4.

6 0 0
                                    

Yeni bir bölümle yine karşı karşıyayız. Medyada Murat var. Medyayı gördüğünüz zaman Murat'ın, diğerleri gibi yakışıklı ya da ilgi çekici olmadığını fark edersiniz. Ancak Murat tahmin ettiğimizden de anlayışlı bir oğlan. İyi okumalar...

Uyandığımda saatin erken olduğunu fark ettim. Hem de çok erken. Evde kalmak beni mutlu ediyor. Okula bu beyinle gidersem fazla bilgiden dolayı eriyip kulaklarımdan akar. Bundan korkuyorum işte. Babam ve annem kahvaltı yapıyor olmalılar. Ay, aklıma çok hoş bir fikir geldi. Hemen mutfağa inmeliyim.
"Günaydın anne, baba."
"Günaydın kızım." dedi annem.
Babam da karşılık verdi.
"Günaydın Lara."
Güler yüzümü suratıma yerleştirip babamın yanına oturdum.
"Babacığım, bana telefonunu on dakika için verebilir misin?"
"Ne yapacaksın bu saatte telefonu?"
Kalkıp babamın yanağına öpücük kondurdum.
"İşte, lazım."
Babam telefonunu verince teşekkür edip odama çıktım. Babamın internet paketi bitmemiştir. O hep idareli kullanır zaten her şeyi.  Bakalım, Melisa'nın profilinde neler var...
Aaa, ben şok! Ben bittim! Ben yokum! Bu kızın durumunda "ilişkisi var" yazıyor. Kim bu çapkın? Bu sorunun yanıtını bulabilirsem, Berke ile Mert'in geçmişine ait bilgilere de ulaşabilirim belki. Off, kafamda deli sorular...
"Doing, doing!"
Kapı...
"Geldim..!"
Kapıyı açtığımda karşımda Mert duruyordu. Biraz şaşırmıştım aslında. Mert'i içeriye aldım. Ne için geldi acaba?
"Hoşgeldin. Hayırdır?"
"Pek hayır sayılmaz. Gel otur da anlatayım Lara."
Oturdum koltuğun kenarına. Ne oturması, yayıldım. Ne anlatacak ki?
"Berke'den haberler var. Pek iç açıcı değil bunlar."
"Nasıl, ne olmuş?"
"Ameliyat olması gerekiyormuş. Acil. Bir de, kana ihtiyacı varmış. Kan verecek biri aranıyor."
"Hangi kan grubu bu?"
"Negatif. Bulunması zor."
Yutkundum.
"B-ben verebilirim."
"Saçmalama Lara. O pisliğe-..."
"Senin eğitimin için. Cahil kalmayı mı planlıyorsun? Berke'ye bir şey olursa okuyamazsın. Bunun farkındasın değil mi?"
"Evet..."
"Mert, Berke ile neden aranız açık?"
Bu soruyu duyunca afalladı.
"Sen neden bahsediyorsun Lara?"
"Berke ile yaşadığınız her şeyi bilmek istiyorum Mert."

"Çok ciddiyim ben. Arkadaş olduğunuzu öğrendim."
"Nasıl?"
"Arkadaşın Berke'ye söyle, sosyal medyada paylaşmasın fotoğrafları. Umulmadık kişiler öğrenebilir. Öyle söyle."
"Ah!"
Dizine yumruğu geçirdi. Kızgın bir hal aldı.
"Her şeyi anlatacağım."
Gözlerimi kocaman açtım ve gülümsedim.
"Artık konuşmak istediğine ve gizli saklı her şeyi anlatacağına çok sevindim."
"Bak Lara, Berke iyi biri değil. Başta iyi çocukmuş gibi görünür ama onunla vakit geçirdikçe, asıl niyeti ortaya çıkıyor. O hep sinsi ve şımarık bir çocuktu, zaten hala da öyle."
"Evet, biliyorum bunu. Tanıştıktan 3-4 haftaya kalmadan onun kötü karakterli olduğunu anladım. Ee, neden aranızın açık olduğunu söylemedin."
"Oraya geliyorum. Berke beni hiç umursamadı. Onunla dostluğumuzu sürdürmek için elimden geleni yaptım ama o fark etmedi bile. Sonra da aşık olduk. Dördüncü sınıftaydık sanırım."
"Ne!? Ben o zamanlarda aşk kelimesinin a harfi ile başladığını biliyordum sadece."
"Ya, tam olarak öyle değil. Hoşlantı işte. Şimdi, asıl sorun burada. İkimiz de aynı kızı seviyorduk..!"
"İnanamıyorum... Kim bu kız?"
"Söylemek zor ama... Melisa..."
"Şu an ben yokum, ben iptal oldum. Error..."
Mert başını öne eğdi ve yaklaşık 10 saniye böyle kaldı. Sonra başını kaldırdı. Konuşmaya devam etti.
"Kısaca; Berke ile arkadaşlığımız için Melisa'dan vazgeçtim ama Berke'nin umurunda olmadı bu. Yani, ben de Berke'nin bu tutumundan dolayı onunla ilişkimi kestim. Haksız mıyım Lara?"
Duyduklarım karşısında şaşkınlığım tavan yapmıştı.
"Ben bu yaşananlara bir yorum yapamam Mert."
"Peki, ben de gideyim. Yapacak işlerim var."
"Mert, bir dur. Sen, Melisa'nın erkek arkadaşı hakkında bir şey bilmediğinden emin misin?"
"Şey... Hoşçakal..!"
Bu Mert bir şeyler gizliyor ama ne? Şunu biliyorum ki; Mert, Melisa'yı sevmiyor. Yani, bunu hissediyorum. Öyle zaten. Off...  Şu an sadece Melisa ve onun gizli erkek arkadaşı hakkında düşünmek istiyorum. Bildiklerimi ve öğrendiklerimi belirlemek işimi kolaylaştıracak.

Önce, Melisa'nın Berke'yi seviyor olma ihtimali yüksek. Bunu ele alalım. Berke ile de zaten oldukça yakınlar. Aslında ihtimalleri ölçüp biçtiğimiz zaman Berke ile Melisa'nın ilişkisi olduğunu ortaya atabiliriz. Ancak bunlar dışında, olayı daha da dışarıya taşıyan ihtimaller var. Berke ile Tuğçe birlikteler. Yani olacaklar. Oldular sayalım. Hem Berke'nin söylediğine göre Melisa ile yakın arkadaşlar. Arkadaşlar arasında nasıl bir ilişki olsun ki? Her şey tamamen karıştı ve bilgi edinebileceğim kimse yok. Gerçi, kendimi neden zorunlu hissettiğimi de bilmiyorum. Sanki, bu gizemi çözmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Ne kadar tuhaf...
Mert'in her şeyi anlatması için Sibel Teyze'den yardım istesem olur mu ki? Olmaz tabi! Kadıncağızın hiç bir şeyden haberi yok.

Ben de hastaneye gideyim. Berke için kan vermem gerekiyor. Ne kadar çabuk, o kadar iyi.

                       *****

Kan verme işim bitti. Umarım çabuk iyileşir şu pislik. Biliyor musunuz? Onca yaşadığı şeyden sonra bir ders aldığını zannetmiyorum. Berke, uslanmaz bir çocuk. E haliyle, huylu huyundan vazgeçer mi?
Bugün Murat ve Tuğçe ile konuşmadım. Onları arayıp parka çağırmayı düşündüm. Murat geliyor fakat Tuğçe yalnız konuşmak istediğini söyledi. Ben de hasteden çıktım şimdi. Parka doğru yürüyorum.
Ben parka geldiğimde Murat çoktan gelmişti. Hep ben geç kalıyorum nedense..?
"Merhaba Lara."
Oturduğu banka oturdum. Karşılık verdim.
"Merhaba Murat. Konuşmak istedim çünkü, anlatacaklarımı bilmek isteyeceğini düşündüm."
"Tabi. Dinliyorum seni."
Yutkundum ve konuşmaya başladım.
"Ben bugün Berke için kan verdim. Ölmesin diye. Biliyorum başta kızacaksın bana. Mert için yaptım. Eğitimi yarım kalmasın diye..."
"Çok iyi niyetlisin. Zaten hep  alçak gönüllü oluşundan, iyi niyetli oluşundan dolayı kazık yiyorsun."
Sözlerini bitirince sırıttı. Ben de gülümsedim. Haksız da değildi.
Ben anlatmaya devam edecektim ama bir an duraksadım. Ben de her şeyi yarım yamalak biliyorum. Ona da anlatırsam... Daha zamanı değil. Evet, kesinlikle zamanı değil.
"Murat, Hamide Teyze nasıl?"
"Teşekkürler. Annem iyi."
Ben de olayı geçiştirmeye çalışıyorum işte elimden geldiğince.
"Murat, ben Tuğçe'yi görmeye gideceğim. Yalnız konuşmak istedi."
"Pekala. Yarın okula gelecek misin?"
"Aslında... Gelmeyi düşünmüyordum ama ortamı özledim be... Geliyorum. Gözlüklü de burnumda tütüyor. Yarın okulda olacağım."
"Tamam. Görüşürüz o zaman."

                         *****

Tuğçelerin evine geldiğimde kapıyı annesi Leyla Teyze açtı. Biraz konuştuk ve sonra Tuğçe'nin, odasında olduğunu söyledi. Odanın kapısına avuç içim ile vurdum.
"Gel."
Odaya girdiğimde Tuğçe, pencereden sokağı izliyordu. Yatağına oturdum.
"Konuşalım. Umarım rahatlarsın."
Tuğçe, omzunu silkti.
"Dün okulda değildim. Kafam dağıldı, merak etme."
"Öyle mi? Kimse bana bundan bahsetmedi."
"Boşver. Ben... Ben, senden özür dilemek istiyorum. Seni kırdım biliyorum. Affetmek zor olmalı."
Tuğçe'ye sarıldım. Hem de hiç düşünmeden. Kulağına fısıldadım.
"Affedildin..."
Kahkaha atmaya başladı. Mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Sözlerine devam etti.
"Ben, Berke ile konuşamadım. Ameliyat olduğunu duydum."
"Evet. Kan verdim."
"Çok teşekkür ederim Lara. Berke'ye bir şey olsa yaşayamazdım."
Ne!? Doğru mu duydum ben!? O... O, hala Berke'yi seviyor.!!
"Tuğçe! Sen, onu seviyor musun?"
"Evet. Bunu biliyorsun zaten. Neden acayip tepkiler veriyorsun, anlamadım."
"Onca şeyden sonra... Yaptığı şeylerden sonra onu yine seviyorsun!"
"Lara, sakin ol."
"O seni sevmiyor!"
"Saçmalama Lara. Hastanelik olmadan önce bana yüzük bile aldı. Nasıl olur da, sevmiyor dersin?"
Son iki cümlesi beni çıldırttı!
"Ben senin iyiliğini düşünüyorum Tuğçe. O, iyi biri değil."
"Tamam. Geçmişte hata yapmış olabilir ama-..."
"Bana o çocuğu savunmaya kalkma Tuğçe..!"
Lafımı bitirir bitirmez odasından çıktım. Bu kızın gözüne perde inmiş olmalı! Deliriyorum!
Evden hızla çıktım. Leyla Teyze'ye açıklama yapmadım ama haklıyım bir tarafta da.
Eve girdim. Artık her şey kötüye gidiyor. Tuğçe'ye yardım etmekten, yanlışlarını düzetmekten yoruldum. Bizden küçük değil ama çocuk gibi davranıyor...  Artık, kendi başının çaresine bakmalı. Şu andan itibaren Tuğçe'ye yardım yok!

Bölüm nasıldı? İlk üç bölümde vote ve yorum hakkında bir şey söylemedim ama şimdi söylüyorum. Vote ve yorum yapmayı unutmayın sakın. Aslında bu bölüm çok geç geldi ama tahmin etmiş olmalısınız ki sınav haftasındaydım. Sınavlar, tekrarlar, testler derken ancak vakit bulabildim. Kusura bakmayın. Yeni bir bölümde tekrar görüşmek üzere...😘🙋

Okulda İki Yıl Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin