Eylem' in ağzından;
Sabah yine alarmın sesiyle uyandım. Yataktan hiç çıkmak istemiyordum. Ama mecburen kalktım ve hemen banyoya ilerledim. Geç kalmak istemiyordum bu yüzden fazla oyalanmadan elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı taradım. Hemen dolabımın karşısına geçtim. Dolabımdan pudra rengi eteğimi ve dantelli beyaz tişörtümü aldım ve giyindim.
Ve neşeyle mutfağa yöneldim. Abim hariç herkese şakıyarak:
-Günaydın! , diye seslendim. Annem ve Babam aynı anda ''Günaydın güzel kızım !'' dediler. Ağabeyim ise gözlerini deviriyordu.
Hemen ağzıma bir salatalık attım. Anneme sarılıp, babamın yanağından öpüp hemen kahverengi topuklu ayakkabılarımı giyindim.
Ve dışarı çıktım. Yavaş yavaş yürüyerek kızlarla buluşma noktamıza geldim. Bir süre sonra Çağla geldi. Birbirimize sarılarak ''Günaydın!'' dedik. Sohbet etmeye başladık. Çağla benimle konuşuyordu ama aklının başka yerde olduğunu biliyordum. Onu gördükten sonra Çağla'nın aklı sürekli başka yerdeydi. Bir süre sonra Meltem de geldi. Geç kaldığı için Meltem'e kızıp okula doğru yola çıktık.
Meltem'in ağzından;
Pencereden yüzüme vuran güneşle ve annemin '' Kalk artık, gece yarısına kadar durursan kalkamazsın.'' gibi söylemleriyle kendimi yataktan attım. Yine mi sadece yarım saat kalmıştı. 'Yine' geç kalacaktım ve kızlar kızacaktı. Alışmıştım artık. Elimi yüzümü yıkayıp dünden fön çektiğim saçımı tarayıp, hafif makyaj yapıp siyah pantolonumu üstüne beyaz tişört ve mavi gömleğimi giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT YOK!
ChickLit3 liseli genç kızın umutlarının nasıl yıkıldığı ve nasıl umut etmemeyi öğrenmesi gerektiğini ama bi türlü umuttan vazgeçemediğini ele alan bir kitap. "Umut yok! Güneş tersten doğsa bile umut etme!" Aslında her gün yaşadığımız olaylar.. BU KİTAP SİZ...