Profil Aslı;)
Bölümler nasıl konu bütünlüğü hakkında özellikle yorum istiyorum lütfen beni kırmayın:))Aslı'yla içeri geçerken sınıftakilerle hiç iletişim kurmamamız ilgimi çekmişti. Yani şimdiden iki arkadaş pardon bir arkadaş bir de abi edinmiştim kemdime Mira'yı saymıyorum çünkü kız beni hiç sevmedi belli yani. Aslı zaten kardeşim onun yeri çok ayrı. Sınıftakiler zaten kendi alemlerinde kimsenim gelipte merhaba dediği yok. Derslerin boş geçmesini fırsat bilip sınıfı izlemeye başladım aslında hepsi bizim gibi sıradandı. Sınıfın genelimde bir fruplaşma hakimdi herles kendi tanıdığı arkadaşlarıyla birleşmiş geri kalanları umursamıyordu. Bem bunları düşünürken yanımda birinin omzuöa dokunduğunu hissettim. Dönüp baktığımda Aslı'nın bahsettiği taşlardan biriydi aslında Bulut daha yakışıklıydı da bu da iyi sayılırdı hani. Bi dakika ya ben niye şimdi bu çocuğu Bulut'la kıyasladım ki. Kendine gel Sırma...
"Merhaba"
Evet çocuk konuşmaya başladı
"Merhaba"
"Ben Bahadır"
"Sırma"
"Memnun oldum Sırma. Nasılsın"
"İyiyim sen"
"İyi. Okulun yeni günü işte"
"Aynen"
Biraz duraksayıp beni incelemeye başladı. Bu da o tipe bakan erkek cinslerindendi. Ya sanane benim saçımdan boyumdan kilomdan ya işine bak.
"Okul çıkışı ne yapıyorsun"
Yavaşşş
"Yurda gidicem sen"
Şimdilik safa yatmal en iyisi.
"Ya. Bende eve gidicektim işte öyle. Neyse ben seni daha fazla rahatsız etmiyim görüşürüz sonra"
"Görüşürüz"
Tamam bir zübbeyi atlattık iyi bravo Sırma iyi iş başardın tebrik :)))
Neyse işimize geri dönelim. Aslı nerde ya??
Etrafıma bakındım ama göremedim tekrar Bulut'la karşılaşmayı göze alamadığım için sınıftan çıkmak istemiyordum bugünlük limiti aşmış bulunuyorum bence. Neyse Aslı elbet gelir. İşimize dönelim.
Sınıfım cidden çok sıkıcı. Derken içeri bi çocuk girdi. Böyle hani sınıfın neşe kaynağı tiplerinden olan. Sonra bana doğru ilerlemeye başladı.
"Selam ben Çınar"
"Sırma"
"İsmin güzelmiş. Beğendim Sırma halimi hiç sorma"
Birden gülmeye başladı yaptığı espriyi yeni anlayınca yüzüne bön bön baktığıma eminim.
"Tamam tamam şaka. Ama kabul et iyiydi"
İğrençti!!!
"Neyse Sırma. Sen yurtta kalıyordun demi"
"Evet"
"Bişe sorabilir miyim"
"Tabi"
Git Allah için biran önce ne soracaksan sorda gitt!!
"Siz yurttan çıkınca yurt dışına mı çıkmış oluyorsunuz?"
Yapma ne olur ölüyorum ya. Tekrar gülmeye başlayınca masadan kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladım hareketimi beklemiyor olacak ki bi an gülmesi durdu ve sıradan kalkıp yanıma koştu.
"Tamam pardon pardon. Niye böyle ani tepkiler veriyorsun. Sadece arkadaş olmak istemiştim."
Samimiyetine inanmıştım.
"Böyle espriler yapma ama"
Çok mu masum konuşmuştum?
"Tamam hadi gel tekrar tanışalım ha nedersin?"
"Olur"
Dememle birlikte sınıftan çıkıp kapıyı yüzüme örtmüştü hareketine anlam veremeden kapıyı tekrar açmış
"Geçsene yerine" demişti. Yaptığına yeni anlam verirken bende öğretmen masasına tekrar geçmiştim. Geçtiğime emin olduğu sırada ilk girdiği gibi girmiş ve yanıma gelmişti.
"Selam ben Çınar"
"Sırma"
Yine aynı espriyi yapmasını beklerken beni şaşırtarak yapmamıştı.
"Nasılsın Sırma"
"İyi Çınar sen"
"Hiç ya canım sıkılıyo sadece. Dışarı çıkalım mı?"
"Olur"
Gerçekten kanım kaynamıştı Çınar'a iyi çocuğa benziyordu Bahadır'dan sonra. Kendini sadece arkadaş olarak nitlendirmek istiyor gibi bir hali var ve bence biz Çınar'la iyi anlaşıcaz...
Tam dışarı çıkarken içimi bir korku kapladı Aslı benim Çınar'la konuşmamdan beri yoktu ortalarda.
"Çınar benim bi arkadaşım var"
"Öyle mi nerde onunlada tanışmak isterim"
"İşte şu anda yok burda ve bende onu çok merak ettim arasam iyi olucak"
"Yardım etmemi ister misin"
"Çok iyi olur"
Çınar'la beraber Aslı'yı aramaya başlamıştık. Nerede bu kız ya. Çınar'ın koridorda Aslı Aslı diye bağırmasına gülmeden edememiştim. Aslı eğer Çınar tarafından bulunursa bana fena kızbilirdi. Çınar'ın yanımda bitmesiyle ona döndüm.
"Ya Sırma şimdi ben Aslı'yı arıyorumda bu okulda kim bilir kaç tane Aslı var bizim Aslı nasıl bir tip"
Çok aşırı haklıydı ve beni benimsediği gibi Aslı'yada bizim demesi hoşuma gitmişti bu çocuk gerçekten iyi kalpli.
"Ya nasıl anlatsam ki uzu boylu... Hah gördüm orda"
Aslı'ya doğru ilerlerken yanındakini yeni fark etmiştim Bulut. Aslı ve Bulut nasıl??
"Sırma"
Aslı'nın bana seslenişi duymuştu. Ama hala yanındakinin şokunu atlatamamıştım. Çınar'ın koluma dokunmasıyla kendime gelmiştim. Aslı çoktan yanıma varmıştı.
"Sıram ne oldu kızım?"
Bulut'un gözleri üzerimdeydi.
"Hiçbir şey. Seni arıyorduk"
"Kim bu?"
Tam Çınar'ı tanıtacaktım ki kendini öne atıp söze girdi.
"Selam Çınar ben"
"Aslı"
Aslı bana yan yan bakıyordu 'nerden buldun bunu' der gibi
"Niye arıyordun beni. Ha bu arada bu da Bulut"
"Biz tanışmıştık"
Malesef
"Öyle mi Sırma?"
"Ha evet"
"Ne zaman"
"Bugün" demişti Bulut. 'Hangi ara kızım' diyordu Aslı sanki.
"Evet. Hani sana kayboldum demiştim ya işte o sırada tanıştık"
"Nasıl bulabiliyor musun yolunu?"
"Çınar sayesinde evet" diyip çınarın omzuna kolumu koymuştum. Tabi Çınar'ın egosu bir kasıldı anlatamam. O nasıl bir egodur ya. Bulut'un Çınar üzerindeki sert bakışlarını fark ettiğimde ürkmüştüm. Mavi gözleri adeta gözlüklerinin arkasından ateş saçıyordu. Neye veya kime kızdı ki?×××××
"Aslı bu bugün bitmiycek"
Sesim ağlamaklı çıkmıştı. Ders yoktu ve benim başım çatlıyordu. Çınar kantine gidicem diyip prtadan kaybolmuştu. Bulut... Neye sinirlendiğini bilmiyorum ama yanımızdan ayrılırken bana çok kötü bakmıştı. Nedenini bilmiyorum. Bide ne cürret ya sen kimsin ki bana sinirleniyorsun ya da başkasına sinirlenip sinirini benden niye çıkarıyorsun.
"Sırma mızmızlanma kızım daha saat erken ne oldu canın mı sıkıldı"
"Ya keşke sıkılsa sıkılıp güneşe astılar bile" Kötüydü biliyorum.
"Sırma valla çekemem"
"Pardon ya Çınar'ın yanında dura dura böyle oldu."
"Ha bak iyiki hatırlattın ne ayak bu Çınar"
"Ya çok tatlı değil mi?"
"Oohh Sırma Hanım. Hayırdır?"
Göz devirip tekrar söze devam ettim
"Ya saçmalama. Çocuğun öyle bi derdi yok sadece arkadaş olmak istiyordu. Tanıştık ve çok sevdim. Kabul et ama çok tatlı değil mi ya"
"Ya tatlı tatlı olmasınada yavşarsa boğarım"
"Çınar öyle bir şey yapmaz ama diyelim ki yaparsa ben veririm ağzının payını merak etme."
"Banada haber ver kızım valla bu okulda canım sıkılıyo zaten"
"Bide siz Bulut'la nasıl tanıştınız"
"Ya şey işte öyle"
"Ne diyosun Aslı doğru dürüst anlat şunu"
"Şimdi sen masaya geçince bende sırama geçtim kitap okumak için. Çantamı açtığımda kitabım yoktu. Bende sıranın altına baktım ordada yoktu sonra aklıma seni ararken ama bulamadan geri döndüğümde kantinde masanın üzerinde bıraktığımı hatırladım. Sen çok dalmıştın o yüzden haber vermeden çıktım. Kantine giderken biriyle çarpıştım. Tabi bilirsin beni bu durumlarda biraz kabayımdı.."
Sözünü kesmiştim.
"Biraz mı?"
"Öf tamam baya bi kabayım bu durumlarda. Neyse işte çocuk bana çarpınca bende 'Yuh be hayvan önüne baksana' diye bağırdım. O da hiçbir şey demeden düşen kalemlerini ve kitaplarını toplamaya başladı. Bende ona laf sayıyordum 'Ya sen nasıl bir odunsun insan bi özür diler.' Daha ben sözümü bitirmeden beni kolumdan tutup duvara yasladı ve 'özür dilerim' dedi. Sırma var ya çocuk çok fena. Ya nasıl bir duygu tarih edemiyorum."
"Aslı"
"Kızım çoknfarklı bir guydu bu"
"Aslı"
"Efendim"
Efendim mi??
"Sana bişe sorucam"
"Sor"
"Doğru söyliyceksin ama tamam mı?"
"Tamam söz"
"Aslı aşık mı oldun?"Korkuyordum. Ama neyden bilmiyorum... Belkide...
Vereceği cevaptan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırma Ve Bulut #Wattys2017
Teen FictionGölgelere devrilmiş kediler, sararan otlar, bunaltıcı bir sıcak hava dalgası... Yeniden hayat verecek bir yağmuru bekleyen insanlar ve günyüzüne çıkmak için sabırsızlanan gerçekler...