oluyordu. Bugün herşeyi söyleyeceğim. İkimizinde bu işkenceye daha fazla katlanmasına gerek yok. Yavaş yavaş yanına ilerledim.

-Castiel, iki dakika konuşabilir miyiz? bana döndü.

-Peki diye kısaca cevapladı. Set alanından biraz daha uzağa geçtik. Gözlerini yüzüme dikti. Sorar gözlerle baktı. Şuan o kadar masum duruyordu ki. Gülümsedim bu haline.

- Ne oldu Dean? bunu demesi üzerine kendime geldim. Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

- Castiel, uzun süredir seni görmüyorum ve gerçekten çok özledim. Sana karşı uzun süredir birşeyler hissetiğimi farkettim. Sen ve ben-

Sözümü bölen Castiel'in dudakları oldu. Özlemle öpmeye başladı. Gerçekten özlemiştim ve bu öpüşü üzerine Cas'in de beni özlediğini farkettim. Geri çekildi ve konuştu.

-Dean seni seviyorum.

-Bende seni Castiel, ben de seni seviyorum.

********************************

Bilmiyorum erken mi oldu ama sonunda çıkıyorlar. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve vote bırakmayı unutmayın. Diğer bölümde görüşmek üzere *-*

Destiel//TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin