Bölüm 18:Sevgilim!

31 9 0
                                    

Selini Oktay piçinin arabasında görünce sinirden küplere bindim telefonumdan Selini aradım ilk bir kaç çalışta açmasada aramaya devam ettim sonunda telefonu açınca adeta kükredim

"O piçin arabasında ne arıyorsun Selin"(Ali)

"Sanane Ali seni ilgilendirmez"(Selin)

"Selin beni deli etme hemen o arabadan inip nerde olduğunu şöylüyorsun"(Ali)

"Ya yapmazsam Ali ne yapacaksın"(Selin)

"O piçi öldürürüm biliyorsun yaparım"(Ali)

"Ali anla artık seni sevmiyorum o yüzden-"(Selin)

"Çokta umrumda ben seni seviyorum lan o yüzden hemen in o arabadan"(Ali)

"Üzgünüm Ali"(Selin)

"Selin sen ne..."(Ali)

'Bip.bip.bip'

Telefonu yüzüme kapattı inanamıyorum Oktay seni öldürüceğim ölümün benim elimden olacak lan öfkeli bir şekilde Elif'i aradım ilk çalışta telefonu açtı

"Efendim Ali"(Elif)

"Elif bana Selin'in yerini bul"(Ali)

"N'oldu Selinin başına birşey mi geldi"(Elif)

"Konuşmada bu su Selini"(Ali)

"T-Tamam hemen buluyorum"(Elif)

"Acele et"(Ali)

"Buldum Kavacık tarafında bir kafede en son telefon sinyali burdan geliyor"(Elif)

"Güzel şimdi kimseye bir şey şöyleme"(Ali)

"Ama Ali-"

Telefonu kapatıp hızla jeep'i çalıştırdım Elif sinyalin geldiği koordinatları telefonuma mesaj olarak attığı için sıkıntı yoktu bunu neden yaptın Selin o Oktay piçini geberticeğim

Selin~~

Ali bana umrumda olmadığını şöylediğinde kendimi ağlamak için zor tuttum Ali tekrar konuşmak için harekete geçtiğinde elimi kaldırıp onu susturduktan sonra hızla tuvalete koştum elimi yüzümü yıkayıp biraz kendimi toplamaya çalıştım kendimi topladıktan sonra tuvaletten çıkarken Oktay önümü kesti

"Ne istiyorsun"(Selin)

Şuanda çok öfkeliyim ve bunun hıncını Oktaydan çıkartırsam biraz rahatlayabilirim ama daha demin Ali tarafından çok pis hırpalandığı için ne diceğini merak etmiyor değilim

"Benimle çık"(Oktay)

Dediği şeye biraz şaşırmıştım hayır baya şaşırmıştım bu adam ölmek mi istiyordu

"Ölmek mi istiyorsun Ali seni öldürür"(Selin)

"Heh Ali beni öldürürmüş o piç sadece sanşlıydı ben Silah titaretini elinde oynatan Berk'in adamıyım eğer Aliyi öldürtmemi istemiyorsan benimle çıkıcaksın"

Berk'mi? Ali'nin abisi olan Berk'mi bu salak patronunun kardeşini öldürmekten bahsediyor huh ama bir dakika bu Ali'yle uğraşmak için güzel bir fırsat yüzüme korkmuş bir ifade takınıp konuştum

"N-ne Berk'in adamımısın olamaz"(Selin)

"Evet öyleyim bu da kanıtı"(Oktay)

Kazağının sağ tarafını biraz yukarı kaldırarak üzerinde tuhaf bir şembol bulunan bir silah gösterdi şembolü gördüğüm an tanıdım iki üçgenin ters olarak birleştirilip bir kum saatine benzer bir görüntü ve ortasında da B harfi olan bir şemboldü gördüğüm silah ile biraz tedirgin oldum sonuçta Berk Ali'ye bir şey yapmasada Oktay da yapmaz değil gördüğüm silah ile yutkunup konuştum

"Tamam seninle çıkarım yeter ki Aliye zarar verme"(Selin)

"Öyle olsun sevgilim"

Sevgilim dediği gibi öğürmemek için kendimi zor tuttum

"Şimdi sınıfa gitmeliyim akşam görüşürüz"(Oktay)

Oktay yanımdan ayrıldıktan sonra derin bir nefes verdim ardından sınıfa doğru yol aldım sınıfa girdiğimde hoca derse girmişti geç kaldığım için özür dileyip yerime geçtim teneffüs olunca Ali ile konuşmak için ona döndüğümde sınıfta ki bir kız ile konuştuğunu gördüm adeta çıldırdım kimdi o yelloz ve benim Alim ile ne konuşuyor biraz kulak kabarttığımda akşam yemeği gibi bir kaç şey konuştuklarını duydum inanamıyorum Ali beni aldatıyormu sen görürsün Ali akşam Oktayla gidince onu öldürmen bile umrumda olmayacak çocuğa biraz yanaşcam çocuk kesin ölür ama olsun sen bunu hakettin okul bittiğinde Ali bana korna çalıyordu onu duymazlıktan gelip Oktay'ın arabasına bindim telefonum arabada bir kaç kez çaldı elbette arayanın kim olduğunu bildiğim için açmadım sonunda sinir geldi ve telefonu açtım Aliyle nasıl konuştuğuma hayla inanamıyorum ona onu sevmediğimi şöylemiştim o ise bana umrunda olmadığını ve beni sevdiğini şöyledi bunu duyduğum gibi kalbim freni patlamış kamyon misali atmaya başladı buna devam edemezdim o yüzden üzgün olduğumu şöyleyip tam sevdiğimi şöyleyecekken Oktay telefonumu alıp kapattı ardından cebine attı

"Ya napıyorsun ver telefonumu"(Selin)

"Kes yemek yiyeceğiz ve telefonlar kapalı olacak o kadar"(Oktay)

Oktay'ın dediğine dudak büküp cevap vermedim bir kaç dakika sonra bir kafede durduk arabadan inip yemek yedikten sonra bir lunaparka gittik lunaparkta Oktay'ın zoruyla hemen her şeye bindim gondol,rolarcostar,çarpışan araba ve en sonda dönme dolap bütün gün boyunca Oktay'ın o kadar kötü biri olmadığını düşündüm lunaparktan çıktıktan sonra sinemaya gittik Oktay bir korku filmi için bilet aldı ne kadar yakarsamda illa o filmi izlememiş için karar kıldı zaten çok korkan biri olduğum için filmin çoğunu kafam Oktay'ın göğsünde çığlık çığlığa izledim Oktay ise benim bu halime kahkahalar ile gülüyor ve beni kendine bastırarak güven vermeye çalışıyordu ve işe yarıyordu da Oktay beni kendine bastırdığında cidden güvende gibi hissettim ama yinede farklıydı Ali'nin yanında iken kalbim yerinden çıkmak istermişcersine atarken Oktay'ın yanında hiç bir hızlanma olmuyor sadece kendimi güvende ve rahat hissediyorum film bittikten sonra çok yorgun olduğumuz için eve gitmeye karar verdik Oktay beni eve bırakcağını şöyleyip arabaya bindirdi yaklaşık yarım saatlik bir yolun sonunda büyük bir binaya geldik burada ne aradığımızı sorduğumda bana eğlencemizi kimsenin bölmesini istemediğini şöyleyip yüzüme bir bez bastırdı ne kadar dirensemde bilincimi yavaşça kaybettim son gördüğüm şey ise Oktay'ın bana piç gibi bakan sırıtışıydı...

KİMSİN SEN(Bırakıldı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin