"Masal!"
"Hı ay ne oldu?"
"iyi misin kaldın öyle bir an?"
"İ.iyiyim."
" Bence değilsin."
"Masal!" diye kükreyen sese döndüğümde güneş ile yarışan kızıllığını görmem bir oldu. Korku tüm bedenimi esir almaya başlarken kavga ederlerse nasıl ayıracağımı düşünmeye başlamıştım.
"Ooo kimleri görüyorum? Kan kırmızı Mert BATMAZ"
"Meriç YURT" Sırıttı. "Katil Meriç YURT" Mert sırıtıyordu ama gözleri her an Meriç'i içine hapsedecek gibi bakıyordu.
"Uzak dur bu kızdan" Benim Meriç'e yakın olmamı isteyen o değilmiş gibi yapıyordu.Kafam iyice karışmıştı. Meriç sarı saçlarını geriye doğru itip bize bir adım daha yaklaştı.
"Durmazsam ne olur?" diyip ukalac göz kırptı.
"İkinci kez katil olmanı istemem." diyip alayla gülümsedi. Meriç'te ona karşe 32 diş sırıttı. Kedi ile köpek gibiydiler ama aralarındaki tek fark, buradaki kedi kaçmıyordu, aksine iyice dikine gidiyordu ve sanırım başına geleceklerden habersizdi...
" Hayret doğrusu yılların kızıl yakışıklısı beni düşünüyor. Kendinde misin BATMAZ?" Şimdi bittin Masal... Birbirlerine soyadlarıyla seslendiklerine göre iş iyice kızışmıştı...
"Ben kendimdeyim ama sen pek kendinde değilsin sanırım Yurt. Benim kızıma bulaşmaman gerektiğini anlamış olman lazım dı." Meriç küçük bir kahkah attı. Bir dakika bir dakika ' Benim kızım?'
"Selen'i çabuk unuttun Batmaz" Mert heran saldıracak gibi duruyordu. Her zaman masumiyetle bakan gözleri şimdi derin bir öfkeyle bakıyordu. Mert iki saniye gözlerini açıp kapatıp bana döndü.
"Masal yukarı. Biraz sonra yapacaklarımı görmeni istemem." korkuyla dediğini yapıp yukarı çıktım.